Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sibel TOPRAK

Sibel TOPRAK
@sibel_tprk
İngilizce Öğretmeni
24 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
Mağlup mu desem, mahçup mu ? Ama ikisi de değil, Ben garip, sen güzel , dünya umutlu ... Öyle tuhafım bu akşamüstü.
Reklam
"O gelmez artık ! " dedi " Nereden biliyorsun?" dedim " Gidişinden belliydi!" dedi.
Yakınlarda seni düşündüren bir şey varsa; uzaklarda seni düşünen biri vardır...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ruhunun diğer yarısıyla tanıştığında başkalarıyla neden işlerin yürümediğini anlayacaksın...
Reklam
Bir şey demeyeceksen gidiyorum, dedi. Gelmemiş birine git demek Dilsize konuş demek gibiydi. Sustum... Ve tarih, gelmemiş birinin gidişine şahit oldu.
O gün banyoda tek başıma ağladım, suyu da açmıştım üstelik, sesimi kimse duymasın diye. O gün canım çok acımıştı. CANIM BİLE BANA ACIMIŞTI...
"Oysa benim ruhumda savaş var durmadan ölüyor içimdeki insanlar..."
Her bulamayışımda, "muhakkak gelecek sefere gelir." diyordum.
"Keşke ben de ağlayabilseydim, herşeyi gözyaşlarımla söyleyebilseydim, anlaşılayım diye konuşmak zorunda kalmasaydın."
Reklam
"Körler ülkesinde tek gözlüler kral olur."
Öldü, işte o kadar, neden öldüğünün önemi yok, bir insanın neden öldüğünü sormak saçma bir davranış, ölüm nedeni zaman içinde unutulur, yalnızca o tek sözcük kalır, öldü.
Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi.
Uzun zamandan beri seviyorum seni. Bilmediğim zamanlardan beri seni sevmiş, seni beklemişim ben. Ve işte geldin, seni beklediğimi biliyormuş gibi geldin!
Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...
Ertesi gün Küçük Prens yeniden oraya geldi. "Her gün aynı saatte gelsen daha iyi olur," dedi tilki. "Örneğin öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Saat ilerledikçe de içimdeki mutluluk artar. Dört oldu mu içim kıpır kıpır olur ve ufaktan meraklanırım; mutluluğun değerini anlamaya başlarım! Ama sen herhangi bir anda çıkıp gelirsen, yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez..."
Reklam
Ama biz, kendi zayıflıklarını başkalarına yansıtan ve sonra da yalnızca kendi güçlerini arttırmak için onlara yardımcı olur gibi görünen o papaz kılıklı iyileştiricileri iyi biliriz.”
Bugün en iyi öğretmenin, öğrencisinden bir şeyler öğrenen öğretmen olduğunu anladım.”
Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan insanı vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?
Mektubun gecikti gene. Belki de ne yazacağını kestiremiyorsun. Oysa adını yazman yeter. Görünce içim aydınlanıyor…
Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim dedi. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.
“Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım… Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız… Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır… Hülasa arkadaş olduğum kimseler için pek müziç ve anlaşılmaz bir mahlukum…”