İkinci yatak odasındaki mobilyaların çoğunu sanırım çıkaracağım ve o odayı Algernon için kullanacağım. Şehir merkezinden ucuza bulabileceğim plastik kırpıntılarından ona üç boyutlu bir labirent yapmayı planlıyorum. Formda kaldığından emin olmak için ona karmaşık bazı labirentleri çözmeyi öğretmek istiyorum. Ama onu motive etmek için yiyecekten başka bir şey bulmayı deneyeceğim. Onu problem çözmeye teşvik edecek başka ödüller de olmalı diye düşünüyorum.
Pek kimsenin uğramadığı küçük sokakları noktalayan, kendi de pek hareketli olmayan böyle tenha meydanları severim. Gereksiz düzlüklerdir bunlar, uzak gürültülerin arasında kaybolmuş, bekleyiş halinde yerler. Şehir ortasında köyler.
(Musa) "Unuttuğum şeyden dolayı beni sorumlu tutma; (bu) işimden dolayı beni ağır bir şekilde kınama." demişti. (Yeniden) yola koyulmuşlardı. Sonunda bir erkek çocuğa rastladıklarında (melek) onu hemen öldürmüştü. (Musa) şöyle demişti: "Tertemiz (suçsuz) bir canı, bir can karşılığı olmaksızın öldürdün, öyle mi? Şüphesiz ki sen fena
O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş;
Birden, dağın sırtında atlılar belirecek.
Atlılar put şehrine gediklerden girecek;
Bir şehir ki, orada insan ayak üstü leş.
Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş;
Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek.
Ve bir devrim, evvelâ devrimi devirecek.
Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş.
Fertle toplum arası kalkacak artık güreş;
Herkes tek tek sırtına toplumu bindirecek.
Gökler iki şakkolmuş haberi bildirecek.
Müjdeler olsun size; doğdu batmayan güneş!