Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hedef belirlemenin amacı oyunu kazanmaktır. Sistem inşa etmenin amacı ise oyunu oynamaya devam etmektir.
Düşünmüyorsan, kısıtlı değilsindir. Düşünmek sana bir kısıtlama verir ve pek çok kısıtlama türü vardır. Bir Hindusun... Bu sana bir kısıtlama verir. Hindu, Hindu olmak, bir düşünceye, bir sisteme, bir düzene bağlı olmaktır. Bir Hıristiyansın... Yine kısıtlanmışsın. Dindar bir adam bir Hindu, bir Hıristiyan olamaz. Eğer biri Hindu ya da Hıristiyansa, o kişi dindar değildir... İmkânsız... Çünkü bunlar düşüncedir. Dindar bir adam, düşünmüyor demektir; herhangi bir düşünce ile, herhangi bir sistem ile, herhangi bir düzen ile kısıtlanmamış demektir; zihinle kısıtlanmamış, sınırsızda yaşayan biri. Belirli bir düşüncen olduğunda, o düşünce senin engelin olur. Güzel bir düşünce olabilir... Yine de engeldir. Güzel bir hapishane yine de hapishanedir. Altından bir düşünce olabilir, ama hiç fark etmez, yine de seni hapseder. Ve ne zaman bir düşüncen olsa ve ona bağlansan, daima bir başkasına karşı olursun; çünkü sen birine karşı olmazsan engeller var olamaz. Bir düşünce her zaman bir önyargıdır; her zaman lehinde ya da aleyhindedir.
Reklam
Soy aileleri ve onların sürüngen efendileri bütün veri tabanlarının tek olacağı bir Global sistem istiyorlar Avrupa Birliği Big Brother Devleti kanunları sel gibi geliyor. Seyahati de ciddi bir şekilde sınırlayıcı planları var. İnsanlar uçak ve gemiyle seyahat etmek için devletten izin alacaklar. Plan diğer seyahat çekildiğinde kapsayacak şekilde genişletilecek.
Geçerli olan, sistem içinde sevmeyi başarabilen ayrıcalıklı insandır.
Sayfa 118 - Morpa Kültür
Olum yeni nesil çok değişik sadece nesil değil veliler de dahil, bizim zamanımızda ne yaparsa yapsın öğretmen haklıydı, vardı bir bildiği djdjd bizim hoca bizi dizerdi sıraya sonra vurunca yere düşeceğimiz şiddette tokat atardı biz de eyvallah çeker erkekliğimiz el verdiği ölçüde ağlar yerimize geçerdik :d kızların isnsiyatifi vardı ama onlara bu şiddette tokat vuramazsın kızları da azarlıyordu sonra azardan dolayı ağlarlardı :d (belki de az önceki tokatı yediğimiz için bizim halimize ağlıyorlardır djd) bunu gidip anne babama anlatsam ne halt işledin yine derlerdi muhtemelen ki vurmasının bir nedeni de vardı ( okuduğu öyküyü deftere zamanında yazamamıştık sadece :d) zaten biz sert tokatlananlar önceki nesilden daha şanslıymışız anlatılanlara göre onlardaki sistem ohoooo bu anlattıklarım doğru mu yanlış mı bir kenara bırakırsak eğer (kısmi dayak atılmasına kaşı değilim) eskiden öğretmenlerin bir ağırlığı vardı sanki, belki de küçük olduğum için her şeyi onlar biliyor sandığım için gözümde öyleydiler bilmiyorum o ağırlık kaybedildi, hayrolsun her şey
Serhat

Serhat

@Bilmukavemat
·
03 Mart 09:59
Velinin, çocuğunun dersin akışını bozduğuna ikna etmem için benden istediği belgeler: -muhtardan alınacak adres bilgisi -yeşil pasaport -noter onaylı kira sözleşmesi -okul günleri içerisinde çıkarılmış bir kanun hükmünde kararname -son altı ayda çekilmiş iki adet biyometrik fotoğraf -Üzerime kayıtlı varsa ev, arsa veya arabaya dair birer kanıt -Edevlet'ten alınacak öğretmenlik görev yeri belgesi -cumhurbaşkanlığı gazetesinden çıkarılacak bir yayın -Maaş bordrosu ve son maaşın enflasyon karşısındaki durumu -Asker kaçağı olmadığıma dair çatışma içindeyken çekilmiş bir resim veya cepheden yavukluma yazdığım içli bir mektup
🍀 "İntikam almayı düşünmeden, beddua etmeden, kötü söz söylemeden, kin gütmeden oturduğun yerden ilahi adaleti izledin mi hiç? Bunu bir kere dene. Her şeyin nasıl da hedefini hiç şaşmadan tek tek yerini bulduğunu göreceksin." Unutma ki Allah'ın bir ismi de "Züntikâm"dır, yani; hak edenin hak ettiğini karşı konulması imkânsız bir sistem içinde yaşatandır. 🌿🌿🌿
Reklam
Big Bang teorisinin ortaya konduğu zaman dilimi, Marksist ateizmin yükselişte olduğu, pozitivizmin birçok bilim adamınca tek geçerli felsefi sistem olarak kabul edildiği yıllardı. Böyle bir zaman diliminde, ateizmin temel görüş olarak kabul ettiği ve Tanrı’yı devre dışı bıraktığı için pozitivizmin de çok memnun olduğu “sonsuzdan beri var olan evren” fikri yıkılıyordu. Evrenin başlangıcı olduğu fikri ateist bilim adamlarınca “iğrenç” olarak nitelendiriliyordu. Örneğin Sir Arthur Eddington hislerini açık bir dille şöyle ortaya koyuyordu: “ Evrenin başlangıcı olduğu fikrini felsefi açıdan iğrenç buluyorum...” Böyle bir ortamda, Big Bang’e karşı durma çabalarının kökeninde bilimsel kaygılardan çok ideolojik yaklaşımların ve ateizmin psikolojisinin rol oynadığını görüyoruz.
Şems-i Tebrizi nin 40 kurali
1.kural yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut
Lâhna Yaprakları!..
~•~ Bir zamanlar Ali Kemâl'in «lâhna yaprakları» diye isimlendirdiği, şu, soyları malûm gazeteler ne acaip şeyler!. Hakka bağlı halk vicdanının erkek, kendilerinin de dişi olmaları ve o vicdanın aşısiyle çocuk doğurmaları gerekirken... Evet, böyleyken, kendilerini koç ve halkı dişi koyun rolünde görmelerine ve cins değiştirerek nikah kaçkını Avrupalılaşma veledleri sıfatiyle piç çocuklar yetiştirmelerine ne buyurulur?.. Bunlar, hak maskesi altında haktan başka ne varsa hepsine birden tutkun ve halkı hak uğrunda aşılama yerine haksızlıklarını halka şırınga etmekte ve ektikleri tohumları tarla tarla verimlendirmekte usta... Renklerine de bakın!.. Büyük kısmı mor, şu mide bulandırıcı her rengin karışımı, çıban rengi... Gayesiz ve mezhepsiz hava-cıva basını.. ~•~
Sözcü ve Takvim Gazetesini Anlatmış Paragraf..
~•~ “...bir kedi fare doğursa onu 5 sütun üzerine veren, böylece okuyucularının meselesizliğini işleyen bazı gazeteler, bir fikir hadisesini nasıl büyütebilirlerdi?” ~•~
Reklam
Bedenimdeki her hücre, semadaki her yıldız ve kânattaki her sistem küllü bir irade ile hareket ettiklerine göre, ben de cüzi irademi o külli iradeye uygun olarak kullanmalıyım.
Sayfa 19
“İnsanlar…” dedim fısıldayarak. “Taşır insanları. Kundaktayken, tabutdayken. Hep taşıyacak birileri olur. Bazıları dostluktan, bazıları cepteki paradan, bazıları da içinde bulundukları sistem bir gün onlara da taşınma sırasında geleceğini söylediği için, taşırlar insanı…”
1724 syf.
·
Puan vermedi
Bolca spoi vardır.
Konu: "Sefiller" adlı romanın konusu Jan Valjan adındaki adamın ailesine ekmek götürmek için hırsızlık yapması ve bu yüzden kürek mahkumu olması anlatılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Merhamet, empati, toplumsal adalet, yoksulluk, dayanışma. Karakterler ve karakter çözümleme: JAN VALJAN: Ailesinin aç kalmaması adına ekmak çaldı ve 5 yıl
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202187,1bin okunma
Elbette şimdi her şey anlam kazanmıştı. Her zaman sizden daha kötü durumda olanların olduğunu kabul ederseniz, nasıl olur da kendinize acıyabilir ve iş, para, gelecek hakkında bitmek bilmeyen spekülasyonlara dalabilirsiniz? Kutsanmışken nasıl kıs- kanabilirdiniz? Komşunuzu da kendiniz gibi önemsiyorsanız, onların kaygılarıyla meşgulseniz, bu kendi kaygılarınızdan uzaklaşmanızı sağlardı. Ne olağanüstü bir sistem! Evden eve akan ve hepsinin tek bir amacı olan, insan empatisinden oluşan bir refah devleti: Tanrı'yı sevmek ve hoşnut etmek.
Sayfa 196
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.