Kitapla ilgili yüzlerce inceleme varken bir de ben yazmalı mıyım diye çok düşündüm. Çünkü, #132705929 . Sonunda ne karar verdiğimi tahmin edersiniz herhalde…
Karakter rehberiyle başlamak istiyorum incelemeye. Henüz okumayanlar için yardımcı, okuyanlar için de hatırlatıcı olacağını umuyorum. Başlayalım o halde:
• Bay
Duygularımı alt üst eden, doğrularımı sorgulamama neden olan bir okuma oldu. O kadar çok altını çizdiğim satır oldu ki.. ahh o iç hesaplaşmalar yok mu. Güven'in ruhsal ve içine düştüğü durum ancak bu kadar başarılı anlatılabilirdi. Spoiler vermeden konuyu anlatacağım zira kendimi durduramıyorum :)
Güven ve Selim... Görüşleri birbirinden
Anadolu Öğretmen Lisesi mezunuyum. ÖSS adlı sınavda puanım yüksek gelmeseydi, büyük ihtimalle de öğretmen olacaktım. Aslında karakterime ve hayata bakış tarzıma oldukça uygun bir meslekti öğretmenlik. Her şeyden önce kutsal meslektir. Toplum önderi olarak görürler bizde öğretmenleri. Çünkü öğretmen dediğin hem doktordur, hem avukattır hem de
Sırça Köşk, bir dönemin yasaklı kitaplarından. Okumadan önce neden yasaklı olduğunu tahmin etsek de okuduktan sonra gerçekler neden yasaklanır ki diye düşündürüyor.
Bu kadar mı sevmiyoruz gerçeğin anlatılmasını?
Bu kadar rahatsız eden ne?
Gerçekle yüzleşememek niye?
İfade etmeyince, anlatmayınca geçip gidecek mi öylece?
Sabahattin Ali,
Kulağımda ezgiler,
Gözümde puslu görüntüler,
Dimağımda hikayeler,
Yüreğimde titreyişlerle
bitti kitap.
Yaşar Kemaldir bu,bütün duyularınıza hitap
eder...
Ağrı Dağı karşımda tüm kişiliğiyle yükselirken kendimi zor tutuyorum: Tepesine tırmanabilsem... Yaylarına çıkıp ak kuşu, renkli küçük çiçekleri görebilsem... Bahar da yaklaşıyor, acaba hala
Sizlere Sartre gibi bugün yeni bir şey yok deyip sayfalarca bu kitapla ilgili olmayan şeyleri anlatabilirim. Sonuçta yalnızım ama yapayalnız değilim. Bu incelemeyi okuyacak insanları da düşünüyorum. :)
Ama elimden geldiğince kısa yazmaya çalışacağım yine de. Yalnızlığın felsefesinin yapıldığı kitap, diyerek başlamak istiyorum. Neredeyse bütün
Burcunuz ve sevdiğiniz rengi yazın kişiliginizi ve karakterinizi tahmin. Edicem..
Yorumlarım tahmindir... Gerçeklik payı şans 😁😁
Takip ederek ve beğenerek destek olabilirsiniz 🔥🔥🔥
Dostoyevski ile konuşmak da çok zevkliydi. "İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir." diyor
René Descartes . Ben de bir ay süren güzel bir sohbetin sonuna geldim.
Yine çok zor bir incelemeye nereden başlayıp ne söyleyeceğimi bilemeyerek başlıyorum. Bu kitapla ilgili ilk olarak şunu söylemek istiyorum
O kadar yavan olacak ki Yaşar Kemal'in ardından İnce Memed'i tanıtmak.
Geçen yıl okuduğum, etkisinden uzun süredir çıkamadığım ve çıkacağımı da tahmin etmediğim bir eser İnce Memed. Böyle bir uygulamayı indirmişken birkaç cümle de ben kurmak isterim ona dair.
Neydi onu bu kadar sevdiren?.. Heybeti desen heybeti değil, boy yok bos yok... Bizden biri oluşu belki de. Yaşar Kemal onu muhteşem bir karakter olarak tasarlasaydı birçoğumuz kendimizden bir parça bulamayabilirdik onun fiziğinde ve karakterinde. En önemlisi de "güçlü"ye karşı zayıfın, "haksız"a karşı hakkın mücadelesi onunki. Boyun eğmeme, diz çökmeme... Ne der İnce Memed, bir İnce Memed gider bin İnce Memed gelir. Onun mücadelesi, inancı, sevdası yer etti yüreğimizde. İnandık onunla İnce Memedlerin tükenmeyeceğine.
Dördü birbirinden güzel denilebilecek dört kitap. Daha dört tane daha yazsaydı okunurdu. Boğmayan üslubu, samimi dili ile akıp gidiyor sayfalar. Okunması, okutulması, anlatılması temennisiyle...
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,6bin okunma
Dünya edebiyatının en iyi eserlerinden olduğu varsayılan Suç ve Ceza’yı anlamak için Raskolnikov'un eylemlerini ve düşünsel formunu sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.
# YÜZLERCE İYİLİK ELDE ETMEK İÇİN BİR KÖTÜLÜK YAPILABİLİR Mİ?
Raskolnikov'un maddi durumu oldukça kötüdür. Üniversite öğrencisi olan Raskolnikov, roman boyunca
Daha önce hiç gitmediğiniz bir şehire gittiğinizi düşünün. Orada yaklaşık 5-6 saat gezme fırsatınız var. Yani 3-4 yere rahatlıkla gidebilirsiniz. En sona, gidilebilecek en güzel yeri mi bırakırsınız yoksa diğerlerine nazaran biraz daha gölgede kalmış yeri mi? Bu soru her ne kadar kişiden kişiye farklılık gösterse de güzel olan bence en sona
"Çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz."
Satranç bir insanın hayata tutunmasını sağlayabilir ve onun hayatını kurtarabilir mi? Hayata tutunmamızı sağlayan şeyler bizi daha farklı bir felakete sürükleyebilir mi? Kurtuluş sandığımız, sıkı sıkıya tutunduğumuz şeyler bir süre