...hoşuna giden erkeklerin üzerinde güzelliğinin paralayıcı gücünü denemeye can atan, ama kendi gönlünü kimseye kaptırmayıp kimseye bağlanmayan ufak çapta bir Afrodit.
...
Sanatı hakiki ustadan öğrenmeyen ve lafı ustaya bırakmayan hiçbir neticeye ulaşamaz. Ustalık uzun yılların toplanmış maharetidir.
Söz sende büyük usta...
Şiir Üzerine Bazı Düşünceler (Sadeleştirilmiş Metin)
Okurun bu kitapta okuyacağı Bir Günün Sonunda Arzu adlı manzume ilk yayımlandığı zaman, anlamı kimilerince gereğinden çok kapalı
Kelime-i Şehadet, bir şimşek gibi insanın gönlündeki kara ağacı deviren, onu nurlara boğan, gönüllere aydınlık bir gökyüzü, billurdan bir çeşme koyan, ilahi kılıçtır.
Uzun zamandır bir kitaba inceleme yazma isteği doğmuyordu içimde. Albert Camus’un Mutlu Ölüm’ünü okurken kendi kendime konuştuğum hatta yazarla konuşuyormuşum gibi hissettiğim çok yer oldu. Varoluşu, yaşamın anlamını bu kadar anlaşılır anlatabilmesi Camus’a olan hayranlığımı artırıyor.
Kitabı Kadıköy’de bir kitapçının kapısının önündeki sepette
İnsanoğlu, geleceği repertuarda, geçmişi kimlik dosyasında tutan ve gölgeyi geçmişten, ışığı gelecekten alan bir şimdiki zamanla hayatını taş taş ören bir kader mimarıdır.
İmâm Ebu Hâmid el- Gazzâlî şöyle demiştir:
Bil ki, başka bir şeye karışması düşünülen bir şeye, o başka şey karışmamış, ondan kurtulmuş ise, buna 'hâlis' derler.
Bu saf kalma ve karışmama fiiline de 'ihlâs' derler.