Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rabb’im seni tanıyan, bilir doluyu-boşu. Kapına geldi işte, yorgun bir aşk sarhoşu. Garibim, muzdaribim ama umutsuz değil, Seninle dost olanlar, cihanda mutsuz değil, Kulunum,kurbanınım, Rabb’im senin mülkünde, Garip kulun ne söyler, gülümse dilekçeme. Senin için verince, verenin feyzi artar, Gönülden bir sadaka, dağca bir ömrü tartar. Kainatta ne varsa, hepsinin zikrinde SEN! Hamd ve şükür sanadır, her şey Seninle esen!
Bahaettin Karakoç
Bahaettin Karakoç
160 syf.
·
Puan vermedi
1. kısımda; öncelikle Bekir Develi, Hayati İnanç hocamıza "Nasılsınız?" diyerek ilk konuya başlıyorlar. Daha sonra Netflix, Youtube gibi platformlar varken neden kitaptan vazgeçmemeliyiz diye soruyor. Hayati hocamız ise kitapla dostluk kurarsınız diye uzun ve çok güzel bir cevap veriyor. Kısacası bu kısmı özetlemek gerekirse insanın
Fabrika Ayarı
Fabrika AyarıHayati İnanç · Profil Yayıncılık · 20208,1bin okunma
Reklam
İslam dini her yönüyle sağlam, her haliyle güzeldir; ölçülüdür, dengelidir, sistemlidir. O, insanlığı, hedef aldığı yüce gayelere ulaştırmak için ortaya koyduğu efkâr ve nazariyatı (teoriyi) sözde, hayalde bırakmamış; bilakis her gayeye vusulün maddî vasıta ve yollarını göstermiş, mâkul ve tatbiki kolay bir çareye (pratiğe) bağlamıştır. Mesela, müslümanların sevgi ve yardımlaşmasını, zamanı, miktarı, muhatabı belli olan "zekât"a; sadaka'ya; gafletten kurtuluş ve daimî uyanıklığı "zikr"e; günün belli zamanlarındaki otokontrol ve tazelenmeyi "namaz"a; müslümanlararası iş birliği ve irtibatı "cemaat"e ve "cuma"ya; beynelmilel ilişki ve dünya çapındaki birlik beraberliği "hacc"a; hakkın batıla galebesini, hayrın şerri defetmesini, Müslümanlığın korunmasını, mazlumların kurtarılmasını, masumların korunmasını "cihad"a; cemiyet düzeninin temin ve idamesini "emr-i mâruf ve nehy-i münker"e vs. havale buyurmuştur.
Sayfa 96 - Server YayınlarıKitabı okuyor
İnsanların sosyal medyada yarattıkları kimlikleri gözümün önüne geldi.
Herkesi sevdikleri için iyi insan sayılırlar: oysa kimseyi sevmezler ve kötü olmadıkları için iyidirler. Böyle bir adamın önünde fakire sadaka verirseniz o da verir ; ama küfredin , alay edin ,o da aynı şeyi yapar . Ona zengin denemez ; çünkü zengin değil , fakirdir; ama fakir de denemez , çünkü ondan daha fakirleri çoktur ...
İnsan bir yerden sadaka aldı mı acısı içinden çıkmaz.
Araplar hep bildiğimiz gibi
Arap,bir fikir üzerinde bir ipin üzerindeymişçesine sallanabilirdi; zira aklının söz verilmemiş bağlılığı onu itaatkâr bir hizmetkâr yapardı.Başarı ve onunla birlikte sorumluluk,görev ve taahhütler gelene kadar hiçbir şekilde bu bağdan kurtulamazdı.Sonra fikir gitti ve iş bitti- harabe halinde. Bir itikata sahip olmadan,dünyanın zenginlikleri ve zevkleri gösterilerek dünyanın dört bir yanına götürülebilir (ama cennete değil); ancak bu şekilde yönlendirilen yolda,başını yaslayacak hiçbir yeri olmayan ve rızkı için sadaka veya kuşlara muhtaç bir fikir peygamberine rastlasa,o zaman servetini onun ilhamı için terk eder.
Reklam
Zaman zaman Jung Stilling veya Robert Huntington gibi sevimli bir papaz çıkar, iyi bir insan akşam yemeği istediğinde, kapısını çalıp ona yarım dolar bırakacak, sadaka dağıtan bir Takdir-i İlahi'ye inanır.14 14 Johann Heinrich Jung-Stilling (1740- 1817): Alman mistik ve şarkiyatçı. Goethe'nin ilginç arkadaşlarından biridir. William Huntington (1745- 1813): İngiliz papaz; kendine özgü vaazlarıyla popüler olmuştur. Burada Emerson yanlışlıkla William yerine Robert diyor. Stilling ve Huntington'ın özelliği, Tanrı'nın gündelik hayata doğrudan müdahale ettiğini ve inançlı kimselere en temel ihtiyaçlarını bile bahşettiğini ileri sürmeleridir.
İnsan ,ailesi , malı, nefsi, çocuğu ile sinanir; oruç, namaz. ,sadaka ve iyiliği emredip kötülükten sakindirma işte bu sınanma ( esnasındaki kusurlarına) kefaret olur.
Sayfa 13 - ( cilt4) m7268 Müslim fiten 26Kitabı okuyor
Gasp, zulüm, rüşvet, hırsızlık, kumar, fâiz, harac gibi hıyânet yollarından biri ile ve şarap, domuz semeni olarak ele geçtiği açıkça bilinen bir mal, o kimsenin sahih mülkü olmaz. Böyle olduğu iyi bilinen bir malı hediye, sadaka, mebî, semen ve ücret olarak almak, yemek, kira ile kullanmak câiz değildir. Yalnız vârisin, mal sahiplerini bilmediği zaman, kendisine miras kalan böyle malları alması helâl olur. Malın böyle olduğu iyi bilinmezse veya kendi meşru malıyla karıştırmışsa, herkesin alması câiz olur. Şarap satan bakkaldan alışveriş yapmak veya banka gibi yerlerde çalışıp maaş almak bu cihetten câizdir.
İnsan, sevilme “ücretini” tatmadan samimiyetle çok zor sevebilir. Ama yaratılışına konmuş şefkat duygusuyla, hiç tanımadığı bir fakire sadaka verir.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Reklam
BÖLÜM 6️⃣8️⃣ *GÜNAHTAN SAKINIP ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN UZAK DURMAK* _siz iftirayı günahsız ve kolay bir iş tanıyorsunuz halbuki o Allah katında büyük bir günahtır_ ( nur 15) _çünkü Rabbim her an ve zamanda herkesi ve her şeyi gözetleyip durmaktadır_ (Fecr 14) ⚡🌸Numan ibni beşir (ra) rasulallah (sav)' i şöyle buyurken dinledim dedi : *helal
Her İşin Başı İslâm
Muaz Ibni Cebel Radiyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Tamamıyla işin aslını (başını, temelini) haber vereyim mi sana?” “- Ver, Ya Rasûlallah!” “- İşin başı (aslı) İslâm’dır...” ( Tirmizî, İman 8; İbn Mâce, Fiten 12; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 231, 236, 237) Her şeyin temeline İslâm’ı
BİR PARÇA EKMEK
Sadaka olarak verdiğin bir parça ekmek, Allah katında Uhud Dağı kadar büyüdü; hem seni hem sevdiklerini korudu.
KALBİ SAF VE İHLASLI OLANIN ECRİ BOL OLUR
İsmail Hakkı Bursevî (rah.) Hazretleri buyurmuştur ki: İnsanın kalbi, bir ağacın kökü gibidir. O iyi olursa bütün âzâları iyi olur; o kötü olursa bütün âzâları kötü olur. Binâenaleyh, işlenen amelin sevabının kat kat olması ve netice elde edilebilmesi, kalbin hâline bağlıdır. Bundan dolayı zekât ve sadaka vermeyi, müsafire ikram etmeyi ve her
KALBİ SAF VE İHLASLI OLANIN ECRİ BOL OLUR
İsmail Hakkı Bursevi
İsmail Hakkı Bursevi
(r.anh)Hazretleri buyurmuştur ki: İnsanın kalbi, bir ağacın kökü gibidir. O iyi olursa bütün âzâları iyi olur; o kötü olursa bütün âzâları kötü olur. Binâenaleyh, işlenen amelin sevabının kat kat olması ve netice elde edilebilmesi, kalbin hâline bağlıdır. Bundan dolayı zekât ve sadaka vermeyi, müsafire ikram etmeyi ve her iyiliği,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.