Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Kendini arayış
Sputnik' Sevgilim 1999 yılında Haruki Murakami tarafından yazılmış çevirisini Ali Volkan Erdemir' in yaptığı 224 sayfalık Doğan Kitap' ın yayınladığı bir romandır. Kitaptaki olaylar, K. adlı bir öğretmen tarafından anlatılmaktadır. Sumire(ana karakter) ve Myu ise hikayedeki diğer kişilerdir. Yalın, sade, akıcı bir dilin kullanıldığı,
Sputnik Sevgilim
Sputnik SevgilimHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20165,7bin okunma
21 Eylül Dünya ALZHEİMER GÜNÜ Ömer Amcam…. İlk defa birkaç ay önce bir elinde bastonu, diğer elinde kendi ifadesiyle tüm eşyalarını koyduğu kocaman bir market poşeti ile güvenlik görevlisinin tüm engel olma çabalarına rağmen polikliniğe kan ter içinde girdiğinde görmüştüm onu. İlkbaharın sıcak günlerinde kat kat giyinmiş, bembeyaz
Reklam
1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
ÖLÜMSÜZ ESER
Hayatımın dönüm noktası ne diye soranlara ilk cevabım Dostoyevski okumam olunca çoğu kişi bu durumu anlamlandıramaz. Ancak o yüce yazarın yazdığı satırlarda benim gibi kaybolan, yaratılış nedenini sorgulayan, içi acı ve ızdırap dolu ruhlar benim bu söylediğimi anlayabilirler… Dostoyevski hiçbir kitabında Karamazov Kardeşler kadar uğraşmamıştır.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,6bin okunma
1210 syf.
·
Puan vermedi
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :) Durun!! Durun!! Kalkmış olamaz tren… Anlatacağım neden geç kaldığımı.. Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi.. ... Trene bindim, Ülkeme
Bir Yazarın Günlüğü
Bir Yazarın GünlüğüFyodor Dostoyevski · Yapı Kredi Yayınları · 2005476 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
Geçmişimizi değiştirmek elimizde değildir ama geleceğimizi de etkileyen, yön veren bugünümüzü değiştirmek bizim elimizdedir, yeter ki buna inanın... Kitabı elimden bıraktım ve şöyle bir geriye baktım. Bütün bu yaşadıklarım ne içindi? Doğduğum günden beri akan gözyaşları, sevinçten ayaklarımın kesildiği o zaman dilimi ya da ne bileyim canımı yakan
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
oysa o zamandan beri o kadar karanlıklar yığıldı ki istesem de atamıyorum yaşamak artık beni yoruyor önemli bir olay yaşamadan sadece yaşamak bile yordu beni insanlarla birlikte olmak onların sözlerine cevap vermek nasılsınız demek içeri girerken merhaba ayrılırken hoşçakalın gene görüşürüz demek konuşmaları izlemek ne demek istedi acaba söylediğimi anladı mı ne demek istedi acaba yanlış bir şey mi yaptım acaba söylediğini anladım mı o kadar çok insan var ki o kadar çok olay birden oluyor ki birini izlemek isterken başkasını kaçırıyorum birini duyarken ötekini görmüyorum yetişemiyorum kan ter içinde kaldım sigaramı yakarken ne söylediğinizi anlayamadım kahvemi içerken kapının açıldığını görmedim biri daha mı geldi bir şey daha mı oldu ipin ucunu kaçırdım tek bir şeyi bile izlemeyi beceremedim kapıdan çıkmayı düşünürken pencereyi kapatmayı unuttum sizce gülümseyeyim derken onun elini sıkmak gerektiğini görmedim oysa sen bakışlarınla başka istekler ifade ediyorsun beni yeniden yaşamaya yeniden ıstırap çekmeye zorluyorsun yaşamak aynı zamanda yaşamış olduklarını hatırlamak demektir hatırladıkça bunalıyorum..
Reklam
Beni bir mahcubiyet kendine hayran bıraktı Seni anlamış gibi yapanlar sana eziyet verirken Kan-ter içinde kalmanın merhemidir aldırış etmemek kimseye Ürkütmeyin duvarların yanaklarına ev yapan güvercinleri Ya da çocukluktan kalma bir sevinç olmasın Taşla düşürülen bir serçenin bedeni Bülent Parlak
Harbiyem!
Seni hiçbir sevgiyle kıyaslamadım İnancını, inancım yaptım Hiçbir sevginin altında değer vermedim sana Hiçbir asumana eş tutmadım varlığını Seni ben bildim, beni sen bilebilmen için Savaştım, her şeyle. Göze alamadığım, almadığım hiçbir korku yoktu Senin için! Yokluğunu taşıdım sürekli evine ekmek götüren babalar gibi. Sensizliği sakladım,
Duada ne istediğimiz çok önemli
HERŞEYİN HAYIRLISI… Nafakasını sırtında ağır yük taşıyarak kazanan hamalın biri namazlarında daima “Ya Rabbi, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de olsa hayırlısından ihsan eyle” diye dua ediyormuş. Adamın hep aynı duayı tekrarlaması yanındakilerin dikkatini çekmiş. Nihayet biri, bir gün sormadan edememiş: Kardeşim, sen her namazdan
#SUSAMAM
"Mezun olucam Cash para, diploma ver bana Para yoksa ter dökmeliyim Eğitimde fırsat eşitliğini fırsata çeviren bi' üniversiteliyim Ben mezun oldum Yarattığınız sistem yüzünden bi' serseriyim Ben mezun oldum Ya kasiyer olayım, ya da sinemada sana yer göstereyim Sokak başı üniversite ama köy okulları çok terste Başa gelenin ideolojisi neyse o anlatılır her derste Zengin, fakir ayrı Torpile ya da parasına göre kayırır Eğitim endüstridir İnşaattan rant sağlamaka aynı! Kiminin kitap alıcak bi' parası yok Öğretmen atanıcak ama "arası" yok! Milletvekili bi' tanıdık mı, wow Beni anlaman da bu mantıkla zor Bari bi' köy okulunun yardımına koş Her tarafı kaos Sen de biraz boğuş Bu gece uyudu zorla çocuk Okula gidecek YOL YAP!" youtu.be/uuSh5cuUJlg
Reklam
Müthiş
Uyuyamadım… Bir süre karanlığı, hiç akıl erdiremediğim bu yoğun ve dipsiz yokluğu izledim. Düşüncelerime sığmıyordu. Ölçüsüz siyahlıktaydı ve üzerime üzerime geliyordu. Gözlerimi yumdum, kendimi oyalamak için bir şarkı mırıldanmaya ve yatakta yuvarlanmaya başladım, ama bir işe yaramadı. Karanlık beni ele geçirmişti ve bir an bile rahat vermiyordu. Ya eriyip karanlığa karışırsam? Doğruldum ve kollarımı sallamaya başladım. Bozuk sinirlerim denetimi büsbütün ele geçirmişti ve ne kadar direnmeye çalışırsam çalışayım bir işe yaramıyordu. Oturduğum yerde en olmadık fantezilere kapıldım, kendi kendime mırıldandığım ninnileri dinleyerek sakinleşmeye çalışırken kan ter içinde kaldım. Ömrümde bir eşini görmediğim karanlığa dikmiştim gözlerimi. Şimdiye dek kimsenin dikkat etmediği, özel bir tür karanlıkla, umutsuz bir şeyle karşı karşıya olduğum kesindi. Saçma sapan düşüncelere takılıp kalıyor, her şeyden korkuyordum.
Sayfa 68 - Bozuk sinirlerin denetimiKitabı okudu
Vatan sağ olsun!!!
2001 yılında Isparta Eğirdir Dağ Komando okulunda üç ay olan acemi birliği eğitimimi Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı'na çıkan dağıtımım yüzünden dört aya çıkardılar ve ben fazladan bir ay daha katlanılmaz eğitimleri alarak dördüncü ay sonunda "usta" Komando Er olarak adaya gittim. Bizim zamanımızda askerlik şubesinde ilk imza attığımız
Ödlek Diyarı ve Yavsak Sürüsü Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Masalın yalanı mı olurmuş? Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer senatör iken ulu meclis içinde... Vatan adında mukaddes mi mukaddes, kahırlı mı kahırlı, bağrı süngü takılı, çilesi umman kadar, bereketi gökler kadar olan bir ana varmış. Rivayet bu ya; "ana sütü gibi ter temiz" deyişi ilhamını bu anadan
Ne var gözlerimde? Yapamam ki! Ellerini omuzlarıma beni sarsmak için koymamış mıydı? Neden çekmiyor? Alnımda incecik bir ter. Gözleri böyle yakın. Gök boncuklarım vardı benim. Avcuma alır bakardım. Böyle gömgök, pırıl pırıl. Parmaklarımı oynattım. Ellerim katı, kocaman. Şimdi ne yapacam ellerimi? ___
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.