Akdeniz'in Rengi Mavi
Yeşili seviyorum
yeni filizlenen bir yaprağın
maviyi seviyorum
yağmurdan sonraki gökyüzünde
Kırmızıyı
ay çiçeğinde sarıyı
seviyorum.
Siyahı sevmiyorum.
Beyazı seviyorum
anne memesindeki sütün renginde,
Senin adın yaşam
yaşamı seviyorum
seninle
Sayfa 41 - eyKitabı okudu
Kendi acizliğimi ve aptallığımı şarkılara bağlıyorum. Bu satırları yazarken şarkı dinliyorum. Karanlığı seviyorum. Siyahı. Daha çok siyahı...
Resmin altında bir şiir var. Adı: "Fotoğraf' okuyorum. Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe: saçlarında sarhoş ikindi esintileri: aysız gecelerin dantelleriyle örülü kirpikler: dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek: Tenin sabah güneşinde buğday rengi: gözlerinde kıvranan derin siyahi istek... Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu. Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu; bir de fonda şu cüzamlı yeryüzü olmasa! Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca! Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne yine de seviyorum seni sakın kıpırdama! Altındaki imzaya bakıyorum. "Fahri Ertürk." Boğazıma bir şeyler düğümleniyor. Dergiyi aldığım masanın üstüne bırakıyorum. Ben hiç şiir yazmadım Mine'ye.
Sayfa 147Kitabı okudu
“Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe
saçlarında sarhoş ikindi esintileri
aysız gecelerin dantelleriyle örülü kirpikler
dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek
tenin sabah güneşinde buğday rengi
gözlerinde kıvranan derin siyahi istek…
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu;
bir de fonda şu cüzamlı yeryüzü olmasa!
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca!
Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne
yine de seviyorum seni sakın kıpırdama!”
Sayfa 168Kitabı okudu
Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe
saçlarında sarhoş ikindi esintileri
aysız gecelerin dantelleriyle örülü kirpikler dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek
tenin sabah güneşinde buğday rengi
gözlerinde kıvranan derin siyahi istek...
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu;
bir de fonda şu cüzamlı yeryüzü olmasa!
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca!
Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne
yine de seviyorum seni sakın kıpırdama!
Sayfa 176
Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe;
saçlarında sarhoş ikindi esintileri;
aysız gecelerin dantelleriyle örülü kirpikler;
dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek;
tenin sabah güneşinde buğday rengi:
gözlerinde kıvranan derin siyahi istek...
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu;
bir de fonda şu cüzzamlı yeryüzü olmasa!
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca!
Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne,
yine de seviyorum seni sakın kıpırdama.
"Sana aşkı içimdeki mavi haliyle sunmayı istemek suç olmamalı."
"Suç değil zaten. Bence sen benim ne demek istediğimi gayet iyi anladın. Şöyle düşün, şu an gökyüzüne bak, hava sim-siyah değil mi? Evet. Hadi bana maviyi yaşat. Dilediğin kadar bana maviden bahset, kuşlardan bahset. Hiçbir cümlen bizi siyahı yaşıyor olduğumuz gerçeğinden ayırmayacak. Şu an siyahı yaşıyoruz.
Sayfa 79 - OLİMPOSKitabı okudu
•••
Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe
Saçlarında sarhoş ikindi esintileri
Aysız gecelerin dantelleriyle örülü kirpikler
Dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek
Tenin sabah güneşinde buğday rengi
Gözlerinde kıvranan derin siyahi istek…
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu;
Bir de fonda şu cüzamlı yeryüzü olmasa!
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca!
Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne
Yine de seviyorum seni sakın kıpırdama!
•••
Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe
Saçlarında sarhoş ikindi esintileri
Aysız gecelerin dantelleriyle örülü kirpikler
Dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek
Tenin sabah güneşinde buğday rengi
Gözlerinde kıvranan derin siyahi istek...
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu;
Bir de fonda su cüzamlı yeryüzü olmasa!
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca!
Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne
Yine de seviyorum seni sakın kıpırdama!
Sayfa 176Kitabı okudu
Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe
saçlarında sarhoş ikindi esintileri
aysız gecelerin dantelleriyle örtülü kirpikler
dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek
tenin sabah güneşinde buğday rengi
gözlerinde kıvranan derin siyahi istek...
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu;
bir de fonda şu cüzamlı yeryüzü olmasa!
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca!
Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne
yine de seviyorum seni sakın kıpırdama!
Sayfa 176Kitabı okudu
Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe saçlarında sarhoş ikindi esintileri
aysız geceterin dantelleriyle örülü kirpikler dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek
tenin sabah güneşinde buğday rengi gözlerinde kıvranan derin siyahi istek...
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu;
bir de fonda şu cüzamlı yeryüzü olmasa!
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca! Ah, aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne
yine de seviyorum seni sakın kıpırdama!
Tarifi yok!
Toz pembe gördüğüm
Siyahın içinde yaşıyorum
Ve ben, siyahı daha çok seviyorum
Acıdan bal yapan arı gibi...
"Acıyı bal eyledik"
Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi...
Lakin;
sanmayın, kimseye gücenmedim,
Tahammülüm tevekküldendi.
Yoksa affeder miyim?
Keyfi için hayatı zehir edenleri....
“Seni seviyorum Alphard. Günlerin, mesafelerin, yıldızların, hafızalarımızın, Dünya'nin ve enerjinin de ötesinde, kalbimin her daim seninle olduğu bir sonsuzlukta seni deli gibi seviyorum. Kıvrılıp uyumak istediğim ela gözlerini seviyorum. Çillerini, dağınık, gece siyahı saçlarını seviyorum. Ismimi senin yumuşacık dudaklarından duymayı her seyden çok seviyorum. Bana son bir kez daha minik yıldızım diyebilmen için neredeyse tükenip bitiyorum.
Sen de biliyorsun Alphard, sanılanın aksine vedalar gitmeyi gerektirmiyor. Biz birbirimize veda etsek de hiçbir yere gitmiyoruz. Eğer hayal etmek istersen her zaman senin için orada olacağım.”
Sayfa 421
Yağmurdan iki damla, kulaklarında küpe
Saçlarında sarhoş ikindi esintileri
Aysız gecelerin dantelleriyle örülü kirpikler
Dudaklarında pembe kanatlı bir kelebek
Tenin sabah güneşinde buğday rengi
Gözlerinde kıvranan derin siyahi istek
Biraz eğ başını, hafifçe gülümse, oldu.
Işık uygun, harika bir fotoğraf olacak bu
Bir de fonda şu cüzzamlı yeryüzü olmasa !
Ah, kurumuş deniz toprağındaki gümrah baca
Ah , aç yolcuları taşıyan ekmekten tekne
Yine de seviyorum seni sakın kıpırdama.