Ah S(B)iz Komünistler (!);
Babi’ye göre komünistlerin yaptığı (ya da en azından amaçladığı) tek doğru uygulama okullarda, onu kovdukları eğitim alanındaydı. Özellikle de, kadınların eğitimi konusunda yapılanları alkışlıyordu. Hükümet her yaştaki kadınlar için parasız okuma yazma sınıfları açmıştı. Babi’nin dediğine göre, Kabil Üniversitesi’ndeki öğrencilerin neredeyse üçte
"Bugün çok zarif görünüyorsun," dedi sesini iyice alçaltarak.
Diğerlerinin kulak misafiri olmayacağı kadar uzaktaydık.
"Dünkü sözlerini affettirmeye çalışıyorsun," dedim soğuk bir tavırla.
"Gerçeği söylüyorum."
Eh, bu da bir başlangıç sayılırdı.
Sayfa 80 - Martı yayınlarıKitabı okudu
Egonuz aslında siz olmadıkları halde size değer kazandıran her şeye bağlanır: oynadığınız rollere, sahip olduğunuz güzel şeylere, sizi dışarıya iyi gösteren niteliklerinize...
Ve elbette...
Bir süre sustu, sonra da sesini iyice alçaltarak sakalının içinden geveledi:
"İçine sıçtığım başarılarınıza."
Sayfa 168 - Pegasus yayınlarıKitabı okudu
Bu ülkede kadınların işi hep çok zor oldu, Leyla ama artık komünistler sayesinde daha özgürler, eskisinden çok daha fazla haklara sahipler demişti. Sesini iyice alçaltarak; Annenin komünistler hakkında çok dolaylıda olsa olumlu sözlere hiç tahammülü olmadığını biliyordu. Ama bu bir gerçek, diye ekledi Baba, Afganistan’da kadın olmanın tam zamanı. Bundan yararlanmalısın Leyla. Öte yandan, kadın özgürlüğü başını esefle salladı. Ne yazık ki, oradakilerin silaha sarılmasının da nedenlerinden biri..
Bu ülkede kadınların işi hep çok zor oldu, Leyla ama artık, koministler sayesinde daha özgürler, eskisinden çok daha fazla haklara sahipler, demişti, sesini iyice alçaltarak; Anne'nin koministler hakkında çok dolaylı da olsa olumlu sözlere hiç tahammülü olmadığını biliyordu. Ama bu bir gerçek, diye ekledi Babi, Afganistan'da kadın olmanın tam zamanı. Bundan yararlanmalısın, Leyla. Öte yandan, kadın özgürlüğü- başını esefle salladı- ne yazık ki, oradakilerin silaha sarılmasının da nedenlerinden biri.
Sayfa 155 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Bu ülkede kadınların işi hep çok zor oldu, Leyla, ama artık, komünistler sayesinde daha özgürler, eskisinden çok daha fazla haklara sahipler, demişti, sesini iyice alçaltarak; Anne'nin komünistler hakkında çok dolaylı da olsa olumlu sözlere hiç tahammülü olmadığını biliyordu.
Sayfa 157Kitabı okudu
(...) dilini ısırıp sesini iyice alçaltarak “Hala benimle yatmak istemiyor musun?” diye sordu.
Jose ancak o zaman yüzünü kadına döndü. “Seni öyle çok seviyorum ki seninle yatamam,” dedi. Sonra kadının oturduğu yere yaklaştı. Karşısına dikilip onu süzmeye koyuldu, kuvvetli kollarını kadının hemen önünde bara dayanmıştı. Gözlerinin içine bakıp, “Seni öyle çok seviyorum ki her akşam seninle birlikte buradan ayrılan bütün adamları öldürebilirim.”
Sayfa 97 - Saat altıda gelen kadın
Cinayet
Genelev Çiçekçisi
Selim'in cesedi iki gecedir çiçeklerin arasında yatıyordu.
Sırtüstü düşmüştü, çiçeklerin saplarını kesmek için kullandığı bıçak,
kalbine saplanmıştı. Cumartesi gecesi öldürüldüğünü düşünüyorduk.
Katil onu öldürdükten sonra kapıyı
çekip çıkmış olmalıydı.
Araya tatil girince çiçekçi bir gün kapalı kalmış, cesedi bu
Genelev ÇiçekçisiKitabı okudu
Beni yiyip bitiren o köpekler var ya diyordu sesini iyice alçaltarak,onlar köpek möpek değildi aslında;hayretle soruyordum, neydi peki;köpek suretine bürünmüş birer insandı
Sayfa 77Kitabı okudu
Sesini iyice alçaltarak.....
Bu ülkede kadınların işi hep çok zor oldu,Leyla,
ama artık,
komünistler sayesinde daha özgürler,
eskisinden çok daha fazla haklara sahipler.....
Sayfa 157 - Everest yayınları(Khaled hosseini)Kitabı okudu
Cevat Bey sesini iyice alçaltarak devam etti.
- Balkan savaşları için hazırlanan planlar bile kayıp, Erkan-ı Harp Reisliği'nde planları bulamadılar Biliyorsun, Erkan-ı Harbiye Reisi Ahmet Izzet Pasa, hi zim Enver'in azarlarından bıkıp Yemen'e tayinini isteyip gitmişti. Yerine de Hadi Paşa gelmişti... Şimdi planları bulamıyorlar, Ahmet İzzet Paşa da yok, soramıyorlar... Diyelim yeni plan hazırlarsın ama Hadi Paşa bu sayas- ta yenildiğimize daha savaş başlamadan karar verdi. Savaştan önce Hadi Paşa'yla sizin ordu komutanı Abdullah Paşa, kabineye malumat vermişler. Abdullah Paşa, ordu perişan vaziyette, değil Balkan ülkelerinin hepsine, Bulgarlara bile dayanamayız demiş... Bulgar'ı Çatalca'da durdurabilirsek bunu büyük bir muvaffakiyet addederim demiş. Hadi Paşa da, daha Edirne'ye bir habbe erzak gönderemedik, mevzuattaki zorluklar yüzünden levazım doğru dürüst çalışamıyor, askere ben bir kat elbise bile yaptıramadım, demiş.
– Siz ne diyorsunuz ağabey, köylerde ambarlar erzak dolu, nasıl erzak gelmez Edirne'ye?
– Ambarlar dolu ama onu oradan Edirne'ye taşıyacak devlet de yok, ordu da yok. Erkan-ı Harp ikinci başkanı Pertev Paşa ile Hadi Paşa herkesin ortasında kavga etti.
Sayfa 74Kitabı okudu
