Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“…Düşünmek, tıpatıplaşmanın dışına çıkmak demektir. Düşünmek, kişiliği olmak demektir. Düşünmek, en küçük anlamda, var olmak demektir…”
Reklam
Eve geçmişi anmak için dönmüştüm. Birkaç eski anıya tekrar gömülmek için dönmüştüm. Hatta onlarda şimdiki zevkime ters düşen her şeye sevinmek için, çünkü hepsi tümüyle geçmişe aitti ve gerçek yaşamım üzerinde hiçbir etkisi yoktu.
Haksızlık, zulüm, kanunsuzluk her zaman, her yerde, her kime karşı olursa olsun,hep aynı manayı taşır. Düşmanımıza karşı yapıldığı zaman gizlice sevinmek budalalıktır. Bir memlekette bunlar kime karşı yapılırsa yapılsın, bir gün gelip bize çarpacaktır.
Sayfa 488Kitabı okudu
Gülümsedim o sıra, Bazen sevinirim, Sevinmek nedense hep yedi yaşında Ve ah… dedim sonra, Ah!
Sayfa 20 - MetisKitabı okudu
Neşet Ertaş' ın binlerce yılın görgüsünden, edebinden, yolundan gelen deyişi de, insanın insanı gözü görsün, gözünden önce de gönlü görsün diyedir: "Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez / gönülden gönüle giden yol gizli gizli". Aynı yolun yolcusuyuz, dost bağının bülbülüyüz erenler diye bir coşmak, sevinmek, hey heylenmek geliyor insanın içinden bunları duyunca, bunlarla var olduğunu bilince. Yoksa da var olursun ama sadece 'var' olursun o kadar.
Sayfa 68 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Bir kişi kendinden, kendi koşullarından, doğduğu topraktan, altında yaşadığı gökyüzünden, yaşadığı ilişkilerden, zenginleştiği dilden, en küçük ayrıntılardan nasıl sıyrılır da bir başkası olabilir? Olabilse de niçin?
Şimdi televizyonlar kötü dizilerle, kötü türkülerle, kötü oyunlarla dolu. Halkın elinden hiçbir şey gelmiyor. Her yönüyle, beyniyle, yüreğiyle gece gündüz yıkanan bir insanlık…
"Ne yani, sevineyim mi bunlara?" "Sevinmek ya da yerinmek için gaybı bilmek gerek. Tevekkül iyidir." "Öyle olsun. Ne diyeyim. Tevekkül edelim." "Lafla olmaz evlat. Lafla olmaz." "Öğreneceğiz herhalde."
Sayfa 114Kitabı okudu
Teknik ileriliğe karşı koymalarının sebebi neydi? Din elden gidiyor, diye tutturmuşlardı. Onların çabası ne dindi, ne bir şeydi. Onların çabası, teknik girince düzenin sarsılması, bu yüzden de ekonomik durumlarının sarsılmasıydı. Düzenlerinin yıkılıp yerine yeni bir düzenin kurulması, millet çoğunluğunun yeni düzenden daha çok yararlanması… Korkuları buydu. Dünyaları, düzenleri bozulmasın diye ellerinden ne gelirse yapıyorlardı.
Reklam
Biz her şeyin aksini yapmışız. Azıcık düşünce kırıntısı olan bir senaryoyu yasak etmişiz. Ama yüzlerce baldırbacak, iğrençlik akan senaryoyu severek tasdik etmişiz.
Bekleyin, bekleyin ki, daha neler gelecek başımıza. Onlar bizi söyletmeyecekler. Kendileri konuşacaklar. Yalanlarıyla halkı daha, daha uyutacaklar. Onlar, milliyetçi olacaklar, evet onlar, onlar ki, birkaç sömürücünün kesesine satmışlardır vicdanlarını. Onlar vatansever geçinecekler, ne kadar gerilik varsa, sırtlarını ona dayayıp… Halkımızın böyle kalması, ezilmesi için ellerinden geleni de gelmeyeni de yapacaklar. Sabahtan akşama kadar millet, vatan, halk diye bağıracaklar, Halkı sevdiklerini söyleyecekler.
İnsan, elindeki dünyâlık, âhirete oranla bir hiç durumundadır ve o da kir ve pas ile dolmuştur. Âhiret mutluluğu yanında insan hiç Dünyâ mutluluğuyla sevinmek ve bununla yetinmek ister mi?
Bizi düşünmeye alıştırmamışlar. Üstelik de düşünmeyelim diye ellerinden geleni yapmışlar. Allah beterin beterinden saklasın derler, bir de düşünenleri, gelin şuna düşünenleri demeyelim, düşünmeye çabalayanları hep öldürmüşler.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.