Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aşık olmak ruhun bir deneyimi. O deneyiminden geçtikten sonra ruh da bambaşka bir hâle bürünüyor. Buyurduğunuz gibi entelektüel tevazu çok önemli. Çünkü insan her şeyden, herkesten bir şeyler öğreniyor. Entelektüel ukalalığın bir de bilgi kısmı var. Epistemolojik felsefe öğreniyorsun; ama felsefe marifetullaha bakmıyor. Halbuki bizim bütün bilgimiz Allah’ın " Alim" isminden yansıyan parçalardan ibarettir. Yine eskiden dergahlarda şunu okurlardı: Alîm'sin Alîm Doğrudur yolum Ağzımda dilim Hû demek ister .
Said Nursi'nin medrese hayatı
Ciddi bir şevk ile tahsili gözüne aldı ve bu niyetle nahiyeleri İsparit Ocağı dahilinde bulunan Tağ Köyünde Molla Mehmed Emin Efendi'nin medresesine gitti fakat fazla duramadı. Hâle-i fitriyeleri icabı, daima izzetini koruması ve hatta amirâne söylenen küçük bir söze dahi tahammül edememesi; medreseden ayrılmasına sebeb oldu. Tekrar
Sayfa 28 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Reklam
Aşık Paşazade der ki:
"Bu Âl-i Osman bir sâdık soydur. Onlardan meşrû olmayan bir hareket sâdır olmamıştır. Onlar, ulemanın günah dediği hareket ve amellerden son derece kaçınmışlardır." Nitekim onların bu sûrette davranışları sebebiyledir ki, Molla Fenârî, cemâate devam etmemesi sebebiyle Yıldırım Bâyezîd'in şahitliğini kabûl etmeme cesaretini
Sayfa 64 - Erkan yayınlarıKitabı okuyor
İnsanın mertebesini yükseltecek olan önce tevazu sonra bilgidir.
Sayfa 260Kitabı okudu
Zâdân'dan şöyle rivayet edilmiştir: Hz. Ali (a.s), halife iken sokaklarda yalnız başına yürür, yolunu kaybedenlere yolunu gösterir, zayıfa yardım eder, satıcı ve bakkallara uğrar, Kur'ân-ı Kerim'i onlara açıp okurdu: "Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz." (Kasas, 83) Sonra da şöyle derdi: "Bu ayet-i kerime, adalet ve tevazu sahibi yöneticilerle güç ve kudret sahibi diğer insanlar hakkında nazil olmuştur.
Sayfa 336 - 12 İmam Yayınları
Önce bir vasfın olacak, sonra o vasıftan bağımsız olarak "sen" olacaksın. Tevazu budur.
Reklam
Ruşen Eşref, Atatürk Hakkında ;
'' Ben, genç bir simada bu kadar zengin manalar gördüğümü hatırlamıyorum. '' Sonra şunları ekler: '' Sebat, tevekkül, tevazu, vakar, mülâyemet, huşunet, saflık, zekâ, bütün bu zıt şeylerin toplandığı sarışın ve gayet sevimli bir yüz. ''
Tevazu kime karşı gösterilmelidir ? ❛❛ Tevazu önce Allah'a, sonra da O'nun kullarına karşı gösterilmelidir. Allah'a karşı mütevazı olan kimse, tıpkı Peygamber Efendimiz gibi, Kâinâtın Rabbi'ne kul olmanın derin hazzını tadar.
HATEM-I ESAMM'IN NAMAZI Hatem-i Esamm (r.a.)a sormuslar: - Namazi nastl kilarsiniz? Cevap vermis: - Namaz vakti yaklasinca guzelce abdestimi alir, namaz kilaca-gim yere gider, orada oturur, akhmi basima alir, sonra namaz icin ayaga kalkarm. Kabe'yt iki kasim arasina, Strat'i ayaklarmin ali-na, Cennet'l sagima, Chennem't soluma alir, Azrail'i tepemde ka- bul eder, korku ve amit ile Alemlerin Rabbinin huzurunda duru-rum, dosunerek tekbir alr, agir agir ve manasim dusunerek Kuran okurum; tevazu ile ruka eder, husa fle secdeye kapannm. Sag aya-gimi diker, sol ayagimi yaunr ve uzerine otururum. Namazimi ih- las ve samimiyetle kilmaya ahsinm...
İlim,nefsini ve Rabbini bilmesidir.Kibri izale için bu iki şeyi bilmek yeter.Kul kendisini bildiği zaman, her şeyden âdi ve her şeyden mahrum olduğunu anlar.Bu anlayişda olana yaraşan, tevâzudur.Kul Rabbini de bildiği takdirde,kibriyalık ve azametin yalnız O bin şanı olduğunu idrak eder,anlar. Rabbisinin ululuk ve azametini bilmesini izah babında
Reklam
Muhammed Taki Osmani, Muhammed Şefi'den Eşref Ali et-Tehånevi'nin şöyle dediğini nakletti: "Kamil insan olmak çok zordur. Ben böyle bir insan olamadım; ama Allah bana öyle kamil insanlar gösterdi ki şimdi kalkıp da hiç kimse "Ben kamil bir insanım" diyerek beni kandıramaz. Müfti Muhammed Şefî', Eşref Ali et-Tehånevî'nin bu sözü ("Ben böyle bir insan olamadım" sözünü) tevazu dolayısıyla söylediğini belirtmiştir. Bu insanlara bakarak kamil bir insanın nasıl olması gerektiğini anlıyoruz. Müfti Muhammed Şefi derdi ki: "Ben çok fazla bir kitap okumadım; ama Şeyh Reşîd Ahmed Gangohi, Şeyhü'l-Hind, Eşref Ali et-Tehånevi gibi Allah'ın veli kullarını gördüm." Bu şu demek: "Uzun süre onlarla birlikte bulundum. Bu durum belli bir mizacın oluşmasını sağladı. Onların hayranlık uyandırıcı hâl ve hareketlerini gördükten sonra gönül başkalarını görüp onlara meyletmez. Kitaplardan zahiri bilgileri öğrenirsiniz. Bu bilgilerle nasıl amel edip onları hayatınıza nasıl taşıyacağınızı ise bu zátlar size öğretir."
Cüneyd Cemşid anlatıyor: Sahåbe, ulemá ve sålih zatlar Allah'ı tanıdılar. Onların kalplerinde Allah'a karşı hem derin bir sevgi hem de korku vardı. Çok şey yaptılar: ancak kendilerini daima bir hiç olarak gördüler. Allah dostlarında benim gördüğum şey buydu. Kendimi onlara yakın hissetmemi sağlayan şeydi bunlar. Şarkıcılık yaptığım
Tarladaki Zambaklar ve Gökteki Kuşlar
Kuş susar ve acı çeker. Kalbi ne denli ağrırsa ağrısın sessizliğini bozmaz. Çölün ve yabanın kederli ağıtları bile sona erer. Üç kez içini çeker, sonra susar, sonra üç kez daha içini çeker. Ama çoğunlukla sessizdir, ne olduğunu söylemez, sızlanmaz, kimseyi suçlamaz ve içini çeker ve yine susar. Sessizlikten patlayacaktır sanki, bu yüzden içini çeker, sessiz kalabilmek için. Kuş acıdan muaf değildir ama sessiz kuş sessiz kalarak kendine acıya dayanmayı daha da zorlaştıran şeyden, başkalarının yanlış müdahalesinden muaf tutar; acıyı çekmeyi uzatan şey acıdan bahsedip durmaktır çünkü; acı çekmeyi acıdan beter hale getiren, kahır ve sabırsızlık günahlarıdır. İşte bunun kuştan yana düzmece bir tevazu olduğunu, başkalarının yanında susarken içinden tanrıyı ve başkalarını suçlayıp haline ağlaştığını sanmayın. Hayır, kuş susup acı çekiyor. Ah, ama insanlar bunu yapmıyor. O halde neden insan acısı bunca korkunç görünüyor kuşunkine kıyasla? Sırf insanlar konuşabildiği için olmasın bu? Hayır, sebep bu değil, aslında konuşmak bir avantaj. Sebep, insanların susmayı becerememesi.
Araf
‌ كِتَابٌ اُنْزِلَ اِلَيْكَ فَلَا يَكُنْ ف۪ي صَدْرِكَ حَرَجٌ مِنْهُ لِتُنْذِرَ بِه۪ وَذِكْرٰى لِلْمُؤْمِن۪ينَ Bu, sana, kendisiyle (insanları) uyarman için ve mü'minlere öğüt olarak indirilmiş bir kitaptır. Artık ondan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. Araf 2 ‌ اِتَّبِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ وَلَا تَتَّبِعُوا مِنْ
705 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.