Aşk
Bu kadar çok aşktan söz edip bu kadar aşk konusunda mutsuz başka bir toplum yoktur. Aşk köle efendi ilişkisi değildir önce bunu kavramalı sonra ise her birey önce kendini sevmeyi değer vermeyi öğrenmeli bu bencillikle eş değildir bunu da unutmayın. Bir diğer nokta gerçekten aşktan kat be kat büyük şeyler de var gökyüzüne bakın ve evrenin kendisini görün.
En Iyi Intikam Türü Onlar Gibi Olmamaktır
”En iyi intikam türü onlar gibi olmamaktır.”
Bu yazımda bu aforizmadan söz etmek istiyorum. Ne kadar basit ama aynı zamanda zor bir aforizma değil mi? Çoğunluğun verdiği bir nasihat olmasına rağmen kaçımız gerçekten bunu başarabiliyoruz? Bu yazıyı yazıyorum diye hayatım boyunca ben başardım sizde yapabilirsin mesajı vermeyi falan amaçlamıyorum
Paranoyaklarla birlikte yaşamaya yardımcı
olabilecek bazı tavır ve tutumlar
*Şekiller ve usuller konusunda çok dikkatli olun (dakiklik,nezaket).
*Özellikle eleştiriler söz konusu olduğunda düşünmeden konuşmayın.
*Paranoyak biriyle randevularınızı çok sık iptal etmeyin.
*E-postalarına ya da mektuplarına cevap vermeyi unutmayın; fakat ne hemen (her seferinde çabuk cevap vermek zorunda kalırsınız), ne de çok geç cevap verin (kendisini ihmal ettiğinizi sanabilir).
*Onun karşısında haksız konuma düşmekten kaçının.
*Destekleyebileceğiniz tutarlı argümanlarınız yoksa çelişkili tartışmalara girmeyin.
*Gerçeği asla saklamayın. Birşeyler sakladığınızı fark ederse size olan güvenini yitirir.
*Onu başkalarının yanında asla eleştirmeyin.
*Çok hassas olduğunu asla unutmayın. Onu eleştirmemeye ya da özsaygısını tartışma konusu yapmamaya dikkat edin.
*Aşırıya kaçan veya sert hükümlerde bulunmayın. Diplomat Henry Kissinger *"Paranoyakların da düşmanları vardir" der, kendilerine zarar verilmek istenildiğini düşündüklerinde gerçekten de haklı olabilirler...
*Bazı tartışmaları bitirmeyi ya da hiç başlatmamayı bilin.
*Önemli bulduğunuz her şeyde açık seçik sınırlar koyun:
*Ona oyunun kurallarını nezaketi elden bırakmadan hatırlatın. Paranoyaklara direnemezsek, zor günler için hazırlıklı olmamız gerekir; her ne kadar çelişkili dursa da meydanı boş bırakarak durumlarının daha da kötüye gitmesine sebebiyet verebiliriz.
*Durum kontrolden çıktığında ve kendinizi yeteri kadar güçlü hissetmediğinizde, onlarla görüşmekten kaçının.
Aşk ve Hayat
" Özlemimin yüksekliğini ne bir usturlapla ne de derinliğini iskandille ölçtüm. Çünkü aşk, hele sıla hasretiyle de karışmışsa, zamanı ölçüp yoklayacak aleti üretir.
Bazı anlar vardır, uzun ayrılık sürelerine denktir. Ama ayrılık zihin tükenmesinden başka bir şey değildir. Belki de biz hiç ayrılmadık."
Bu satırları
Bu kadar mantıklı bir izah olamaz
Bazen haftada kaç para harcadığımızı hesaplarız –endişe
verici bir rakam çıkar. Çok nadir olarak (yalnızca bırakmayı
düşündüğümüzde) yılda ne kadar harcadığımızı çıkarmaya
çalışırız bu gerçekten korkutucudur, bir de bütün bir yaşamı
düşünün –inanılacak gibi değil.
Tartışma sırasında koyu bir tiryaki “benim yeterli param var,
zaten haftada
Guy de Maupassant Roman Üzerine
Burada, asla ilişikteki romancığı savunma niyetinde değilim. Tam tersine, anlaşılmasını sağlamaya çalışacağım düşünceler daha ziyade Pierre ve Jean'da teşebbüs ettiğim psikolojik inceleme türünün eleştirisini gerektirecektir.
Genel olarak Roman'ı ele almak istiyorum.
Yeni bir kitabın çıktığı her sefer, aynı eleştirmenlerin aynı
