Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sovyetler Birliği'nde ve dışında tanınan bir tiyatro yazarı bugün sefaletle, sokakla, ölümle karşı karşıya bulunmaktadır.
''Andre Gide,komünist olarak çıktığı Sovyetler Birliği gezisinden,bir antikomünist olarak dönmüş ve bunu cesurca yazmaktan çekinmemişti.Aydın namusu bunu gerektiriyordu.''
Reklam
Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile beraber zaferin ilk günlerinde İzmir'e, Mustafa Kemal'i görmeye gitmiştik. Herkes "biten bir şey", bir savaştan kurtulmanın hafifliği içindeydi. Bir tek O, "Asıl işe yeni başlayacağız," diyordu. "Asıl düşman orada," diye İzmir'in arka mahallesinden Sovyetler Birliği sınırlarına kadar bütün Anadolu'yu kaplayan geriliği ve gericiliği gösteriyordu. "Padişah benim!" dese, tahtı altına uzatacaklardı. "Halife benim!" dese, herkes eteklerine sarılacaktı.. O ise elindeki yüzde yüzü, gerçek kurtuluş savaşı uğruna tehlikeye koyacaktı. Yarın, hiçbir iş yapmamışa dönecekti. Bütün Anadolu köylerinde onun dinsizliği söylenecekti. Biraz sonra, düşman elinden aldığı bu şehrin sokaklarında onu öldürmeye kalkacaklardı.
Sayfa 192 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Tarihte Kürdistan olmadığı hep tekrarlanır, doğrudur. Sovyetler Birliği, İkinci Cihan Harbi’nin ortasında ; Sovyetler işgal bölgesindeki bir kukla hükümet ile ömrü 1,5 yıl süren Kürtler için Mahabad Cumhuriyeti’ni kurdurdular. Osmanlı tarihindeki Kürdistan bugünkü Hakkari (Çölemerik), Irak içindeki Zaho ve Süleymaniye’ye kadar uzanır, idari bakımdan bu bölge Kürdistan diye anılırdı. Şüphesiz ki bölgenin dışında da Kürt aşiretleri vardı. 19. yüzyılda bu bölge müstakil bir sancak olarak doğrudan merkeze bağlanmıştır ve Şehr-i Zor sancağı veya livâsı adını taşır. Bölgede yoğun olarak bulunan Müslüman Kürtlerin yanında Kürtçe konuşan Nasturi Hıristiyanların ve Kürtçe konuşan Yahudilerin bulunduğu açıktır. Bu son iki grup ikinci Cihan Savaşı’nı izleyen 40 yıl içinde bölgeden tamamen çekildiler.
Sayfa 246 - TİMAŞKitabı okudu
Pomak, yüzünü kıbleye çevirir ve diz çökerek Allaha dua . eder, sonra Sovyetler Birliği'ne doğru dönerek seslenir : Hey Rus ağabey, gel artık, gel de şu soyguncu faşistleri kov buradan!
Sayfa 100Kitabı okudu
tüyler ürpertici.
O dönemde Türkiye başbakanı olan doktor Refik Saydam’ın, 20 Nisan 1942 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi nde yaptığı bir konuşmada şöyle demiş: “Biz bu hususta elimizden gelen her şeyi yaptık, maddi manevi en ufak mesuliyetimiz yoktur. Türkiye başkaları tarafından arzu edilmeyen insanlar için vatan hizmeti göremez. Bizim tuttuğumuz yol budur. Kendilerini bu sebepten İstanbul’da alıkoymadık. Çok yazık ki, bir kazaya kurban gittiler .” Toplu bir cinayetti bu. İngiltere, Romanya, Almanya, Türkiye, Sovyetler birliği Hükümetleri el ele vermiş 769 masum insanın ölümüne yol açmıştı .
Sayfa 302Kitabı okudu
Reklam
Suudi Arabistan her şeyi ile ABD'nin emrinde ve hizmetinde oldu. Para, siyaset ve mezhep olanaklarıyla... Dünyanın her tarafında Müslümanların bağnazlaşması, içi boşaltılmış İslam'a inanmaları ve gerektiğinde radikalleşmesi için Suudiler devreye girdi. Yapılan hesaplara göre 1945-2015 döneminde Suudiler bu iş için en az 300 milyar dolar harcadı. Bu süre içinde Suudi Arabistan Sovyetler Birliği'nin 1979'da Afganistan'ı işgal etmesinden sonra ortaya çıkan İslamcı mücahit gruplara milyarlarca dolar ve silah yardımında bulundu. Kaide ve Taliban'ın kurucusu ve sponsoru Suudi Arabistan'dır.
12 Nisan 1961’de Sovyetler Birliği, yörüngeye giren ilk insan Yuri Gagarin ile dünyayı şoka uğratmış ve ABD’yi bu alanda yine geçmişti. Bundan üç hafta sonra, 5 Mayıs 1961’de Amerikalılar da Alan Shepard’ı uzaya yolladı ama Shepard sadece uzaya gidip dönmüş ve yörüngeye girememişti. Amerikalılar, hep Rusların gerisinde kaldıklarının farkındaydı. Bunu kırabilmek için artık uzay yarışının son aşaması olan Ay’a gitmeyi amaç haline getirdiler. Ama buna daha vakit vardı. Kısa vadeli amaç için Glenn’i yörüngeye yollamak ve bu şekilde Sovyetler’le yarışı eşitlemekti. İşte tam bu noktada Katherine Johnson devreye girdi. Güzergâhın geometrisini hesaplama ve uzayda roketleri ateşleyerek bir noktadan diğerine nasıl yol alınabileceği konusunda uzmandı. Bu hesaplamaları daha önceki uzay uçuşu için de yapmıştı ama bu kez durum daha karmaşıktı. NASA bunun için gerçek mekanik bilgisayar kullanmaya başladı. Fakat o dönem henüz tam gelişmemiş bu cihazların verdiği sonuçlar güvenilmezdi. Herkes tereddüt içindeydi. Glenn bu yolculuğa çıkmalı mıydı? Gitmekte istekli olan Glenn’in bulduğu çözüm ‘’O kadını getirin sayıları kontrol etsin’’ şeklinde oldu. Ve iş böylece Katherine’e verildi. Bir buçuk gün süren ve elle yapılan milyonlarca hesaptan sonra, Katherine son sözü söyledi: Hesaplar doğruydu, bilgisayar sonuçları kendisininkilerle uyuşuyordu. Yaşanan bu büyük heyecandan sonra Glenn’in misyonu başarılı oldu. Amerikalılar sekiz yıl sonra ilk kez Ay’da yürüyerek yarışı kazandılar.
Sayfa 68 - Doğan Burda DergiKitabı okudu
Sovyetler Birliği'nde herkes mutlu, güleryüzlüydü.
... Ama sınıfta biri "darbe" sözcüğünü kullandığında kadının tepesi atardı. Israrla belirtiğine göre, olanlar bir "inkılap", bir "devrimdi", çalışan insanların eşitsizliğe karşı ayaklanmasıydı...
Bir kaç kişinin gelişimi değil,toplumun gelişimi
❝ Sovyetler Birliği'nde, 1920'lerin sonlannda başlayıp 1930'larda hızla devam eden hızlı sanayileşme, çıkış noktası açısından ekonomik değil politik bir gelişme oldu. Kendi ekonomisinin iç zorluklarına, bir de dünya kapitalist buhranı eklenen Türkiye'de ise egemen sınıflar, çıkış noktasını devletçilikte buldular. Ortaklık burada. Aynlık ise egemen sınıflarda. Birinde işçi sınıfı; diğerinde, burjuvazi ile büyük toprak sahipleri. Egemen sınıflar ayrı olunca, izlenen yöntemler ve ekonomik politika da ayrı olacak. ❞
Reklam
Ahmed Arif 1 Cengiz Aytmatov 0
Yıllar önce Ankara'da, Sovyet Büyükelçiliği'nde Cengiz Aytmatov İle tanıştım. Rahmetli Oğuz (Akkan) davet etmişti. Hep birlikte kalktık gittik. Baktım Cengiz Aytmatov karşımda ayak ayak üstüne atmış, kasıldıkça kasılıyor. Gerçi misafirdir, dememem gerekiyordu ama, o yanımda benim özelliğim işte. Tuttum onu rezil ettim. "Sen kimsin be yahu?" dedim. "Bu ülkede senin gibi, hatta senden de büyük birçok yazar var" dedim. "Bir Fakir Baykurt, bir Talip Apaydın var ki, senden on gömlek üstündür" dedim. "Senin tek şansın, yalnızca Sovyetler Birliği gibi büyük bir ülkenin yazarı oluşundur” dedim. Daha bir sürü şeyler söyledim işte, Tanışmadan sonra rahmetli Oğuz (Akkan) koluma girdi "yahu biraz ayıp oldu" falan dedi. Ben de "Ayıp oldu ama o da karşımızda fazla kasılmasın. Ne yapayım ayıp olduysa" dedim "Unutma ki, bizim ülkemizde de bir Yaşar Kemal var. Orhan Kemal var. Kemal Tahir var. Biz onun karşısında ayak ayak üstüne atıp kasılıyor muyuz?" dedim.
Sayfa 18
Şu âna dek gün yüzüne çıkmamış çok sayıda istatistiki bilgi mevcut... Bazıları çok korkunç olduğu için gizli tutuluyor. Sovyetler Birliği, felaket bölgesine 800 bin kişi gönderdi; bu grup, mecburi hizmetini yapan askerler ve ordunun yedek listesinde bulunup göreve çağrılan temizlik işçilerinden oluşuyordu. Göreve çağrılan işçilerin yaş ortalaması 33 iken, asker olarak bölgeye gönderilenler okullarından henüz mezun olmuş gençlerdi...
Kürt dili Hint-Avrupa dil ailesinin Irani diller grubuna mensuptur. Kürt dili hiçbir zaman tam bir bütün olamamıştır. Kürtçe lehçeleri birbirine bağlı üç gruba ayrılmaktadır: 1. Çoğunlukla Kurmanci olarak adlandırılan Kuzey Kürtle­rinin lehçe grubu, en çok insanın konuştuğu gruptur: Türki­ye, Suriye, eski Sovyetler Birliği Kürtleri ve ayrıca Irak’ taki Kürtlerin üçte biri ile İran’ daki Kürtlerin büyük kısmı ve Lüb­nan’ daki Kürtler bu lehçeyi konuşur. Bu gruptan üç yazı dili doğmuştur. 2. Orta grup Kuzeydoğu Irak’ la konuşulan ve Sorani adı ve­rilen Kürtçedir. Bu gruptan da bir ya­zı dili çıkmıştır. 3. Güney grubu da İran'ın güneyinde konuşu­lan birkaç heterojen lehçeden oluşmaktadır. Bu grup bir yazı dili geliştirememiştir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.