YAŞAMAK “DAVA”SI
Lise yıllarında dershaneye gidiyordum,çoğumuz gibi.Bir gün önüme bir test sorusu gelmişti, bin yıl önce yaşamış bir filozofun sözü vardı soruda, “Hukuk her zaman güçlüden yanadır”. 17 yaşındaydım ve kafam allak bullak oldu, inanamadım. Hayır ya dedim olamaz ! Düşündüm ,düşündüm ,düşündüm. Evet ya dedim olabilir! Şimdi 17x2
Belki de hayatımızdaki güzellikler bazı felaketlerin sonucudur..
Alper CANIGÜZ... Kan Ve Gül... Bir Kara Dejavu...
Evet kara kapkara bir dejavu.. Şu an her birimiz farklı yerlerde, değişik zamanlarda, farklı insanlar olarak farklı işler yapıyoruz. Peki şu an olduğumuz konum veya yaptığımız iş bizim tercihlerimizin bir sonucu mu? Yoksa... Yoksa
MODERN BİR ‘OidiPolisiye’ ÖYKÜ: SİLGİLER
Okumayı sadece zevk olarak görmeyen bir okur edebi eserlerin bir kümülatifleşme sürecinin ürünleri olduğunun farkındadır. Bu farkındalık farklı iki eseri okuyup ‘aaa, bu kitabın bölümünü sanki diğer kitapta da okumuştum’ gibi cümlelerin kurulmasıyla başlar. Okur sonradan iyice farkına varacaktır ki,
"Dinle! Sana sevmenin ne olmadığını söyleyeceğim önce. Ne olduğunu sonra anlayacaksın. Dinle! Sevmek alışveriş değildir,geometri değildir, aritmetik değildir. En değerli şeydir belki ama karşılığında hiçbir şey alınmaz. Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir sevmek. İskambil kâğıdı değildir, zar değildir, bir dilim değildir.
Size bir bilmece sormakla başlayayım: Benim bir ağacım var, her gün bir yaprak döker. Cevaplarınızı yoruma yazabilirsiniz. Şimdi inceleme denemeyecek karalamama geçelim.
-Spoiler İçermez-
Bize hep zamanın en kıymetli hazine olduğu ve boşa harcanmaması gerektiği; boşa giden zamanın tekrar döndürülemeyeceği, bu sebeple vaktimizi kıymetli şeylerle
Entelektüel Sözcükler
abesle iştigal: Yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek
absorbe: (Enerji, kuvvet vb. için) Soğurma, yutma, içine alma, yutma.
adaptasyon: Uyarlama
adapte: Uyum
afaki: Belli bir konu üzerine olmayan, dereden tepeden (konuşma)
ajitasyon: Duygu sömürüsü yapma
ajite: Duygu sömürüsü, kışkırtmak, körüklemek
akabinde:
"Arkadaşlar bu kitaplar içinde size has, size özel bir kitap mutlaka vardır. Önemli olan kendinizi hangi satırlarda bulduğunuzdur. Hem kitapların en yücesi Kur'an ne der?
"İKRA KİTABEK!"
Kendi kitabını oku!
Arayıp bulmalı.
Satır satır, hece hece.
Ya gündüz, yahut gece.
Olsa da bir bilmece,
Bir bilene sormalı.
Kendini, kendinde bulmalı."
“Rüyalar da olmasa yaşamak deli işi.”
“Anlama. Dünya anlamak isteyenlere düşmandır. Anladıkça kaybolursun.”
Dünyasızlar bitti ve benim zihnim kaynıyor!
2014 yılında yazdığı öykü kitabı sayesinde yazar’ın kalemiyle tanıştığımı hatırlıyorum. Romancı Kaan Murat Yanık ile tanışınca da kendime yeni dostlar edinmeye ve uzaklara gitmeye başladım.
Bu şey yutar tüm şeyleri:
Kuşları, hayvanları, ağaçları, çiçekleri;
Kemirir demiri, ısırır çeliği; Un ufak eder sert taşları;
Öldürür kralları, harap eder kasabaları,
Ve yerle bir eder yüce dağları.
"Size bir bilmece soracağım: Hayatımızın günleri içinde asla gelmeyecek olanı hangisidir?"
Yanıt gelmedi. "Yarındır," dedi Yabancı. "Bana kalırsa siz yarın olmayacak sanıyor ve sizden istediğim şeyi hep erteliyorsunuz."