18 yaş gözümde o kadar büyük bir yaştı ki nede olsa özgürlük yaşıydı ve kendi kararlarının hükmü geçtiği yaştı, 18 oldum ve kendimi büyümüş hissettim, artık ÖZGÜRDÜM ya da ben öyle düşünüyordum. Ve evet üzerinden bir kaç yaş daha geçtikten sonra tekrar anladım ki öyle değildi,ve olmayacaktı...
@sevda_sen
Ana Türk adlı kitapta yazar zübeyde hanımın hayatına, geçirdiği hastalıklara, aile yaşamına detaylı olarak eğilmez.
bunun yerine kitabın yazarı
Ümit Doğan zübeyde hanımın soyuna, ali rıza efendi ile evliliği ve çocuklarına, ali rıza beyin vefatına, zübeyde hanımın ikinci evliliğine ikişer üçer cümle ile değinip kitapta anlattıkları
Bugün bir arkadaşım alışveriş esnasında İsrail ürünlerinden aldı. Onu uyardığımda bana verdiği tepki "Ama en kaliteli ürünler onların, diğerlerini kullanamıyorum." dedi. Bir çok şey söyledim ama ısrarla aldı...
O an anladım ki Müslümanlar konforlarından vazgeçmedikleri sürece asla bir ilerleme olmayacak...
Eğer senin rahatlığın bir Müslüman'ın ölümünden çok daha önemliyse önce Müslümanlığınızı sonra vicdanınızı bir sorgulayın derim...
Ülkemdeki Müslümanlar Filistin kelimesini kullanmaktan bile çekinirken Avrupa'nın bilmem hangi ülkesinde Filistin için boykot yapılıyor ve bunu Müslüman olmayan biri yapıyor... Biz neden yapamıyoruz, bu kadar mı insanlıktan nasibimizi almadık? O ürünleri kullanırken vicdanınız hiç mi rahatsız olmuyor? Gerçekten anlamıyorum.
Ama şunu unutmayım ey Müslümanlar!!
Filistinliler cenneti çoktan kazandılar oturup da halimize üzülelim...
Bu bizim imtihanımız ve biz kaybediyoruz...
Okurken Kars şehrinin her bir caddesini, binasını, yüz yıl öncesinden itibaren tarihini, hangi binalarda kimlerin yaşadığını zihninize kazacaksınız, ayrıca romanın isminin neden KAR olduğunu her bir kaç cümleden sonra belirtilen kar yağışı dolayısı ile zihyadesi ile anlayacaksınız.
Kitapla ilgili bir çok olumlu yorum okudum ve kitaba
Uzun zaman sonra ilk kez inceleme yazıyorum. İnceleme yazmama orucumu ancak Martin Eden gibi bir başyapıt bozabilirdi. Kitabı okumadan hakkında yapılan yorumları ve incelemeleri bildiğim için okuduğumda benim için en iyi Jack London eseri olacağına dair şüphem yoktu. Daha okumadan büyüsüne kapılmıştım. Öncesinde ise favorim
"Çocukken güneş olmak isterdim,
Sonra anladım ki en iyisi çocuk olmak.
Çünkü güneşten sıcaktı kalbim.
Büyüdüm derken...
Yaşam denen ayazda üşüdüm..
Soğudu buza döndü kalbim..
Ne "güneş" olabildim,
Ne "çocuk" kalabildim..."
Dönüşüm oldu. Evet haklısınız çok geç kalınmış bir eser ve aynı şekilde yazara da çok geç başladım.
Franz Kafka nın özel bir kafa olduğunu ilk okuduğum kitabında anladım. Verilmek istenen mesajı farklı ve hiç denenmemiş bir metod kullanarak yapıyor olmasından bu çok net anlaşıldı.
Kafka, Çekya ya ait bir bölge olan
Bu kitapla ilgili doğru bir izlenim edinmek istiyorsanız buradaki ağzı olan konuşuyo tarzı üçüncü sınıf incelemelerin çoğunu okumayın :)) İyi olanların başımızın üstünde yeri var, tenzih ederem. Ben bu incelemeleri okumadan önce kitabı almıştım, "yok Nagazaki'yle ilgili hiçbir şey yokmuş, yok Nagazaki tarihi yokmuş, yok Atom bombası olayı yokmuş" falan gibi eleştirileri okuyunca, okuyunca "Tüh ya keşke almasaydım," diye sıkıntı yaptım. Arkadaşım okurken gözlüklerinizi mi takmadınız ne oldu ya?? Pes yani! Yazar gayet güzel anlatmış, ama sizin beklediğiniz gibi insanın gözüne soka soka yazmamış tabii ki. Öyle olsa angaje edebiyat olurdu. Reklam filmleri gibi... Adam mesajlarını incelikli veriyor. Satır aralarında. Neyse lafı uzatmayayım. Sonra dün gece bizim apartmanda elektrik sorunu oldu, o gece mum ışığında bütün öyküleri okudum. Amatörce yorumlara aldanmamak gerektiğini anladım. Tek kelimeyle harika bir kitap. Bu sitede hızlı okuma yöntemiyle okuyup kitaptan bir şey anlamayan bir ton okuma özürlü var anladığım kadarıyla :))))
Tenzih ettiğim güzel yazıları aşağıda yorumlarda paylaşıyorum.
Nietzsche Ağladığında kitabını okuduktan sonra okudum. Beklentimi yüksek tutmadım çünkü en iyi kitabının Nietzsche Ağladığında olduğuna emindim. Ta ki Divan’ı yarılayana kadar. Ters köşe oldum bu kitabıyla. O kadar şaşırarak ve sürüklenerek okudum ki şimdiye kadar okuduğum hiçbir psikoloji veya psikolojik kurgu
🌃🌠🌛
Önceden sevginin her şeyin üstesinden gelebileceğine inanırdım. Sonra anladım ki; sevdiğiniz insanın size karşı anlayışı, saygısı ve sadakati yoksa istediğiniz kadar sevginizden delirin; üstesinden gelemezsiniz. Bence insanın en iyi yoldaşı onu seven değil, anlayan kişidir.
Anlamakla başlar yolculuk,
anlaşarak başka yollar açılır.
"İnsan onu gerçekten anlayan biriyle her yokuşu çıkarmış. Ben bunu anladım."