Acılarla ve sanatla dolu bir hayat... Her şeye rağmen hep özgür kalan ve hayata sımsıkı tutunmaya çalışan güvercin ...O, yaşadığı dönemde de ,öldükten sonra da hep kendinden söz ettirmeyi başarabilen bir kadın...O, elbette Frida Kahlo...
Frida'yı bu sefer Nazan Arısoy kaleminden okudum..Doğumundan ölümüne kadar ki yaşamını,sanatını kendini onun yerine koyarak anlatmaya çalışmış.Kitabın başında yazar, kitapta yer alan Frida Hikayeleri ve güncelerde yazan hiçbir cümlenin Frida'ya ait olmadığını belirtmiş.Açıkcası bunu okuyunca biraz yadırgamıştım.Sonuçta bu kişi sıradan biri değil,Frida Kahlo..Onun yaşadığı hisleri nasıl okuyucuya kendi cümleleri ile geçirecek diye düşünerek başladım kitaba fakat okudukça gördüm ki son derece yanılmışım.Gerçekten yazar Frida ile müthiş bir duygusal bağ kurmuş .Frida'nın ruhu ile onun gibi düşünme çabası çok başarılıydı."Ben bunu yaşasaydım"diyerek yargılamak yerine "ben Frida olsaydım" 'dan yola çıkarak onun yaşadıklarını ,ruhunu hissetmeye çalışmış ve bu hislerini de okuyucuya otobiyografi tadında akarmayı başarmış.Gerçekten o günceleri okurken Frida'ya ait olduğunu düşünerek okuyorsunuz.
Frida Kahlo'yu bir kez daha ve farklı bir tarzda okumaktan mutlu oldum. Teşekkürler Nazan Arısoy.