Şubat 1974 Demokrasiyi Öldürmek adlı yazısından
12 Mart Olayından sonra iyicene öğrendik ki, iyice dank etti ki kafamıza, kompradorlar, derebey artıkları, tefeciler, sömürücüler Türkiyede gerçek bir demokrasiyi istemiyorlar.
Sayfa 139Kitabı okudu
Kıbrıs, Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin her döneminde sorun yaratmış ve bu sorun 1974'te "Kıbrıs Barış Harekatı" ile kısmen ve kısa vadeli çözüme kavuşmuştur. Fakat Kıbrıs sorunu işin aslında halen çözümsüzdür.
Sayfa 26 - Hasan Kutlu, Doğu AkdenizKitabı okudu
16 Şubat 1974 Cumartesi ( yasımı tutacaksın)
Uzun zamandanberi, bu denli güzel, beni bu denli etkileyen roman okumamışum. Yasımı Tutacaksın'ı okuyunca, birden çok kişinin bitek roman yazamayacağı düşüncem değişir gibi oldu. Demek bir romanı, iki yazar yazabiliyormuş. Biraz daha düşünüyorum bu konuda. Belgesel roman yazmak başka şey. Bir anlama gereçler toplamak, bu gereçlerden ayırarak, seçerek bir roman yapısı kurmak olduğuna göre, diyorum, birden çok kişi belgesel roman ama belgesel roman yazabilir. Çünkü belgesel romanda, çalışmanın ağırlığı daha çok mekanik bir iş olan, belli konudaki gereçleri toplamak, sıralamak, seçmek, sonra da kurmaktır; yani bir anlama, edebiyatın mühendisliğidir. Böyle olunca birden çok kişi bitek belgesel roman yazabilir. Belgesel oyun için de aynı şeyi düşünebiliriz.
Sayfa 311 - Nesin Yayınevi
Unutulmazsınız.
"...
Ulaş Bardakçı 19 Şubat 1972'de öldürüldü.
17 Mart'ta ben yakalandım.
Ulaş'ın ölümüyle yoğunlaşan baskılar, baskınlar, tutuklamalar, sonunda bana da ulaşacaktı; biliyordum. Yurt dışına çıkmayı hiç düşünmedim. “Kaçtı” desinler istemiyordum... yakalanmalıydım... Gazeteler en açık biçimiyle, neler yaptığımı yazmalıydılar; halkın gözünde
Sözüm size, ey Başı-dardakiler,
sizin de Kurtuluş Olsun Çayınız!
13 Şubat, 1974
Sayfa 117
1973 seçimlerinde en çok oyu aldığı halde hükümet kuramayan Ecevit, 6 Şubat 1974 yılında CHP-MSP koalisyonunda ilk kez başbakan oldu. Aynı yıl 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekâtı'nı gerçekleştirdi.
Şubat 1974 / Afgan Bülbülü Röportajı s.38
“Bir yerde okumuştum, tepenize çığ düştüğünde, bütün o karın altında yatarken neresi aşağı neresi yukarı anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz. İşte kendimi aynen böyle hissediyordum, yönünü şaşırmış, arafta kalmış, pusulamdan olmuştum.”
Sayfa 212Kitabı okudu
Şubat 1974 / Altı
“Coşkuyla, tutkuyla başlayan şey her seferinde acı suçlamalarla, nefret dolu sözcüklerle, öfkeyle, ağlama nöbetleriyle, mutfak eşyalarının havada uçuşmasıyla ve çöküşle soba ererdi.”
Sayfa 191Kitabı okudu
Bütün Alıntılar
Son ŞiiRiM
Elim birine değsin
lsıtayım üşüdüysa
Boşa gitmesin son sıcaklığım!
Ataköy, 1991_
KiTAPLARDAN ÖNCESi
(1927- 1940)
2. Bilinçdışı Düşüncenin Doğası
Bilinçdışı "silinmez" ve aynı zamanda da "katiyen özneleştirilmemiş bilgiler" içerir. (XXI. Seminer; 12 Şubat 1974).
Sayfa 52Kitabı okudu
