Leyla ile Mecnun
Mecnun: İsmail abi!
İsmail abi: Hop!
Mecnun: Abi, ne desen haklısın. Bak, buradayım. Boynum da kıldan ince, bana bi' küfür et. Çok hak ettim, çok büyük hak ettim.
İsmail abi: Ben nası küfür edeyim Mecnun sana? Sen benim kardeşimsin, olur muymuş öyle şey?
Mecnun: Olmaz, hiç kabul edemem kusura bakma. Çok güzel küfürüm var, onu alıcam kaçıcam kısmetse.
İsmail abi: Geliyo o zaman.
Mecnun: Abi bekliyorum.
İsmail abi: Sarkozy!
Mecnun: Nasıl?
İsmail abi: Sarkozy!
Mecnun: Sar mı kozy? Yuh! Abi, öyle küfür edilir mi ya? İnsan insana öyle küfür eder mi?
(Bir olgu "Soykırım mı? / Değil mi?" diye ara sıra tartışılıyorsa soykırım değildir! Bir olgu, belki seçim arifesinde, bazı Batılı(?) politikacılara birkaç yüzbin oy için propaganda malzemesi oluyorsa, soykırım yoktur! Soykırım varsa, insanlık ayıbıdır ve zaten tartışılamaz.)
Ne zaman göçmen kökenli Nicolas Sarkozy'nin Türkiye karşıtı bir girişimine tanık olsam veya bazı Fransız parlamenterlerin oy uğruna sözde soykırım sempatizanı kesildiğini görsem, göçmen kökenli şairleri Alain Bosquet'nin (1919-1998) "Çete"sinden, son beş dize aklıma gelir (Çev. Özdemir İnce):
"haykırmayacağım 'Yaşasın Fransa' diye,
haykırmayacağım 'Yaşasın Özgürlük' diye,
tıpkı bizim gibi, meydan okumam gibi,
hüznüme ihanet etmeyişim gibi
saf ve onurlu kalacağım."
Sayfa 33
hic Rhodus, hic salta!
Finans, sosyal hakları; kredilere, bireysel sigortalara ve ranta (hissedarlar), dolayısıyla bireysel mülkiyete dönüştüren özelleştirme için bir savaş makinesidir. Hepiniz bankanıza bir uğrayın, finans hepinizi mülk sahibine ve kredi kartı tüketicisine dönüştürmenin en incelikli tekniklerini bulmuştur. Başarısız olan "spekülasyon", yani
Sayfa 101 - 2. baskı - Eylül 2015
Sarkozy seni puşt.. !
Sonuçta, hayatı başarılarla dolu, küresel ekonominin en güçlü adamı 62 yaşındaki Dominique Strauss-Kahn'ın ömründen sadece 103 gün gitmedi. Dünya, Sarkozy'den daha farklı, ama her Akdenizli gibi oldukça çapkın birini,Fransa cumhurbaşkanı olarak görme şansını da yitirmiş oldu.
.
.
.
Ispanyol haber kanalinin alt yazılarında atentado en marrakesh: al menos 16 muertos diye geçiyordu. Daha fazla bilgi almak için 1 saat internette vakit geçirdim. Son derece korkunç fotoğrafta enkazın altından bir adamın cesedi gözüküyordu. Fransız ve Ispanyol polisleri Faslı meslektaşlarıyla işbirliği için geleceklerdi. Başkan Sarkozy ailelere başsağlığı dileklerini iletti. Kral da. Judit için icim rahat olsa da görüntüler beni dehşete düşürmüştü. Sekizi Fransız 16 ölü. Gazetelere göre Fas icin felaket. (Isp) marakeste saldırı: en az 16 ölü
Sayfa 82 - Nisandı, toz toprak ve yalanlar ayıKitabı okudu
24 eylül 2014 tarihli 1162. Sayının Charb imzalı kapağı ise, "Onlar Fransa'yı tehdit ediyor" başlığına sahip Bir IŞİD üyesi ile Nicolas Sarkozy'yi yan yana resmeden karikatür, IŞİD üyesini "İslami devlet" Sarkozy'yi ise"Sarkozy devleti" olarak nitelendirerek ikisi arasında bir paralelik kuruyor
Barack Obama'dan liderlere renkli benzetmeler: Sarkozy kavgaya hazır horoz gibi
Barack Obama'dan liderlere renkli benzetmeler: Sarkozy kavgaya hazır horoz gibi
ABD eski başkanı Barack Obama, kaleme aldığı 768 sayfalık anı kitabında bir dönem ciddiyetle çalıştığı pek çok dünya liderine renkli benzetmelerde bulundu. 2009 - 2017 yılları arasında ABD Başkanlığı yapan Barack Obama, 17 Kasım’da yayımlanacak Vadedilmiş Toprak adlı anı kitabıyla dünya gündemini sarstı.
Sarkozy ufak tefek horozsa, Macron nedir?!
ABD eski Başkanı Barack Obama, seleflerinin yaptığı gibi bir kitap yazmış… Kitap henüz piyasaya çıkmadı, ama muhtevasından sızdırılan bazı satırlar epey dikkat çekici. Anlaşılan biraz gürültü koparacak...
Amerikan başkanları görevi bıraktıktan sonra genellikle akçeli işlere yoğunlaşır. Para ile konferans vermek veya üçüncü şahısların ciddi
Annelik kadınlık durumunun en çok övülen yönü olmaya başladı. Bu, Batı'da da kadının gücünün en fazla arttığı alan haline geldi. Kız çocukları özelinde uzun süredir geçerli olan anneliğin mutlak tahakkümü oğlan çocukları için de geçerli olmaya başladı. Annenin, çocuğu için neyin iyi olduğunu bildiğini bize her tondan tekrar ediyorlar: "Anne
Sayfa 20
Cesur Yahudi müzisyen ve korkusuz yazar Gilad Atzmon'un belirtmiş olduğu üzere, Bili Clinton kabinesindekilerin yüzde 56'sı Siyonistti. Fransız lider Sarkozy de bir Rothschild Siyonist ve uzun süreli Mossad ajanıdır.
Kaddafi bir diktatör! Bush değil mi? Ya Obama? Sarkozy mi demokrat? Yoksa İsrail mi demokrasi beşiği! Demokrasi "getirdikleri" ülkelere bir bakın! Bosna, Irak ve Afganistan! Getirdikleri düpedüz faşizm, diyeti sadece kan!
Amed'i sorun etme vakası...
Diyarbakır'a Amed deniliyor diye bu durumu sorun edenleri görüyoruz maalesef. Olayı siyaseti boyuta taşıma gibi talihsiz, gereksiz tavırları da görüyoruz. O kadar gereksiz ve amaçsız bir karşı tavır ki bir isme karşı durmak. Neden Amed denilmesin? Haritada Diyarbakırmış çünkü. Hatay da haritada Hatay bölge halkında Antakya diyenler hala