Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...Uygar zamanlarında Yargıç Miller'ın süvari kamçısını savunmak gibi ahlaki bir mesele için canını verebilirdi; ama uygarlıktan artık tamamıyla kopmuş oluşu, ahlaki meselelerden uzak durma ve bu sayede postunu kurtarabilme kabiliyetiyle kendini göstermişti. Zevk olsun diye değil, midesi guruldadığı için çalıyordu. Açıkça hırsızlık yapmıyor, sopa ve dişe duyduğu saygı yüzünden gizlice ve kurnazlıkla çalıyordu. Yani yaptığı şeyleri, onları yapmamaktan daha kolay olduğu için yapıyordu.
968 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Nietzsche
Büyük bir filozof muydu yoksa amansız bir deli miydi? Hitlerin hoyrat fikirlerinin hamîsi miydi? Uzun yıllar bu sorulara yanıt aranmış, farklı cevaplar verilmiş. Bu eser tüm bu sorulara objektif bir biçimde cevap veren, yazarın yorumlarının da dahil olduğu 847 sayfa olan çok kapsamlı bir eser. Nieztsche’nin biyografisi oluşturulurken, hayatı,
Nietzsche
NietzscheJulian Young · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015139 okunma
Reklam
Elbette Buck bu sonuçlara düşünerek varmıyordu. Değişen şartlara uyumluydu, hepsi buydu ve bilinçsizce kendini yeni hayat tarzına uydurdu. Hiçbir zaman, ihtimaller ne olursa olsun, asla bir kavgadan kaçmamıştı. Ama kırmızı kazaklı adamın sopası onu çok daha kökten ve ilkel bir ruh haline sokmuştu. Uygar zamanlarında Yargıç Miller'ın süvari kamçısını savunmak gibi ahlaki bir mesele için canını verebilirdi; ama uygarlıktan artık tamamıyla kopmuş oluşu, ahlaki meselelerden uzak durma ve bu sayede postunu kurtarabilme kabiliyetiyle kendini göstermişti. Zevk olsun diye değil, midesi guruldadığı için çalıyordu. Açıkça hırsızlık yapmıyor, sopa ve dişe duyduğu saygı yüzünden gizlice ve kurnazlıkla çalıyordu. Yani yaptığı şeyleri, onları yapmamaktan daha kolay olduğu için yapıyordu. “
İnsanlık her zaman kocaman bir çocuğa benzer. İnsanlar, kendi aralarındaki anlaşmazlıkları, daima kavga ve gürültü ile çözerler. Hatta Allah'ın varlığını ve iyilik fikirlerini bile sopa ile savunmak ister. Hikmet ve felsefeyi, oyuncak ve eğlence haline getirirler.
208 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Okul hayatım boyunca şahit olduklarım ve yaşanmışlıklarımı baz alarak önce iyi anıları, daha sonra kötü anıları yüzeysel aktarmak isterim: Arkadaş canlısı, sevgi dolu, tebessüm buyurabilen, öğrencilerini muhattap alıp konuşabilen, dertlerini dert edinip üzülebilen, sevinçlerimize ortak olabilen, iletişimde kendini geliştirebilen, öğrencilerinin
Öğretmenim Bir Bakar mısın?
Öğretmenim Bir Bakar mısın?Doğan Cüceloğlu · Final Kültür Sanat Yayınları · 20185,9bin okunma
İstanbul Sözleşmesini Okudum -1- İstanbul Sözleşmesi üzerinden ciddi bir tartışma var. Özellikle Pınar Gültekin’in vahşice katledilmesinden sonra “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sloganı ile sözleşme karşıtlarına karşı ciddi bir kampanya yürütülmekte. Aslında İstanbul Sözleşmesi artık tamamen siyasi bir mecraya çekilmeye çalışılıyor.
Reklam
— Düşünüyorum da, şeytan yoksa, o zaman onu insan icat etmiştir; hem de kendi benzeri olarak icat etmiştir. — Tıpkı Tanrı gibi, değil mi? İvan güldü. — Sen de Hamlet’teki Polonius’un dediği gibi, taşı gediğine yerleştirmeyi pek biliyorsun. Kendi sözümle yakaladın beni. Ziyanı yok, memnunum. İnsanın yarattığı Tanrı da kendine benziyorsa nasıl
Sayfa 311 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Dikkat, bu bir uzun hikâyedir. / Hayırlı geceler dostlar
Mola verdik. Kum fırtınası şiddetlenmişti ve bu hesapta yoktu. Bir kum tepesinin yanında develerimizden bir daire oluşturup iç kısıma da biz oturduk. Ayakların altından girebilecek kum ve rüzgara karşı ise takasla aldığımız yeni kilimleri devenin sırtından diğer tarafa salıp, boşlukları kapattık. Kilimi devemin sırtından diğer tarafa aşırmak için
İnsanlık daima koca bir çocuğa benzer. İnsanlar kendi aralarındaki anlaşmazlıkları daima kavga gürültü ile halleder. Allah ve hayır fikirlerini bile sopa ile savunmak isterler. Bilgi ve felsefeyi oyuncak ve eğlence haline getirirler.
Öte yandan, beceriksizlikleri yüzünden yenilgiye uğrayan, ya da zafer fırsatını kaçıran kumandanlar ayıplanır. Düşmanın önünden ilk kaçanlar ölüm cezasına çarptırılırlar. Ancak, bütün ordu bağışlanmalarını ister, ve teker teker suçu paylaşırlarsa, ölümden kurtulabilirler. Sırası gelmişken şunu da söyleyeyim ki, bu gibi suçlar binde bir bağışlanır, bir çok koşulların da suçludan yana olması gerekir. Bir dostun, ya da savaş arkadaşlarının yardımına koşmamış olanlar sopa dayağına çekilirler. Buyrukları hiçe sayanlar ayı ve arslan gibi yırtıcı hayvanların bulunduğu bir çukura atılırlar. Kendilerini savunmak için de ellerine sopadan başka bir şey verilmez. Hayvanları altedenler - ki, bu hemen hemen görülmüş şey değildir - bağışlanır ve yeniden topluma kabul edilirler. Savaşta ele geçirilen ya da kendi isteğiyle Güneş Ülkesi'nin buyruğuna giren kentlerde hemen mal ortaklığı kurulur. Bu kentler Güneş Ülkelilerin gönderdiği yöneticileri ve askerleri kabul eder ve bütün kentlerin şahı olan Güneş Kentin törelerini benimser, hattâ bazan okuyup eğitilsinler diye çocukları bile Güneş Kent'e gönderirler. Güneş Kent de onların eğitim giderlerini sevine sevine kendi üstüne alır.
Çan Yayınları
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.