Ne acıklı bir hata diye düşündü Drogo belki de her şey için aynı durum geçerlidir çevremizde bizim gibi yaratıklar olduğunu düşünüyoruz halbuki olan sadece don ve yabancı bir dil konuşan taşlardır biz dosta selam vermek üzere izdir ama kolumuz hareketsiz yana düşer :-)miz yarıda kalır çünkü tamamen yalnız olduğumuzu görürüz
"Biri yere düştüğünde tutup kolundan kaldırmak bu kadar mı zor? Işıl ışıl iyilik dururken, kötülüğün tarafını seçmek neden? Kalbinizde yeşil bir ağacınız, şarkı söyleyen kuşlarınız yok sizin! Sokakta gördüğünüz bir ağacın yanından yalnızca geçip gitmeyi bilirsiniz! Hayvanlara eziyet edersiniz, çocuklarınıza sevgiyle yaklaşmazsınız. Fakat hissedin! Hissedin! Kalbiniz var! Düşünün! Bir düşünün! Aklınız var! İnsan başka nasıl değişir yoksa? Sabahları güneş hepimiz için doğmuyor mu, niçin karanlıkta kalıyor sizin kalpleriniz? Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşamıyor muyuz, niçin bulutlanıyor aklınız?"
HAYATIN KAPILARI
hayatın yüzüme kapattığı kapıları kalbim şimdi anladı
kaç tuzakta konakladı bu kalp devamsız hikâyelerde yaşlandı
kaç tane aşk yaptım
yalnızca bir tekinden bütün hayatım kulaklarımda bir şarkı gibi çınladı
zaman aldıklarını bir daha yerine koymadı
başkalarının söylediği...
gece kulübündeydim sırtımı dünyaya dönmüş
sessizce ağlıyor, defterime bunları karalıyordum benden kopmuş bir yazıyla
onca kayıp harf ve okunaksız gürültü içinde
geçmişi dinliyordum alıntılarla
Ve aniden büyük Delilik geldi, onu durdurmanın yolu yoktu. Öylesine bir gürültüyle dışarı çıktı ki, ben bile şaşır dım; bütün bunların nereden çıktığını merak ettim. Bana ço cukluğumda söylenen şeylere şimdi bir yetişkin ağızıyla cevap vermeliydim - öyle müthiş ve açık saçık şeylerdi ki.
Unuttuğum şeyler, şimdi yeniden başımdan aşağıya acı anılar seli halinde boşalıyordu. Hatırladığım basit olaylar bile öylesine çarpıtılmış ve değişik bir şekilde geri geliyor lardı ki, sanki o çocuk, şeytan tarafından değiştirilmişti.
Bütün o önemsiz ve unutulmuş çocukluk anılarına cevaplar uydururken, çoğu şiddetini kaybediyordu. Ne kadar aptalca, anlamsızca şeyler yapmıştım - ama artık önemi yok.
Sonunda herşeyi olduğu gibi görme cesaretini bulduğum (ifade etmedikleri anlamlarla onları süslemeden) için kendi mi o kadar iyi hissediyordum ki, bağırmaya ve şarkı söyle meye başladım.
Yaşamımızdaki en mutlu anlar tıpkı çocuklar gibi yalnızca eğlenmek için oyun oynadığımız, şarkı söyleyip dans ettiğimiz, keşfedip yarattığımız anlardır