Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
118 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Batı dillerinde birçok şey ifade edilemez. Çünkü doğulu yaklaşımda gerçek, temelde, özünde çok farklı bir şeydir. Bazen aynı şeye, doğu ya da batı mantığıyla baktığında, yüzeyde sonuçlarının aynı göründüğünü düşünebilirsin. Ama olamazlar. Eğer biraz daha derine inersen, biraz daha derine kazarsan, çok büyük farklılıklar göreceksin. Sadece sıradan
Sezgi
SezgiOsho · Ganj Yayınları · 2016316 okunma
Kaçan Ayna
"İnsanlar geleceği düşünüyor, gelecek için yaşıyor, bugünü sürekli gelecek yarınlara adıyorlar. Her insan salt öngördüğü, beklediği ve umduğu için yaşıyor. İnsanlar He ana ; şu anın bir sonraki günü ardından getireceğini bildiği için değer verirler, sadece ve tüm yaşamlarını buna göre ayarlarlar. Bütün hayatı hayallerden , ideallerden, planlardan, bekleyişlerden meydana gelir; şimdilik zamanın tümü geleceğinin etrafındaki düşüncelerden ibarettir. Varolan, şimdiki zamanda olan her şey bize zor, zavallı, yetersiz, düşük kalitede görünür ve biz şımdinin sadece bir önsöz , gelecekteki bir romanın uzun ve sıkıcı bir önsözü olduğunu düşünerek kendimizi sadece avuturuz. Bütün insanlar, bilseler de bilmeseler de, bu inanç için yaşarlar. Eğer aniden onlara bir saat sonra hepsinin ölmek zorunda olduğu söylenseydi, yapıyor oldukları ve yaptıkları hiç bir şeyin onlar için bir zevki , bir tadı, bir değeri olmazdı. Şimdiki gerçeklik gelecek aynası olmadan rezil , pis anlamsız olurdu. Rövanşlari zaferleri yükselişleri, terfileri ve zamanları ,istilalari ve unutuluşlari ümit ettiren yarın olmasaydı , insanlar daha fazla yaşamaya razı olmazlardı. Yarının uzak kokusu olmasaydı , bugünün kara ekmeğini yemek istemezlerdi. "
Sayfa 76 - MonoklKitabı okudu
Reklam
şu anın değeri
...öyle ki, sanki yaşamımız boyunca birbirimizi sevmişiz gibi. - Peki Nastenka, peki diye bağırdım coşkuyla. Sizi yirmi yıl sevmiş olsaydım bile şu andaki kadar sevemezdim!
Emine'de bana karşı, bir şeyin değiştiğini hissettiğim anın bu ilk saniyesidir. Bu cehennem azabı günlerinde, bu saniyenin değerini ölçemiyorum. Ateşe atılmış bir adamın yüzüne akıtılan bir damla suyun değeri nedir? Bir gece yarısı, bir çölde yolunu şaşırıp kalmış adama, uzaktan görünen bir ışığın değeri nedir? Hasta döşeğinde müthiş sancılarla
İletişim Yayınları
Ortalarında biyerlerdeyim ömrün bana göre, Belki yarına varmam mucize. Şu anın değeri varya diğerlerinin değersizliğini anlatmamam angarya, Zamana göre değişir değişmeyeceğini sandığın..
Dostoyevski
şu anın değeri ...öyle ki, sanki yaşamımız boyunca birbirimizi sevmişiz gibi. - Peki Nastenka, peki diye bağırdım coşkuyla. Sizi yirmi yıl sevmiş olsaydım bile şu andaki kadar sevemezdim!
Reklam
#on the road (Adana to Van)
Budistler bana inanılmaz bir şey öğrettiler. Onların inanışında asıl olan burası ve şimdi kavramlarıdır. Derler ki, tek gerçek burada olan, şu anda seninle benim aramda meydana gelendir. Yalnızca bir düş olan yarın için yaşarsan gerçekleşmemiş bir düşe sahip olacaksın. Geçmiş ise artık bir gerçek değildir. Geçmişin bir değeri vardır. Çünkü şu anda var olan seni oluşturmuştur. Ancak tüm değeri budur. Şu halde geçmişte yaşama. Şu anı yaşa. Yemek yiyorsan ye. Sevişiyorsan seviş. Birisiyle konuşuyorsan konuş. Bir çiçeğe bakıyorsan bak. İçinde bulunduğun anın güzelliğini yakalamaya çalış!
201 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
İlk kez bir incelememde gerçekten onaylanma kaygım olmadan yazmaya karar verdim. Çünkü sizinle kendi cümlelerimi paylaşmadan ölürsem ve eğer öldükten sonra bana hayatıma göz atmam için bir şans verilirse ben bu kadar basit bir şeyi bile yapamadığım için üzüleceğim. O yüzden hala zaman varken… Hayatın anlamını sorgularken, bir şekilde bir yerlerde
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 201577bin okunma
Anne Frank'ın Evinde
"Eski ve mağrur bir ev Amsterdam'da Üstüne bastıkça gıcırdıyor tahtalar Pencereler mahzun, kapılar yaslı Bir Anne Frank vardı diyor tahtalar Bir Anne Frank vardı duyuyormusunuz Bir Anne Frank vardı duygulu, ince Dolaşırdı ürkek adımlarla bu odalarda Şu dolap, şu sedir de gülerdi, o gülünce Sonra savaş, tanklar,mitralyözler, süngüler Anne Frank üşüyor, Anne Frank korkuyor Çocuk dudaklarında, yarım kaldı türküler Kaçmak, saklanmak boşuna, ergeç bulacaklar Çökecek üstümüze, utancı, rezil bir ânın Ve Anne Frank ölecek, değeri kalmayacak dünyanın"
Varlığın Anlamını Yoklukta Anlamak
Yin ile Yang, Varolşun felsefesinin ve dinamiğinin zıtlıklar üzerinden anlatımıdır kısaca. Zıtlıkların birbiriyle etkileşimi ve her şeyinoluşumuna olan katkısı, etkisidir Yin ile Yang. İnsanoğlunun “değer yargılarını” en iyi şekilde özetleyen temel felsefelerden biri olduğuna inanmışımdır. Bu inancım, Yin ile Yang’in milattan önce 2.800’lere kadar
Reklam
Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Mari Gerekmezyan aşkına dair bir hikaye
Sabır Taşı Aldık nasibimizi hüzünden İşte geldik gidiyoruz sevinsin Halbuki ne güzel başlamıştı hikâye Şerbet gibi bir gök üstümüzde (Bedri Rahmi) İstanbul’a kasvet fena çöker. Şenlenmesi de kederlenmesi de bahaneye bakar kentin. Ama bir efkârlandı mı da insanlarını daraltır, yürekleri sıkıştırır. Hava
İnsanlar geleceği düşünüyor, gelecek için yaşıyor, bugünü sürekli gelecek yarınlara adıyorlar. Her insan salt öngördüğü, beklediği ve umduğu için yaşıyor. İnsanlar her ana; şu anın bir sonraki anı, her saatin bir sonraki saati, her günün bir sonraki günü ardından getireceğini bildiği için değer verirler sadece ve tüm yaşamlarını buna göre ayarlarlar. Bütün hayatı hayallerden, ideallerden, planlardan, bekleyişlerden meydana gelir; şimdiki zamanın tümü, geleceğinin etrafındaki düşüncelerden ibarettir. Varolan, şimdiki zamanda olan her şey bize zor, zavallı, yetersiz, düşük kalitede görünür ve biz şimdinin sadece bir önsöz, gelecekteki bir romanın uzun ve sıkıcı bir önsözü olduğunu düşünerek kendimizi sadece avuturuz. Bütün insanlar, bilseler de bilmeseler de, bu inanç için yaşarlar. Eğer aniden onlara bir saat sonra hepsinin ölmek zorunda olduğu söylenseydi, yapıyor oldukları ve yaptıkları hiçbir şeyin onlar için bir zevki, bir tadı, bir değeri olmazdı. Şimdiki gerçeklik gelecek aynası olmadan rezil, pis, anlamsız olurdu. Rövanşları, zaferleri, yükselişleri, terfileri ve zamları, istilalari ve unutuluşları ümit ettiren yarın olmasaydı, insanlar daha fazla yaşamaya razı olmazlardı. Yarının uzak kokusu olmasaydı, bugünün kara ekmeğini yemek istemezlerdi.
Sayfa 76 - Monokl Yayınları, Çeviri: Sinem CarnabuciKitabı okudu
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.