Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadın dedikleri şey hakkında hiçbir fikri olmayan delikanlı, karısına insanların üstünde bir mahiyet veriyor, kalbinde günden güne kuvvetlenen bir aşkı adeta dini bir his gibi tefsir ediyor ve bütün düşünce ve hareketlerinin bu mihver etrafında dönmesi lazım geldiğini hissediyordu.
Sayfa 145Kitabı okudu
İçinde kemik biçiminde nur çubukları mı var Şebnem? Yüzündeki ışık nereden geliyor? Gözlerindeki ayet derinliğini, hayrına tefsir etsen ya? Şebnem... Ayak parmaklarının aralarına papatyalar koydurayım yeter.
Reklam
Ben, Necdli Muhammed bin Abdülvehhab ile çok yakın bir arkadaşlık kurdum. Daima onu övüyordum. Bir gün ona: " Sen Ömer ve Ali' den daha büyüksün. Peygamber şimdi hayatta olsaydı, onları değil seni kendine halife tayin ederdi. Ben, İslamın senin elin üzerinde yenilenmesini ve yükselmesini umuyorum. İslamı cihana yayacak yegane ( biricik) alim sensin" dedim. Abdülvehhab oğlu Muhammed ile Kur'anı,sahabenin, mezhep imamlarının ve müfessirlerin tefsirlerine muhalif bir şekilde, tamamen kendi fikrlerimize göre tefsir etmeyi kararlaştırdık. Kur'anı okuyor ve bazı ayetler üzerinde konuşuyorduk. Bundan maksadım, Muhammedi tuzağa düşürmek idi. Zaten o da, kendini inkılabcı olarak göstermek ve daha fazla i'timadımı kazanmak için, görüş ve fikrlerimi memnuniyet ile karşılardı.
DİL- TÜRKÇEMİZ ve OSMANLICA Örneğin okulda Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik ama Kurtuluş savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan ve ahır yapılan yüzlerce Camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da Kur'an'ın ilk gerçek tefsir ve
Kur'an okunmadığı ve anlaşılmadığı takdirde sıradan bir kitap ya da beyaz bir defterle aynı değerdedir. İşte bu yüzden onun okunmaması, üzerinde düşünülmemesi ve anlaşılmaması için bu denli çaba harcamaktardırlar. Ve bu çaba içerisinde olanlar şunu bahane ederler: ''Biz Kur'an'ı anlayamayız, Kur'an'ın yetmiş batını vardır, yetmiş batınının da yetmiş batını.? Kur'an'ın akılla tefsir edilmesi yasaklanmıştır ve haramdır bahanesine sığınırlar. Bu nedenle dost kisvesi altında, Kur'an'ın lehine konuşuyormuş süsü vererek, halkı ondan uzaklaştırmak amacı güden, Kitab'ın anlaşılmasının çok zor olduğunu söyleyen düşmanlara Kur'an'ın kendisi tekrar tekrar şöyle feryat etmektedir: ''Onlar hala Kur'an'ı gereği gibi düşünmeyecekler mi?'' Nisa/82
"İmana zarar veren kimseleri size bildireyim mi? Ayetleri yanlış tefsir edenler, yalan söyleyen münafıklar ve dalalete düşen yöneticiler."
Sayfa 35 - öteki adam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gözlerine bant çekiliyor zavallı çocukların, kızların, kadınların. Hüzün en çok gözlerden okunuyor. Gazetelerde hep gözler gizleniyor. Acı en çok gözlere siniyor. Utanç en iyi gözlerden okunuyor. Gözler hayatı tefsir ediyor. Hayat gözlerden kendini ele veriyor.
"Bir Elif' i tefsir edemeyen Be idi. Bir Elif' i çekemeyen Be."
"Allah'ın dini, insanların yazdığı tefsir kitapları olmaksızın tastamamdır."
Hüzün en çok gözlerden okunuyor. Gazetelerde hep gözler gizleniyor. Acı en çok gözlere siniyor. Utanç en iyi gözlerden okunuyor. Gözler hayatı tefsir ediyor. Hayat gözlerden kendini ele veriyor.
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Örneğin okulda, Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da. Kur’an’ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.