Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neyin var sorusuna, Sen'im var diyebilmektir isteğim. Tek isteğim. Lütfet! Neyimiz var bizim? Sessiz ve derin kuyuların içinde inleyip duruyor kalbimizin milimleri. Yavaş yavaş ölüyor cennet düşlerimiz, çiçeklerimiz terk-i diyar ediyor bizi... Çok mu aldandık sahte dünyalara? Neyimiz var bizim; Sancılarımızın kıvranışlarının içerisinde olmak istediğimiz yerle aramızda perdeler olan... Lütfet, senin olayım, sende olayım...
‘Saat 9’u 5 gece Atam Dolmabahçe’de gözlerini kapamış, bütün dünya ağlamış…’ Fakat nedense kimse anlamamış… Bir vukuat olunca, bir haksızlık olunca ve illa 10 Kasımlarda ‘Atam kalk gel, çık, kurtar bizi’… Oldu! Başka derdin? O bir kere kurtarmış, bize de yol göstermiş, nasıl yapman gerektiğini anlatmış. Senden de o çizgide yürümeni beklemiş,
Reklam
- Martıları görüyor musun Yavuz? diyerek sessizliğe son noktayı koyuyor. - Evet görüyorum. Denizin çılgın aşıkları, martılar... - Ben martıların denize aşık olduğunu düşünmüyorum. Bence onlar balıkları amaçlıyor ve denizi de bu amaçlarına ulaşmak için kullanıyorlar. Denizin esas aşıkları kimlerdir biliyor musun? Irmaklardır... Çünkü onlar upuzun bir yolculuğa çıkarlar ona kavuşmak için. Nice badireler atlatırlar; kururlar, taşarlar, bulanırlar, önlerine setler çekilir ama asla yılmazlar. Bilirler ki, sevgilileri onları bekliyordur. Her ne olursa olsun mutlaka varmalıdırlar sevgiliye. Akarlar, akarlar ve nihayetinde vuslata ererler. Karşılıksız ve mücadele ederek severler. Üstelik sevgiliye giderken büyürler, güçlenirler. Neticede martılar gibi bir şeyler de almazlar denizden ya da o kirlenince terk-i diyar eylemezler... Aksine, kendilerinden bir şeyler verirler. Aşk budur işte...
Roza Yayınları
520 syf.
7/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Kibar Feyzo, köyden her sürüldüğünde, şehrin kurallarını biraz daha öğrenmişti ama ne anlamış ne de özümsemişti. Toplumun “çarıklı” kısmından beklediği zaten buydu. Ayak bağı olmayacak, göz zevklerini bozmayacak kadar – yani ucundan azcık- öğrenmeleri yeter de artardı bile. Prezantabl olmayan “o” ve “onun gibi” insanlarda aksinin düşünülmesi
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
"Eğer dayanamıyorsan terk-i diyar et" dedi. "Aşkın çaresi ya tahammül ya sefer."
Terk-i Diyar
...yatağını, yemeklerle donatılmış sofrayı düşündü. Gülümsedi yorgunlukla, silkinip bunlara da veda etti. Yine aynı akşam bahçesini terk etti Siddhartha, kenti terk etti ve bir daha da dönüp gelmedi.
Sayfa 90 - Can Yayınları
Reklam
Aşk
'Martıları görüyor musun Yavuz?' diyerek sessizliğe son noktayı koyuyor. 'Evet, görüyorum. Denizin çılgın aşıkları, martılar...' 'Ben martıların denize aşık olduğunu düşünmüyorum. Bence onlar balıkları amaçlıyor, denizi de amaçlarına ulaşmak için kullanıyorlar. Denizin esas aşıkları kimlerdir biliyor musun? Irmaklardır... Upuzun bir yolculuğa çıkarlar ona kavuşmak için. Nice badireler atlatırlar; kururlar, taşarlar, bulanırlar, önlerine setler çekilir ama yılmazlar. Bilirler ki, sevgilileri onları bekliyordur. Her ne olursa olsun mutlaka varmalıdırlar sevgiliye. Akarlar, akarlar ve nihayetinde vuslata ererler. Karşılıksız ve mücadele ederek severler. Üstelik sevgiliye giderken büyürler, güçlenirler. Neticede martılar gibi bir şeyler de almazlar denizden ya da o kirlenince terk-i diyar eylemezler... Aksine kendilerinden bir şeyler verirler. Aşk budur işte...'
Sayfa 182 - Roza Yayınları-Bir Gün HikayesiKitabı okudu
'kişi' demişti 'kendi arzusuyla terk-i diyar etmez sebepsiz gurbetin kahrını kimse ihtiyar etmez'
'Ben martıların denize aşık olduğunu düşünmüyorum. Bence onlar balıkları amaçlıyor, denizi de amaçlarına ulaşmak kullanıyorlar. Denizin esas aşıkları kimlerdir biliyor musun? Irmaklardır... Upuzun bir yolculuğa çıkarlar ona kavuşmak için. Nice badireler atlatırlar; kururlar, taşarlar, bulanırlar, önlerine setler çekilir ama yılmazlar. Bilirler ki, sevgilileri onları bekliyordur. Her ne olursa olsun mutlaka varmalıdırlar sevgiye. Akarlar, akarlar ve nihayetinde vuslata ererler. Karşılıksız ve mücadele ederek severler. Üstelik sevgiliye giderken büyürler, güçlenirler. Neticede martılar gibi bir şeyler de almazlar denizden ya da o kirlenince terk-i diyar etmezler... Aksine, kendilerinden bir şeyler verirler. Aşk budur işte...'
Sayfa 182Kitabı okudu
"Ya duvardaki mısralar ne demişti serseri şair Hala ezberimdedir Kişi demişti kendi arzusuyla terk-i diyar etmez Sebepsiz gurbetin kahrını kimse ihtiyar etmez"
946 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.