Campanella’ nın büyük yapıtı Güneş Ülkesi Felsefi Devlet Modelini ele almıştır. Tabirinde yansıttığı gibi düşlenen bir dünya düzenini öngörmek, idealize etmek, önermek için yazılmış bir kitaptır . Cenevizli Kaptan’nın anlattığı Güneş Ülkesi aslında Campanella’ nın idealize ettiği; önerilen dünya yaşam ve yönetim düzenidir. Mutlu, hakkaniyetli, dostane, yapıcı, güzeller güzeli, öykünülecek bir komünel hayat kurmayı başarmıştır Güneş Ülkeliler. Peki bunu nasıl başarmışlardır? İşte o noktada Campanella ‘nın filozofisi ve diskuru devreye giriyor. İnsanların nasıl yaşaması, üretmesi, bölüşmesi ve birbirlerine nasıl davranması gerektiğine dair öyküntü uyandıran bir devlet ve toplum düzeni anlatılırken giderek ekonomik, cinsel, sosyal, siyasal, felsefi; teolojik ve hatta astrolojik konulara doğru yelken açıyor .Güneş Ülkesi’nin yönetsel başarısı üç temel ilkeden kaynak alır. Bunlar Güç, Bilgelik ve Sevgidir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde bu üç ilkenin teslis meselesine alegori yapan diyaloglarına rast geliriz . Güneş Ülkesindeki Güç-Bilgelik, Sevgi triolojisi bir alegori halinde sunulmaktadır. Fakat kitapta bundan daha çok ilgimi çeken; bütün Rönesans ve sonrası düşünür, sanatçı, filozof ve bilim adamları gibi Campanella’nın da astrolojiye olan merakı idi. Ne yazık ki yıldız bilim hakkında mütalaa yapacak kadar bilgili değilim. Ama sanki kitabın ikinci yarısından sonraki alegorilerde astrolojinin özgün bir yeri var. :)