Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bundandır üşümesi içimizin Kapımızı çalan keder,üstümüzdeki suskunluk... Gününe verdiyse tükettik çoktan...
Reklam
Birlikte karşılıklı iki kişi susarsın da bazan karşılıklı konuşmaktan daha anlamlı olur bu suskunluk.
Suskunluk benim kulakları çınlatan çığlığım olmuştur daima.
Reklam
"Suskunluk benim kulakları çınlatan çığlığım olmuştur, daima."
Sayfa 40 - Pegasus YayıneviKitabı okudu
"Modern hayat" hiç bilmediğin bir kentte, dünyanın en büyük kentinde bile olsanız, hiç kimseyle hiçbir şey konuşmadan, size asla kimseyle konuşma ihtiyacını hissettirmeden, gündelik işinizi kendi kendinize yapmanızı sağlıyor. Yeter ki, sizin yerinize konuşmanın işlevini yerine getirebilecek parasal tedarikinizi hazırlamış olun. Ama bu sükûtun, gene de sahte bir sükût olduğunu bilmemiz gerekiyor. Biz konuşmadığımızı sandığımız anda bile ne kadar çok ve ne kadar boş konuştuğumuzu fark etmiyoruz: burada, sükûta karşı oluşturulmuş bir sükûtla karşı karşıya olduğumuzu sezinliyoruz. Ağzımızdan tek kelime bile çıkmamış olsa, bir hitap, bildiri ve konuşma bombardımanına maruz bırakıldığımız durmadan kendi kendimize konuşup durduğumuzdan belli oluyor. Konuşmuyoruz, susuyoruz; doğru, ama marazi bir suskunluk bu: sükût sohbetlerinin içimizi açan, kalp gözümüzü uyanık tutan suskunluğu olmadığını fark ediyoruz bunun. Ağzımızdan sesli olarak tek kelime çıkmıyor belki, ama hiç durmadan, ara vermeden gevezelik edip duruyoruz. Susar görünüyoruz, ama bu suskunluk gerçek suskunluğa karşı oluşturulmuş sahte bir suskunluk biçiminde dışa vuruyor.
Sayfa 21 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Mutlular, mutsuz kişiler sustuğu için kendilerini mutlu hissederler.Eğer bu suskunluk olmasaydı mutluluk imkansız olurdu.Halinden memnun ve mutlu her kişinin kapısında eli tokmaklı bir adam durmalı ve sürekli vuruşlarla ona, bu dünyada mutsuzlukların da olduğunu, onun da pekala mutsuz olabileceğini, hayatın ona pençesini er geç göstereceğini; hastalık, yoksulluk, ölüm gibi belaların onun başına da; gelebileceğini ; şimdi onun hiç kimseyi görüp işitmediği gibi, o zaman da onu hiç kimsenin görüp işitmeyeceğini sürekli olarak anımsatmalı.Fakat eli tokmaklı adam yok, mutlu kendi için yaşıyor, günlük hayatın ufak tefek dertleri onu, rüzgârın titrek kavak ağacını sallaması gibi hafifçe telaşlandırıyor ve sonra her şey yoluna giriyor.
Epiktetos’un suskunluk, aşırıya kaçmama ve ihtiyata dair nasihatini kabullenmek güçleşir. Ayrıca tüketim toplumumuz Epiktetos’un nasihatinin hayata geçirilmesini, yıldırıcı bir görev ve zahmetli bir mücadele kılmak için de akla gelen her şeyi yapar. Ancak, bunu imkânsız kılmaz. Toplum, insanlar açısından birtakım tercihleri daha az seçilebilir kılabilir (kılar da). Ancak hiçbir toplum, insanların seçim hakkını tümden elinden alamaz.
Reklam
İsyan
Dillendirilmemiş bir hikâye var gönlümde Suskunluk kilidini vurma dudaklarıma Çöz ayaklarımdaki ağır prangaları Gönlüm perişan bu sevdayla.
Suskunluk,duyuların yoğunlaşmasına yol açar _insanlar arasındaki sessizlik,iletişimin çoğalmasını sağlar.
“(…) o çileden çıkartıcı suskunluk ve ürkütücü yalnızlıktan hem kaçmak hem de hep orada kalmak isteğine daha fazla dayanamıyordu.”
Sayfa 38
Suskunluk üstüme bir ağırlık gibi çökerdi.
Sayfa 28
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.