Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
167 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Engin Geçtan'ın okuduğum ikinci kitabı. İnsanın içinde biriktirdiği, ruhunda olan şeyleri hastalarından örnekler vererek anlatmış. Neyiz biz, nasıl düşünür, neler yaşarız? Tepkilerimiz, olaylara bakışımız, değer yargılarımız nasıl bize yön veriyor bunları anlatmaya çalışmış. Kuantum fiziği olsun, çevremiz ya da çocukluğumuzun bize etkileri ne sonuçlar doğuruyor açıklamış bize. Kendimizi anlamak açısından oldukça güzel ve hızlı okunan bir kitap. Jung'dan aldığı bazı düşünceler ile desteklenen hayatın ayrıntılarında gizli olan bizi ortaya çıkarmış yazar. Okumanızı tavsiye ediyorum, pişman olmazsınız.
Hayat
HayatEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20234,064 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Hayatımızda bazı şeylerin kıymetini neden hep kaybettikten sonra anlarız? Vaktinde kıymet bilinmemiş yaşamları değiştirmek elimizde mi gerçekten de? Olayların ve yaşanmışlıkları getirisiyle oluşan kötü tepkilerimiz olmasaydı tamamen farklı bir kişilik sergileyebilir miydik? Benliğimiz mi kötü yoksa yaşadıklarımız mı? Tepkilerimizle geleceğimizi de kötüye yönelttiğimizi göremeyecek kadar bizi kör eden gurur mu yoksa inat mı? Nedir bu yüreklere set çeken davranışların sebebi? Nedir?
Bin Ömrüm Olsa
Bin Ömrüm OlsaKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20181,000 okunma
Reklam
268 syf.
9/10 puan verdi
Kitabımı bazı yerlerinde dudağımda acı tebessüm, bazen boğazımda düğüm ile okudum. Hiç şüphesiz Dibs'in ve ailesinin yaşadıkları değildi sadece böyle okumamın sebebi. Kendime dönüşlerimdi. Ve belki aileme. Çocuğuma belirlediğim kalıplar ve belki onun dışına çıktığında fark etmeden verdiğim tepkiler. Tepkilerimiz... ve sonra onun bu tepkilere verdiği yanıtlar. Okumakta zorlandığım yanıtlar. Açıkça ben buyum diyor. Ben olduğum için sevilmek sayılmak istiyorum. Ama bazen ben bunları o anda görmüyorum duymuyorum ve anlayamıyorum. Dibs'in anne ve babası gibi. Oyun terapisi ile ilgili yorumum da hem bu kadarı olmazmış gibi geldi (çünkü neticesi mucizevi bence) hem de değer görmenin, olduğu gibi kabul edilmenin herkese iyi geleceğini düşündüm. Tavsiye ederim.
Benliğini Arayan Çocuk
Benliğini Arayan ÇocukVirginia M. Axline · Panama Yayınları · 20182,910 okunma
357 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Çocuk Gözü İle Bakabilmek...
Belki de kitap küçük bir çocuğun gözünden anlatıldığı için bana bu kadar masum,temiz ve güzel geldi. Atticus gibi insanlar yetiştirmeliyiz , kendini gerçekleştirmiş, Nirvana’ya ulaşmış, gerçek insanlar. Gerçekçi olacağım ; Atticus gibi insanlar yetiştirmek, çoğaltmak hiç de kolay değil çok hem de çok çaba ve gayret gerekli. Ne de olsa Atticus’un dediği gibi herkes eşit yaratılmıyor herkes de çok farklı özellik ve yetenekler olabilir bunu kabul ediyorum. Ama gelin herkese EŞİT davranalım. Tepkilerimiz yapılan davranışa göre olmalıdır. Atticus çözümü bize söyledi aslında, eğer Tom’un mahkemesinde çocuklar jüri olsaydı adalet yerini bulacaktı. Büyüklerin özellikle de yetki sahibi olanların çocuk saflığı, masumiyeti ve iyi niyetiyle çıkarsız bir şekilde olaylara yaklaşma temennisiyle...🤲🤲🤲
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201471,9bin okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
#vazgeçebilmek #gunfinley #kişiselgelişimkitapları ***Kişisel gelişim kitapları çok okumayı tercih etmiyordum.Bu kitabı okumayı sevdim.Mutlu olmadığınız gerçeği üzerinden ne kadar mutsuz olabildiğinizi hiç fark ettiniz mi? Mutluluğun ya da mutsuzluğun, acının, endişenin bizim oluşturduğumuz bir algıdan ibaret olduğunu belirtiyor. Mutluluk anı
Vazgeçebilmek
VazgeçebilmekGuy Finley · Destek Yayınları · 20203,959 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Utancın insanlara göre ne kadar değişkenlik gösterdiğini, mükemmel bir kurguyla anlatan güzel bir kitap.. Okurken olayların içinde kendinizi bulabilirsiniz. Kitabın yazılış amacı, kesinlikle kişinin kendini tanımasıdır. Yaşanan olaylara tepkilerimiz, hissetiklerimiz, bazı tercihleri saçma bulmamız ya da hak vermemiz, sorgulamamız 'Doğru olan neydi? Aslında doğru ne? ' ... aslında hepsi kendimize yönelttiklerimiz. Amaç bu zaten en azından benim anladığım. )
J. M. Coetzee
J. M. Coetzee
soruları kendimize yöneltip , açık yüreklilikle de cevaplamamızı istemiş, bir bakıma kendimizle yüzleşme, kendimizi tanıma gibi de diyebiliriz.. Gerçekten
Utanç
Utanç
iyi ki okudum diyebileceğim kıymetli bir eser..
Utanç
UtançJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20182,464 okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Ölmek
Ölmek romanı ölmeye ya da bir yakınımızı kaybetmeye ne kadar hazırız, tepkilerimiz nasıl olacak, hangi aşamalardan geçebilirizi bize anlatıyor. Kendi dönemine göre fena sayılmayacak bir kitap ancak ben daha tam karakterleri benimseyemeden bitti. Karamsar bir kitap olsa da kısa psiklolojik tahlilleri ve zamanın atmosferini gözlemlemek için okunabilir
Ölmek
ÖlmekArthur Schnitzler · Dedalus Kitap · 2013505 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Elimden bırakamadan okuduğum bir öykü/ deneme kitabı oldu. Aslında bir yüzleşme. Ne ile bir yüzleşme derseniz eğer; korkularımızla, sakladığımız duygularımızla, terk ediş ve edilişlerimizle, acılarımız ve kimse çaresizliğimizi görmesin diye yaptığımız türlü oyunlarımızla. Dört bölümden oluşuyor ve her bölümde bir iz, ne kadar da ben dediğim satırlar ile karşılaştım. Ve düşündüm. Ne kadar aynıyız her ne kadar kabul etmek istemesek bile. Duygularımız tepkilerimiz, hissettiklerimiz, korku ve endişelerimiz ne kadar aynı. Bir aynaya bakar gibiydi bazı öyküler. Özellikle birinci bölümdeki Salyangoz, Güve, Yılan ve Portakal isimli öyküler tekrar tekrar okuyacağım bölümler oldu. Kendi ile yüzleşmekten korkmayanlara tavsiyemdir.
Loş İklimlerin Hayvanları
Loş İklimlerin HayvanlarıÇiğdem Demirhan · Kutu Yayınları · 2019166 okunma
60 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Haritamızın bilinmeyen adaları
Bilinmeyen bir adanın olduğundan şüphem yok, diyordu adam. Oysa haritada tüm adalar vardı. Tamam da, bilmedikçe nasıl haritaya koyabiliriz ki bu adayı? Bunu bir kenara bırakırsak kitaptaki diğer mesele: kendine dışardan bakmadıkça kendini bilemezsin diyordu adam. "Benliğimizi mi kastediyorsun?" diye sordu kadın, pek sayılmaz dedi. Burdaki paralelliği anlarsak saramago'nun simgelerinden somutu kolayca yakalayabiliriz. Diyeceğim tamamen benim fikrimdir, kabul etmek için değil fikir olsun diye konuşuyorum sadece: Haritadaki tüm o adalar, bizim karakterimiz; düşüncelerimiz, duygularımız, tepkilerimiz, hareketlerimiz. Bunların hepsinin farkındayız. Bir haritaya sahibiz, insanlık haritasına. Biri bize kızarsa naparız? Üzülürüz, orayı terk ederiz (öylesine bir kişiden misal) bir işte başarılı olmak için naparız, işlerimizi nasıl hallederiz, ailedeki rolümüz nasıl? Bunların hepsinin cevabı var kendimizce. Ya peki kendimiz hakkında bilmediğimiz bir adamız varsa? Peki o bilinmeyen, belki bilenemeyecek, tüm denizcilerden ve düşünürlerden öte sadece kendimizin bir ömür sürecek çabasıyla bulunabilecek bir adaysa? Benlik değil, tam sayılmaz. Ama adamın dediği gibi, o adayı bulmadıkça kim olduğumuzu öğrenemeyeceğiz. Belki varoluşsal bir sorudur saramago'nun kast ettiği. Keşke ben de tam bilebilsem :)
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923,2bin okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Herkese keyifli okumalar, Engin Geçtan okumak insana kesinlikle farkındalık kazandırıyor. Yazarın okuduğum ikinci kitabı. Bu kitabını da diğer kitabı gibi çok beğendim. İnsanın içinde biriktirdiği, ruhunda olan şeyleri hastalarından örnekler vererek anlatmış. Neyiz biz, nasıl düşünür, neler yaşarız? Tepkilerimiz, olaylara bakışımız, değer yargılarımız nasıl bize yön veriyor bunları anlatmaya çalışmış. Kuantum fiziği olsun, çevremiz ya da çocukluğumuzun bize etkileri ne sonuçlar doğuruyor açıklamış bize. Okumanızı öneririm.
Hayat
HayatEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20234,064 okunma
Reklam
277 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Kitaptan hayli ilginç geldi. Yaşadığımı sandığım şeyleri, çevremi, seçimlerini yeniden sorgulattı. Adeta bakış açıma güncelleme getirdi. Yaşadığımız çevreye, insanlara, ilişkilerimize nasıl at gözlüğüyle bakıyoruz. Tepkilerimiz aslında bize ait değil. Bize doğumumuzdan itibaren belki de daha önceden dayatılıyor hepsi. Sevgiden tutun da kendimizin sandığımız görüşlerimize kadar her şey totaliter bir yola giriyor. Kitaba göre niteliği olan şeyleri bile nicelleştirip bir kalıba döktürüyor totaliter düzen. Örneğin, sevgiyi bile sınıflandıryoruz kimi daha çok, kim en yakın, kimden nefret ediyoruz vs. İki şeyden birini seçmeye zorlanıyoruz. Eğer seçmezsek dışlanan kişi oluyoruz. Dışlanmaktan korktuğumuz için bir taraf seçip hemen o tarafın kimliğine bürünüyoruz. Beni en çok etkileyen kısımları özgürlük, sevgi ve çocuk yapma ile ilgili olan kısımlarıydı. Özgür olmak istiyoruz ama bunu yapacak cesaretimiz yok. Sevmek istiyoruz ama bunu belirli sözcük kalıplarına hapsediyoruz. Çocuk yapıyoruz ama sadece onu istediğimiz için değil yapabileceğimiz bir şey olduğu için. Keyifli bir okuma oldu benim için. Kitabı kitapçıda incelediğim anda merak duygusu körükledi. Totalitarizmden bahsettiği için dili ağır mı acaba diye endişe ederek almıştım. Fakat gördüm ki dili gayet akıcı. Eleştirel bir bakış açısı var. Okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf · İletişim Yayınları · 20209,9bin okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Ne distopyası! Ne anti-ütopyası!
1984, herkesin dilinden düşüremediği gibi bir distopya anlatır, evet. Gelgelelim, günümüz dünyasından kitaba baktığımızda badema bilim-kurgu veya fantastik eserlerle bağdaştırılan "distopya" kavramını değil; gerçeği anlattığını görürüz. Günümüzde cemaatler korkuyla yönetilir hale geldiler. Yönetenlerin korku, dehşet ve düzen araçları:
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,7bin okunma
600 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Azra Kohen’ nin kitaplarıyla tanışmam; Tesadüfi olarak en son kitabı olan ‘Gör Beni’ okuduktan sonra etkilenip ‘Aeden’ i okumam ve daha çok etkilenip ‘Fi,Çi,Pi’ serisini okumaya devam etmemz ile başladı. Öncelikle söylemek istediğim ‘Fi,Çi,Pi’ serisini okuyup ya da sadece birini okuyup bu kitapları basit bir aşk hikayesi veya cinsellikten başka birşey olmadığını, sığ bir hikayesinin olduğunu yazanlar kitabı anlayamamış olanlardır. Azra Kohen takip ettiğim ilk yazar. Çünkü bir ihtiyaç uyandırıyor kişide. İçinizdeki bir yere dokunuyor. Gerçeği yüzünüze etkileyici bir şekilde çarpıyor. Kitapları akıcı ve bütünsel. Fi’ ye gelecek olursam şimdi siz bütün bu gerçekliği fark etmiş biri olarak okursanız kitap size çok şey anlatıyor. Kişilik bozukları, egomuz, tepkilerimiz, duygularımız, potansiyelimiz, medya gibi birçok konuda bir uyanış ve farkındalık anlatıyor. Zaten yazar da belirtmiş ki ; ‘fark etmiş ya da fark etmeye hazır herkes için yazıldı, gerisi hikaye’ diye o da tahmin etmiş olmalı ki alt yapısı olmadan okuyanlar için hikaye, diğerleri için farkındalık kitabı.
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201419,2bin okunma
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.