Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

jüpiter

Kimin daha ölü olduğunu soruyordu kendi kendine üzüntüyle; ölenin mi yoksa geride kalanın mı ?
Reklam
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fakat insanoğlu çok çabuk unutuyor. Unutmak işine geliyor. Unutuyor açlığını bir lokma kuru ekmekten sonra, unutuyor parasızlığını beş kuruş geçince eline...
Sayfa 65
Önceleri pek farkına varılmaz. Günün birinde insanın artık canı hiçbir şey yapmak istemez. Hiçbir şeyle ilgilenmez ve kurur gider. Üstelik bu isteksizlik geçici değildir, hatta giderek de artar. Günden güne, haftadan haftaya daha kötü olur. İnsan kendinden hoşlanmaz, sanki içi bomboştur ve dünyayla bağdaşamaz. Sonraları bu hisler de kalmaz ve hiçbir şey hissetmez olur. Bütün dünyaya yabancılaşmış ve hiç kimse artık onu ilgilendirmez olmuştur. Ne kızgınlık duyar ne de hayranlık. Ne sevinmesini bilir ne üzülmesini. Gülmeyi de ağlamayı da unutmuştur. Böyle bir insanın içi kaskatı kesilmiştir. Artık hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevemez. Bu durumda artık hastanın iyileşmesine olanak yoktur. Geriye dönüş kalmamıştır. Bomboş, kül rengi bir yüzle ve nefretle çevresine bakar, tıpkı duman adamlar gibi. Onlardan biri olup çıkmıştır. Hastalığın adına gelince, buna ölümcül can sıkıntısı denir.
Reklam
"Niçin uyandım?.. Niçin bana kendimi unutturan uykum sürüp gitmedi?"
"En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.”
İndirme şapkanı gözlerinin üstüne; Duygularını açığa vur! Dile gelmeyen acı Kalbe yüklenir ve kırar onu..
"...unuttum diyemem, fakat üzerimde bir tesiri kalmamış."
Birisi dedi ki:Hoca Senai öldü .Böyle bir erin ölmesi,öyle kolay,öyle mühimsenmeyecek iş değil Saman çöpü değildi ki uçtu diyelim. Su değil ki soğuktan donsun. Tarak değil ki bir saç teli kırsın onu. Buğday tanesi değil ki toprak sıkıştırsın,gizlesin onu. O şu topraktan yaratılan yurtta bir altın definesiydi ki iki cihanı da bir arpaya sayardı
Sayfa 13
Reklam
Basübadelmevt
Vazgeçemem mahşerinde! Birinci boylamdan taa en uzağa, Her miliminde enlem aralarının, Silkinip uyacak da arınmış pişman, Ve çiyan ve güvercin Ta kimsede tek sızı kalmayıncaya, Değse de ellerimiz o yitik düşe, Vazgeçemem mahşerinde
Sayfa 77
Uy Havar
Yangınlar, Kahpe fakları, Korku çığları Ve irin selleri, aç yırtıcılar, Suyu zehir bıçaklar ortasındasın. Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay! Pusatsız, duldasız, üryan Bir cana bir de başa
Sayfa 56
Acaba seni benden başka seven oldu mu ?
Sayfa 15
Sesinde ne var biliyor musun? Ev dağınıklığı var İkide bir elini başına götürüp Rüzgârda dağılan yalnızlığını Düzeltiyorsun.
Doğru mesafeye sahip insanlarla karşılaşmak çok güç, ne çok yakın ne çok uzak olacak..
Sayfa 82
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.