_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Hiçbir şeyimiz yoktu, yoksulduk, yoksul ama mutsuzduk.
“Geçmişin çocukluk, geleceğin ise sadece bir bilinmezlik olduğu o boşlukta, ne çocuk ne de yetişkin olunan o on dört yaşın başıboşluğunda tek başıma ve her defasında daha büyük daireler çizerek evden okula, okuldan eve gidip geliyordum. Dinî inançlarım o yaş için fazla kuvvetli değildi ama
_Aristo, uçan kuyruklu yıldızlar için “keçi yavruları” demiştir. Aristoteles'in bu ateş toplarına niçin keçi dediğine şaşırmaktansa konuyu irdelemek daha uygun olacak. (Eski çağ'da Arabacı takımyıldızındaki iki yıldıza, oğlaklar(capella-keçi yavruları) denmiştir. Eski insanlar, kuyruklu yıldızlar hakkında pek bilgileri olmadığından,
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir
Kitap hakında alıntı
......
Vera Pavlovna'ya göre kadının mutluluğu, duygularını dile getirebilmesinde, aşkta eşit olmasında değildir. Erkekle toplumsal eşitliğini her bakımdan sağlamadıkça mutlu olamaz kadın. Eşitliğin olmadığı yerde gerçek aşk ve mutluluk da yoktur. Kadına saygının olmadığı yerde, aşkın sevinci de yoktur.
Nasıl Yapmalı, Nikolay
"Duygu okları belkemiğimden vuruyor, ama beklenmedik zamanlarda.
Yine de bütün bunları anlamlandırmama eklenen bir şey var. Derinlerde yatan bir şey. Bir an onu kavramayı düşündüm. Ama göm onu, göm ki günün birinde meyvesini
vermek üzere beynimin derinliklerinde saklı olarak büyüsün. Uzun bir ömrün ardından, bir açığa vurma anında, genel olarak ona el atabilirim, ama şu anda bu düşünce elimde dağılıyor. Düşünceler bütünlenmeden önce binlerce kez dağılır. Dağılıyor, üstüme yağıyorlar. 'Çizgi ve renkler kalır bu nedenle...'"
Sayfa 133 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
DÜŞ-MÜŞ
"düşü gerçek yap!" sesine dokundum, gerçek düş-müş…
ne zaman tren sesi duysa,
"...gideceğim..." diyor,
masanın altında saklı bavulları tutuyor,
tarihi geçmiş biletini çıkarıyor cebinden...