Başından beridir burada olmamın sebebi ipsiz, sapsız, yolsuz, yordamsız, amaçsız olmamdan ötürü. Belli bir amacım olmadığı için burayla meşgul olarak, bir meşgalem olduğuna kendimi inandırıyorum. Oyalıyorum. Tek tük etkileşim alarak kendimi tatmin etmeye çalışıyorum. Çalışıyordum. Artık pek de bi' manası yok. Ama şu an yine aynı şeyi mi yapıyorum? Belki de. Biraz. Burayı kullanmamın esas sebebi artık kendimi analiz etmekten ibaret oldu. Yazdığım ya da paylaştığım şeylere dönerek "Ne kadar salakmışım la" diyip oturup düşünüyorum. Sonra siktir olup gidiyorum. Sonra geri geliyorum. Git gel yapacak bir sevgiliye ihtiyacım da yok artık. Kendim, kendi işimi yeterince görebiliyorum. Yaşa.
Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi
Hani sen iyiydin
Halden anlardın
Hani sen git demiyecektin bana
Ve ben herşeye rağmen gelecektim
İçimde bir umut
Ellerimde olgun meyvalar
Dünya nimetleri
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken
15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
Nüfus git gide artıyordu. Toprağın altındaki servetler keşfediliyor ve birileri bütün bunların sahibi olmak istiyordu. Silahlar üretildi, geliştirildi, çoğaltıldı. Savaşlar başladı. İnsanlar birbirlerini çeşitli bahanelerle öldürdüler. Kitle imha silahlarını geliştirdi birileri. Böylelikle tek hamlede binlercesini ortadan kaldırabileceklerdi. Fakat daha sonra bu nükleer silahlardan kendilerinin de zarar görebileceklerinin farkına varınca "savaş suçu" diye bir şey uydurdular. Savaşın kuralı mı olur yahu? Birini öldürmenin centilmenceliği mi olur?
Ayakların hatırlamadığın bir sokağa sokarsa seni bir gün
O sokakta ayrılmıştık, vaktin varsa sadece bunu düşün!
Sonra git yeni biriyle tanışmak için pasaport çıkart kendine!
Ya da ver ruhunu, ver ruhunu.. unutulmuş, işporta bir dine!
"Bir kadını sevmeye başladığınızda dünya git gide tenhalaşıyor. Başka hayatların izleri tek tek silinmeye başlıyor; başkalarının sesleri, başkalarının ayak izleri, başkalarının hatıraları. Sonra sizden ve o kadından başkası kalmıyor."
Kitap bitti ama bir süre ben ne okudum diye sorguladım.Yazmak istediğim o kadar şey var ki ama en az spoilerle yazmaya çalışacağım. Sadece Nova'ya sımsıkı sarılıp o boşlukta tek başına kaybolmayacaksın demek istedim.Çünkü Nova o kadar yalnızdı ki Tayga'nın gidişinden sonra özellikle ve o kadar acı içindeydi ki çok üzüldüm ve yazar bunu
Merhaba kitapseverler
#Fersude#EmrahAkdeniz#öykü#aşk#dram#hüzün#okudumbitti#ozlemli_kitaplar
" Hayata yeniden başlamak, elbette belirsizlikler ve zorluklarla dolu bir süreçti. Ancak Taylan, cesaretini toplayarak bu belirsizliklerle yüzleşmeye hazırdı.
Taylan lise son sınıf öğrencisi,anneye düşkün ,bir abla ve hayattan ümidi kesmiş alkolik bir babaya sahiptir.Annesi oğlunun gönül ilişkileri için erken olduğunu düşünüyor çünkü önünde hayatının sınavını vereceği üniversite sınavı var ve günün birinde iyi bir mesleği olsun istiyor.
Taylan' ın ailesiyle birlikte gittiği tatilde gönlünü inci ' ye kaptırır. Annesine söylemekle, söylememek arasında git gel yaşadıktan sonra annesine söyler. Annesi de bu durumu hoş karşılamaz . Tatil dönüşünde yaşadığı o talihsiz trafik kazası sonucu anne ve babasını kaybetmiştir. Ya sonrasında gelen yeni bir aşk? Taylan hayata tutunmayı başaracak mı ?
İlk tanışma fırsatı bulduğum bir kalem ben çok sevdim . Bir öneri de benden sizlere gelsin . Sağlıcakla kitapla kalın
@_burakbilgili
@burcutektasofficial
@azyayingrubu