Bir kitap isminin hakkını ne kadar verir derseler ben bu kitabı gösterirdim.Kitap insanı ismen, cismen, ruhen parçalara ayırıyor.Hayatın anlamsızlığı, o koşturduğumuz onca boş hevesler, arzular gözümüzün önünden geçiyor.
İnsan bir yandan parçalara ayrılırken bir yandan kitabı okudukça parçalarından yeniden doğuyor.Her bir parçası kitabın her bir
✨Burçların tek cümle ile özeti✨
💥Koç: Kimseden izin almaz.
💥Boğa: Gidene kal demez.
💥İkızler: Çok zekidir, kandıramazsın.
💥Yengeç: Güvenilir, asla aldatmaz.
💥Aslan: Güçlüdür, onu ağlatamazsın.
💥Başak: Yalanla işi olmaz.
💥Terazi : İnatçıdır, istediğini alır.
💥Akrep: Çekicidir, hep aşık eder.
💥Yay: Dürüsttür, kimseyi satmaz.
💥Oğlak: Yanlışı asla affetmez.
💥Kova: Duygusaldır, çok sever.
💥Balık: Tatlıdır, asla vazgeçilemez.
Çalınır kapı. Ardına kadar açılır kapı. Girer içeri sessizce yolcu. Geçiyordur. Uğramıştır kalır.
Yolcu eşiği aşar, yola düşer. Kapıya varır. Kapıyı çalar. Bir kere, iki kere... Çok kere. Bazı kapıların açılması yolcunun talebine bağlıdır. Beklemeli, sebat etmelidir. Sebat eder, bekler. Belki geçiyordur. Uğramıştır. Kalır.
Yolcu kapıyı çalar.
-Murat Menteş' in okuduğum üçüncü kitabı ve bana göre en iyi kitabı. Macera, fantastik ve varlık felsefesini harmanlayıp tek kitapta önünüze koyuyor yazar. Öyle bir kurgu ile yazılmış ki, her an "Acaba şimdi ne olacak?" diye bekliyorsunuz. Kitabı okurken yüksek aksiyonlu bir filmin ortasında hissediyor insan kendini. Nefesinizi tutarak okuyacaksınız. Lakin kitabı okurken sabırsız davranmamanızı öneririm. Çünkü neredeyse kitabın ortasına kadar bir şey anlamıyorsunuz. Son yüz sayfada ise kafanızda yapbozun parçalarını birleştirip asıl resmi görmeye başlıyorsunuz. Yazar konu bakımından daha önce hiçbir yazarda okumadığım bir seçim yapmış. O yüzden hem yazarın özgünlüğünü iliklerinize kadar hissedecek hem de olay örgüsünün içinde kendin dünyanızı kaybedeceksiniz.
-Dil açısından değerlendirecek olursak yazarın öyle güzel benzetmeleri, abartmaları, kelime oyunları var ki okurken adeta tutuluyorsunuz cümlelere. Özellikle betimlemeleri öylesine kuvvetli ki baş karakterlerden olan Şifa Şavk'ın güzelliği gözlerinizin önünde beliriyor. Sanki her bir cümle itina ile yerleştirilmiş yerine. Gereksiz kelime yok, bu nedenden dolayı da gayet akıcı ilerliyor kitap. Bir solukta okunup bitirilebilecek bir kitap.
-Okumanızı tavsiye ederim ama bana kalırsa önce yazarın diğer kitaplarını okuyun. Diline, kalemine alışın. Böylece daha rahat okursunuz. Ama kaçırmamanız gereken bir kitap olduğunun garantisini veriyorum. İyi okumalar. :)
Antika TitanikMurat Menteş · April Yayıncılık · 20185,7bin okunma
"O bizi dünyanın kötü şekilde hayal kırıklığına uğrattığı, normalde bizi ayakta tutan duygularımızın yanılsamalarına yenilip içine düştüğümüz karanlıkları çok iyi anlayan bir arkadaşa ihtiyacımız olduğu zamanlarda yönelebileceğimiz, onları dağıtacak az sayıdaki filozoftan biridir."
Bundan tam 205 yıl önce bugün dünyaya gelen Søren
Khaled Hosseini (Halit Huseyni) 1965 Afganistan doğumlu bir yazar. Şu an bir ABD vatandaşı. 2003 yılında yayımlanan "Uçurtma Avcısı" isimli romanı Uluslararası çok satar listesine girmiş ve 8 milyonu aşkın kişi tarafından okunmuş, 2006-2007'de Penguin/Orange Readers's Group ödülünü kazanmıştır.
Huseyni, 1973-76 yılları arasında Afgan
Belli bir bölüme kadar sıkıcı ilerliyor. Sonlara doğru daha dikkat çekici. Ama keyf alamadım. Fakat Jack London hayranlarının çok seveceği bir kitap olacağı kesin. Ki incelemelerden yola çıkarsak öyle de olmuş.
Dikkatimi çeken ve her birimizin içindeki sıkıntıyı tek bir cümle ile aktaran şu söz için yazara teşekkür borcum olduğu kesin; “Ölmüşlerin kavgasını daha doğmamışların bile sürdürecek olmasına hayret ediyordum...”
Bu şaşkınlık ve bıkkınlık duyduğumuz duygudan, yaşantıdan, gerçekten bir an evvel kurtulmak ümidiyle...
Bir defa da isimsiz mektup yazdım aşkıma.
Tek cümlelik : hiçbir hayal seni kurmaya yetmiyor.
Cevap da tek cümle geldi: Yokluğunun gürültüsünden sağır olacağım..
Bu kitap insanların çoğuna mı yazılmış? Bir tek ben böyle olduğumu zannediyordum. İlk 50 sayfa buraya tek bir alıntı bile giremedim, çünkü her sayfada en az bir can alıcı cümle vardı. Bu can alıcı cümleler biraz fazla can yakıcıydı hatta. Kısa bir kitap diye başladım ama bu kadar derin olduğunu bilmiyordum, sindire sindire okumalı..
Persona'da başrolleri Bibi Andersson ile ben paylaşıyorduk. Bibi'nin canlandırdığı kişilik, bütün film boyunca konuşuyor, ağlıyor, öfkeden köpürüyordu.
Benimse tek söylediğim cümle: ''Hiçbir şey...''
Başka hiç kimsenin farkına varmadığı duyguları, düşünceleri gözönüne sermeme izin veren bir film yönetmenine ilk kez rastlıyordum. İşaret parmağını alnına koyarak sabırla dinleyen, ifade etmeye çalıştığım her şeyi anlayan bir yönetmen. Her şeyin, kendi hakkımda bilmediklerimin bile olabileceği bir atmosfer yaratan bir dahi.
Bu kitap hiçbir “ödül”e katılmamıştır.
Kitabın girişinde yer alan, bu cümle yazarın bazı karın ağrılarını dile getiriyor. Leyla Erbil’in canı çok sıkılmış, son kertede bunları birilerine anlatmak istemiş ( bu arada sıkı bir dinleyicimdir!) yani biz okurlarına. Herhalde karşımıza geçip bir hikaye anlatır gibi ya da bir anı anlatır gibi anlatmasını
“1950’li yillardan sonra tip ve mühendislik alanlarinda büyük bir kirlma yaşandı ve bilimsel gelişimler inanilmaz bir hiza ulastı. Muhtemelen önümüzdeki 20-30 yilda görecegimiz değişimler, insanligin 5000 yil boyunca sahit oldugu degisimlerden daha fazlasini içerecek. İşte bu hiz, insanin evrimini çok farkli bir yere taşıyacak. Kimbilir, belki de bundan sadece 100 yil son-rasinda dogacak insanlar, geçmisi tanimlarken, “eskiden insanlar ölecek kadar ilkellermis” diye bir cümle bile kurabilirler. Geçmişe bakarak çok uzak oldugunu düşündüğümüz seyler, inanin
bana artik oldukça yakinimizda. Tek yapmamiz
gereken onlara elimizi uzatmak."
Elazığ Tımarhanesin de (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) tedavi gören ve 1965 yılında vefat eden bir “deli”nin Allah'a yazdığı son dilekçesi şu şekilde:
“Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir