Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün tağutlar, paranın kulu, mülk ve saltanatın uşağıdır. Paranın kulu olmayan hiç kimsenin tağut olması söz konusu edilemez. Paranın kulları, o esas tanrılarını ya cebir ve şiddeti kullanarak elde ederler ya mülkü (yönetimi) saptırarak yahut da Allah ile aldatarak.
Sayfa 127 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Bu yıkılış artık, sadece bir devletin mağlubiyeti değildi. Mesnetsiz bir hayalin sona erişiydi. Bir ruhun, bir zihniyetin tamamen çöküşüydü. Bir masal, bir imparatorluk masalı sona eriyordu. Meğer bizim saltanat sandığımız şey, sadece bir gaflet uykusuymuş.
Reklam
“Millet ve ordu, Padişah ve Halife’nin hainliğinden haberdar olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunana karşı asırların kökleştirdiği din ve gelenek bağları dolayısıyla da içten gelerek boyun eğmekte ve bağlı. Millet ve ordu bir yandan kurtuluş çaresi düşünürken bir yandan da yüzyıllardır süregelen bu alışkanlık dolayısıyla, kendinden önce, yüce hilafet ve saltanat makamının kurtarılmasını ve dokunulmazlığını düşünüyor. Halifesiz ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavrama yeteneğinde de değil... Bu inanca aykırı bir düşünce ve görüş ileri süreceklerin vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain ve istenmeyen kişi olur...”
Sayfa 23 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Yeni bir yaşama doğuyordum. Onun gözünde bir önemim vardı demek! Saltanat kundaklarında uyudum.
Her şeyden önce, ülkede, ulusun varlık ve iradesini ortaya çıkarmak ve bunu sarsılmaz bir biçimde, Milli Meclis'te temsil etmek gerekir. Bu da ülkede ulusal bir ülkü çevresinde, güçlü bir örgüt kurmak ve bu örgüte dayanan, Meclis'te bir grup bulundurmakla mümkündür. En etkili kişilerin amacı bu olmalıdır. Oysa şimdiye kadar görüldüğüne göre, asıl olan bu yöne önem verilmeksizin, az çok kendinde yeterlilik görenler, hemen hükümete geçme isteğine, hırsına kapılıyorlar. Bu gibi insanların kurduğu hükümetlerin dayanağı olarak, Meclis'te ulusal örgüte bağlı, kuvvetli bir grup olmayınca, yalnız saltanat ve hilafet makamı kalıyor. Bu yüzden ulusal meclisler, ulusal şeref ve gücü temsil edemiyor, ulusal istek ortaya konamıyor ve gerekleri yerine getirilmiyor.
Kanunnâmenin en dikkate değer üzerinde en fazla durulan ve ihtilafa yol açan, farklı fikirlerin doğmasına sebep olan asıl maddesi ise hiç şüphesiz padişahlar için kardeş ve evlat katlini meşrulaştıran maddedir. Bu yüzden çok tenkit edilen Fatih, saltanat kavgalarıyla devletin zaafa uğratılmamasını önlemek için koydurttuğu ve üzerinde durmak istediğimiz bahis konusu maddede şöyle demektedir: "Ve, her kimesneye (kimseye) evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizam-ı âlem için katletmek münasiptir. Ekser ulema dahi tecviz (caiz görme, müsaade etme) etmiştir. Onunla âmil olalar..."
Reklam
Revirden kovuldum
Müdürün odasindan çıkar cıkmaz doktorla burun buruna geldim.sirtinda beyaz gömleği,Boynunda bir saltanat kordonu ifadesiyle taşıdığı kalp dinleme âleti,acele acele müdür odasına doğru koşuyordu.Rüzgarini bir tokat gibi suratima çarparak bana hitap etti: -Müdür ve savci ile konuştuk! Çare yok,revirden çıkacaksın!Doğru Kuledibi..Ne!.. Gülümsedim.Düşünün,benim için gülümseme ne demektir? Yüzümde bir bıçak yarası..
Sayfa 238
Ve keza şu muvakkat menzillerin saltanat-ı daimeye makar olacak bir şekle gireceğine pek çok deliller, bürhanlar vardır. Maahâzâ, bu âlemi icad edip öteki âlemi icad etmemek ve bu kâinatı vücuda getirip öteki kâinatı getirmemek, bu dünyayı yaratıp öteki dünyayı yaratmamak imkânı yoktur. Çünkü rububiyetin saltanatı mükâfat ve mücazatı ister.
Evet, madem ezelî ve ebedî bir Allah var; elbette saltanat-ı uluhiyetinin sermedî bir medarı olan âhiret vardır.
Sayfa 185Kitabı okudu
Size açıkça söylüyorum. Düşmanın bize yapmadığını biz kendi kendimize yapıyoruz.
Sayfa 139Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.