Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rıza Uludoğan

Rıza Uludoğan
@rzauludogan
“Tıp, hasta toplumlarda favori bilimdir; ancak biz biyologlar, toplumlar hasta olmasın diye temel bilim yapıyoruz.
Mikrobiyoloji Uzmanı
Ege Üniversitesi
64 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
"Şu dünyamız ne tuhaf!" diye düşünüyordum, üzerinden üç gün geçtikten sonra Neva Bulvarı'nda yürürken aklıma gelen bu iki olayın anımsadığımda. "Yazgımız bize ne garip , ne akıl almaz oyunlar oynuyor! İstediğimiz bir şeyi günün birinde elde edebiliyor muyuz? Bütün gücümüzle çabaladığımız şeylere ulaşabiliyor muyuz? Her şey tam tersi oluyor. Yazgı kimine muhteşem atlar veriyor, o ise güzelim atların farkında bile olmadan onları kızağa koşuyor, o sırada, at için yüreği yanıp tutuşan bir başkası ise sadece diliyle damağını şıklatarak yanından dörtnala geçmelerinden memnun yayan gidiyor. Birinin mükemmel aşçısı vardır, ama maalesef , ağzı o kadar küçüktür ki, asla iki lokma birden atamaz, diğerinin ise Genelkurmay'ın ana kapısı gibi kocaman ağzı vardır ama, heyhat, patatesten oluşan Alman öğünüyle yetinmek zorundadır. Yazgımız bize ne garip oyunlar oynuyor!"
Sayfa 50 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aslında, ahlaksızlığın yozlaştırıcı etkisiyle bozulmuş güzellik karşısında duyduğumuz acı kadar hiçbir acı bizi etkilemez.
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okudu
KURT VE ŞEMPANZE gibi hayvanlar ikili gerçeklikte yaşar, hem ağaç, taş ve nehir gibi nesnel varlıkların hem de korku, keyif ve arzu gibi öznel deneyimlerin farkındadır. Sapiens ise üç katmanlı bir gerçeklikte sürdürür varlığını. Ağaç, taş,nehir korku ve arzunun yanı sıra Sapiens dünyasında para,tanrı, ulus ve şirket gibi hikayelere de yer vardır. Tarihin sayfalarında ilerledikçe tanrılar, uluslar ve şirketler; nehirler, korkular ve arzular pahasına etkilerini genişlettiler. Dünyada hala pek çok nehir var ve insanlar da hala korku ve arzularıyla hareket etmeye devam ediyor; ancak Hz. İsa, Fransız devrimi ve Apple barajlar kurup nehirlerden faydalandılar ve de en derin endişe ve özlemlerimize yön vermeyi öğrendiler.
Sayfa 164 - kolektifKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilim haklıysa ve mutluluğunuz biyokimyasal sistemimiz tarafından belirleniyorsa süresiz tatmin hissini garantiye almanın tek yolu, sisteme hile karıştırmaktan geçer. Ekonomik büyüme, sosyal reformlar ve siyasi devrimleri bir kenara bırakın; küresel mutluluk seviyesini yükseltmek için insanin biyokimyasıyla oynamamız gerekir. Son yıllarda yaptığımız şeyler tam da bunu amaçlıyor. Elli yıl önce psikiyatrik ilaçlar toplumun nezdinde ciddi bir kusur gibi görülür, kullananlar bir nevi damgalanırdı. Bugünse durum değişti. İyi ya da kötü, nüfusun gittikçe artan bir çoğunluğu, sadece elden ayaktan düşüren zihinsel hastalıkları tedavi etmek için değil sıradan depresyon ve zaman zaman gelen buhranlarla baş edebilmek için de düzenli olarak psikiyatrik ilaçlar kullanıyor.
Sayfa 51 - kolektifKitabı okudu
Modern plastik cerrahi I. Dünya Savaşı sırasında, Aldershot askeri hastanesinde Harold Gillies yüz hastalarını tedavi ederken ortaya çıktı. Savaştan sonra cerrahlar aynı tekniklerin son derece sağlıklı ama çirkin burunları daha güzel numunelere dönüştürebildiğini fark etti. Plastik cerrahi hala hasta ve yaralılara yardım etse de estetik operasyonlara odaklanmaya başladı. Bugünlerde plastik cerrahlar sağlıklı olanı tedavi edip zengini guzelleştirdikleri özel kliniklerde milyonlar kazanıyor.
Sayfa 64 - kolektifKitabı okudu
Reklam
Yükseltme ve geliştirmeyi, iyileştirmeden ayırabilecek net bir çizgi bulmak zordur. Tıp çoğu zaman normun dışında kalan insanları kurtarmak için yola çıksa da, aynı bilgi normali aşmak için de kullanılıyor. Viagra tansiyon problemleri için ortaya çıkmış bir ilaçken, Pfizer'i oldukça şaşırtarak cinsel iktidarsızlığa çare oldu. Milyonlarca erkek yeniden cinsel yetilerine kavuşurken, hiç bir sorunu olmayanlar, aynı ilacı normali aşmak ve daha önce sahip olamadıkları cinsel gücü elde etmek için kullandılar.
Sayfa 64 - kolektifKitabı okudu
Bentham'ın halefi John Stuart Mill mutluluğun acının yokluğu olduğunu ve hazdan başka bir şey olmadığını söyler; haz ve acının ötesinde iyi ve kötü yoktur. İyi ve kötüyü tanrının kelamı ya da milli çıkarlar gibi başka yerlerde bulmaya çalışan herkes sizi ve muhtemelen kendini de kandırmaktadır.
"Bir dağı aşmak zorunda olan bir seyyah gibi bu konuda susmak en iyisi; elbette dağ olmasa, yol çok daha rahat ve kısa olur; ama sonuçta orada ve aşılması gerekiyor"
Sayfa 61 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir maymunu, ölümden sonra gideceği maymun cennetindeki sınırsız muzla kandırarak elindeki muzu vermeye asla ikna edemezsiniz.
Ona acı veren duygularını küçük küçük parçalara ayırdı ve sakinleştiğini fark etti. Ancak bunu yaparken ruhunu kaplayan buz gibi soğukluğun yine de acı verdiğini hissetti.
Reklam
Mustafa Kemal, “Ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyine çıkaracağız” dediği sırada, iç içe iki şeyi amaçlar: Birincisi, çağdaş ekonomik altyapıya sahip olmak; İkincisi, bu altyapının içerdiği topluma ulaşmak! Birincisine varılmadı mı, ikincisinin olamayacağını kestirmiş; bu bakımdan, ‘Çağdaş Uygarlık Düzeyi’ne ulaşmak için metodu da vermiştir: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”
Ne yaparsan yap, ama adalıların rüyalarını çalmaya kalkma. Bir umuda bağlanmak isteyen komşularına bunun yalan olduğunu söyleme, kimseyi gerçekçi olmaya çağırma. Çünkü bunalan insanların, yalan bile olsa bir umuda sığınma ihtiyaçları, gerçeği söyleyenlerden nefret etmesine yol açıyor. Aradan bir süre geçip haklı çıksan bile bir şey ifade etmiyor bu. Çünkü o zamana kadar başlangıçtaki koşulları unutmuş oluyorlar.
Sayfa 151Kitabı okudu
“ Herkes gerçekte olduğundan daha katı görünmeye çalışır, sanki herkes açıkça dışa vurursa duygularıyla alay edileceğinden korkmaktadır... “
Kepler uydusu binlerce yıldızın ışığını analiz ettikten sonra, iki yüzde bir tanesinin Dünya gibi yaşam barındıran gezegene sığınak olabileceğini belirledi. İlk defa Samanyolu gök adasındaki yıldızlardan kaçının Dünya gibi olabileceğini hesapladı: Yaklaşık bir milyar. Buradan yıldızlara baktığımızda, oradan da bize bakan olup olmadığını merak etmemiz için mantıklı bir nedenimiz var.
Uyanık hastalara yapılan beyin ameliyatlarına ilişkin bir araştırma, beynin gerekli bölgeleri elektriksel olarak uyarıldığında hastada elini, kolunu, ayağını oynatma veya dudaklarını kımıldatma ve konuşma arzusu uyandırabildiğini ortaya çıkardı. Eğer davranışlarınız fiziksel yasalar tarafından belirleniyorsa özgür iradenin nasıl iş görebildiğini anlamak oldukça zor.
199 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.