“Hayatınızda sizi en çok etkileyen hadis hangisidir?” diye bir soru sorulsa ilk sırada hangisini söylerim bilmiyorum ama ilk üç içine aşağıdaki hadis mutlaka girer. Bu hadis benim için sevinç ve huzur kaynağıdır. Mutlu olduğumda okursam mutluluğumun şımarıklığa varmaması için bu hadis bana fren olur. Üzüntülü ve sıkıntılı olduğumda okursam bu
Fatiha suresi;
Bu sure Tevhid, Nübüvvet ve Ahiret gibi Kur'an'ın üç temel konusunu ihtiva etmektedir. Hamdin Allah'a tahsisi ve O'nun Alemlerin Rabbi ve din gününün sahibi oluşu tevhidi; kulluğun yalnız O'na hasredilmesi ve yine yardımın sadece O'ndan istenmesi Nübüvveti: bütün bunlardan sonra da gazaba uğramışların ve sapmışların değil, kendilerine nimet verilen kimselerin yolunun talep edilmesi ahireti ifade etmektedir.
Sayfa 29 - İFAV
Tevhid-Şirk İle Şefaat-Yardım...
▪️Mekkeli müşrikler bir çok kişinin sandığı gibi ateist bir toplum değildi, aksine İbrahim (as)'ın dini üzerine olduklarını iddia eden, Allah'ın varlığına, Allah'ın tek yaratıcı olduğuna öldüren ve dirilten olduğuna, tek emir sahibi olduğuna ve rızık verdiğine inanan insanlardı.
🔹Allâh (سبحانه وتعالى) dedi ki;
قل من يرزقكم من السماء والأرض أمن
Bilakis Allah'a kulluk et! O'ndan başkasına değil...
"Eğer şirk koşsalardı, yaptıkları tüm ameller boşa giderdi. " (Enam, 88)
"And olsun ki sana da senden önceki resullere de şu vahyolunmuştur: And olsun eğer Allah'a ortak koşarsan kesinlikle amellerin boşa gider ve kaybedenlerden olursun. Hayır, yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!" ( Zümer-65/66)
Tevhid (O Değil, O'ndan)
Şah-ı Nakşıbend Hazretleri, göze, kulağa, hisse ve bütün idrak vasıtalarına hitap eden her şeyin O'ndan olduğunu, fakat o olmadığını beyan buyurmuşlardır. Her şey O'ndan, fakat hiçbir şey O değil... Tevhid sırrının en ince noktası işte bu hikmettir.
Sayfa 94 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Genç kardeşim, önce kendi nefsinle ilgilen, ona öğüt ver, sonra
başkasına Kendi nefsin pürüzleriyle meşgul olmaya bak, onu bırakıp da
başkasına geçme!. Dikkat et ki ömründen ıslah edilmeye muhtaç birkaç
günün kalmıştır, evet sadece birkaç gün Kendini bilemiyor, iç âlemini
anlayamıyor isen başkasını kurtaramayacağını bilmelisin Bu halinle
kendini
Gelenek Yayıncılık
Usame'nin 21 Yıl Önce Yazdığı Mektup ABD'lileri Uyandırdı!..
El Kaide lideri Usame Bin Laden'in ABD halkına yazdığı mektup:
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. "Kendileriyle savaşılanlara (mü'minlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir." (Hac Suresi, 39'uncu ayet)
"İman
Allah'tan, peygamberden, dinden, insandan, hikmetten, srardan konuşuyoruz. Hiç birimizde, dünya meselelerini ve ele bizi hapise tıkan saikleri konuşmaya istek yok... Sadece hikmet ve esrar... Bu denizde boğulmuşuz...
Aralarında, fevkalâde dikkate değer bir tip daha var: Osman Dursun... Onun bütün fevkalâdeliği, benimkine benzer, fakat benimkinden
Sayfa 175 - BÜYÜK DOĞU YAYINLARI / ANKARA -Ateşin Merkezi-Kitabı okudu
‘İnşaAllah’
*İnşallah ifadesi, Allah dilerse demektir.*
*Esasen dua ederken bir şüpheye neden olacak ifadelerden sakınmak gerekir.*
Bu açıdan Peygamber (asm) Efendimiz, dua ederken * “Allahım, dilersen ( inşaAllah) beni affet.”* demeyi uygun görmemiştir.
İlgili hadis rivayeti şöyledir:
"Sizden biriniz dua ederken: *Allahım! Dilersen (inşaAllah) beni
"Suçlu günahkârların yolları apaçık belli olsun diye ayetlerimizi işte böyle tafsilatlandırıyoruz." (En’am,55)
Seyyid Kutub (th) bu ayetin tefsirinde şunları söyler: "Oldukça ilginç bir şey... Bu, Kur'ân metodunun inanç ve inançla hareket etmeye ilişkin stratejisini gözler önüne sermektedir. Kuşkusuz bu metot, sırf salih
-meşru çerçeve içinde-
Bütün kadim kültürlerde varolan Tevhidî ve yararlı unsurları ortaya çıkaran ve onlara yeni bir hayatiyet kazandıran İslâmiyet, vahiy temeline dayalı bir din olarak, insanın ve toplumun politik, kültürel, sosyal ve entelektüel alanlarda tam özgürleşmesini ve bağımsızlaşmasını amaçlar. Bundan dolayı her türlü haksız kısıtlayıcı hüküm bu dinin
Nesefi, Kur'an'da yer alan en önemli tenzih ifadelerinden biri olan “O'nun benzeri hiçbir şey yoktur”? ayetinin tefsirinde genel duruşunu sürdürmekle birlikte daha çok bunun nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde durur. Önce ayette yer alan “misil” kelimesinin başındaki “kaf” harf-i cerrinin zaid olduğu yönünde iki rivayete yer verir. Peşi sıra bu yaklaşımı benimseyen bir dil geliştirerek açıklama yapar. Bu izahın (misli gibi değil, misli yoktur) aklen ikinci bir ihtimal olmayacak şekilde tek geçerli açıklama olduğunu söyler.
Şayet ayet, zahiri üzerinden (misli gibi) alınır ve benzer varlık, O'ndan değil de O'nun mislinden nefyedilirse, ayette ifade edilene (hiçbir şeye benzemediği) zıt bir durumun ortaya çıkacağını belirtir. Zira ona göre teşbih Allah'ın mislinden nefyedildiğinde bu durum O'nun bir misli olduğunun kabulü anlamına gelir. Halbuki O'nun misli olursa mislinin de misli olur ve O, aynı zamanda mislinin de misli olmuş olur. Bu ise O'nun benzeri olmadığı anlamını ortan kaldırır. Bu durumda da, kendisinden misli nefyedilenin hakikati (benzer bir varlık) ortaya çıkmış olur. Allah bundan yüce olduğu için ilgili ayeti “O'nun misli gibi yoktur” şeklinde değil, “O'nun misli yoktur” şeklinde anlamak gerekir."
Sayfa 71Kitabı okudu
