Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biz şeriatçıları da, Evren'i de tanırız.
Evet. Evren'in söyledikleri doğru. Yurt dediği Kuran kurslarını yaptıranların amacı, hayrat değil şeriat. Bu da tamam. Bu çalışma şeriatçıların uzun vadeli bir planıdır. Evet. Tevhid-i Tedrisat Yasası varsa Kur'an kurslarının olmaması, buraları Milli Eğitim'in yönetmesi esastır. Evet Bunların hepsi, doğru saptamalar. Tamam da. Eski general, yeni Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 12 Eylül 1980'de, bu ülkede darbe yaptı. Darbeden sonra yaklaşık dört yıl, ülkenin mutlak hakimiydi. İstediği her şeyi yapabiliyordu. Elli küsur kişiyi beslemeyip asma kararı kendilerinden çıkıyordu. O zaman, Kur'an kurslarının durumundan, Tevhid-i Tedrisat Yasası'ndan, uzun vadeli planlardan, diğer bir dolu şeriatçı çalışmadan haberi yok muydu? Eski bir MSP adayını kendisi yönetimin en önüne getirmedi mi? Halkın her karşısına çıktığında nasihatlerini ayetlerle, surelerle inandırıcı kılmaya çalışmadı mı? Tüm siyasileri Zincirbozan'a, cezaevlerine tıkarken, Adıyaman'ın Menzil köyündeki Şeyh Raşit Erol'a gücü yetmeyen kendisi değil miydi? Türk imamların maaşlarının şeriatçı Suudi örgütü Rabıta tarafından ödenmesine ilişkin kararnameyi imzalayan kimdi? Doğanın ve toplumun boşluğu affetmediğini ve bir yolla doldurduğunu, sosyalist, sosyal demokrat, demokrat, devrimci, laik, çağdaş, ilerici kim var kim yoksa ülkenin mutlak hakimi olduğu dönemde nasıl ezdiğini, şeriatçıların da bu boşluğu doldurarak hızla geliştiğini anlayamadı mı? Neyse. Biz şeriatçıları da, Evren'i de tanırız.
Sayfa 142 - Toplumsal Dönüşüm Yayınları /3.Baskı 2010Kitabı okudu
kesret >> çokluk,,
İnsan kesretten bir ferd, hilkatten bir meyve... Cenâb-ı Hak o meyvede kâinatları tevhid ettirmiş. Onun kalbini mârifetine uygun yaratmış. Herbir şeyi kesretli gayeler için halkederken, insan kalbini mârifet ve muhabbetine mahsus kılmış. Ve işte o insanı, âhiretteki ebedî ihsanlarına, ikramlarına mazhar kılmak üzere bu dünya imtihanına tâbi tutmuş. Onu kesretin içine atmış ve ona kesretli sualler sormuş. Ama, hepsinin cevabı "tevhid"de birleşiyor. Her hastalık ve musibet bir sual; O'ndan geldiğini bilenler şükürle cevap verip kazanıyorlar. "Acılara sabırla karşı koydular, tatlı oldu." --- Şah-ı Geylânî Her mevki ve makam bir çetin soru; onlarla gurura kapılanlar kaybediyorlar. Kölelik de, efendilik de birer sorudan başkası değil: Tarih, bunları aşabilen yahut bunlarda boğulanlarla dolup taşmış...
Reklam
"SEN, CÂHİLİYE ÖZELLİĞİNE SAHİP BİR ADAMSIN!"
👉Ashab-ı kiramdan Ebu Zer (r.a.), bir gün bir sahabî ile tartıştı. Tartışma esnasında sinirlerine hâkim olamayarak adamı, annesinin rengi sebebiyle kötülemeye çalışarak “kara kadının oğlu” dedi. Adam buna çok içerledi. Durumu gidip Hz. Peygamber (s.a.v.)’e bildirdi. Peygamberimiz Ebu Zer’i çağırttı. Ona böyle bir ifade kullanıp kullanmadığını
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HACC İslam'ın Devrimci İbadeti
Hacc tecrübesi bana neler öğretti. Kişi hacca giderken kendi kendine "hacc ne demektir diye sormalı ve haccın Allah'a doğru yükselmesi olduğunu bilmelidir." Hacc ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir. Gösteride Allah, sahnenin yöneticisidir. Adem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karakterleridir. Sahneler Mescid'ûl
Hac
HacAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20111,344 okunma
Bil ki bütün amellerden maksat, Allah'ı bilmek, O'ndan başka bir gaye olmadığına O'na dönüleceği­ne yakinen inanmaktır. Binaenaleyh bütün ameller bu bilgiye vesiledir.(Bu bilgiye ulaşmanın en yakin yolu da bir mürşid-i kamilin murakabesinde zikir ve tevhid ile nefis mücahedesi yoludur. Fakat bu, yolların en zorudur. Bu yolda ancak kuvvetliler yü­rüyebilirler. Sen o kuvvetlilerden değil isen, ihlâs ile salih ameller ile iktifa etmelisin. Çünkü bunlar da Allah'a vesiledir.
⋆ Ehl-i Zikir ;
Allahû Teâlâ'yı zikredenler, tevhid ilmini bilenler ve ilmi Allahû Teâlâ'dan alıp anlayan kimselerdir. Onlar bu ilmi kitaplardan öğrenme ve birbirinden işitme yoluyla değil , ancak salih âmel ve güzel muamele sayesinde elde etmişlerdir . Onlardan birisi, herşeyden kesilip tamamen Allahû Teâlâ'ya yönelerek O'nunla meşgul olunca;
Reklam
HAMAS MÜCAHİTLERİ GÜCÜNÜ NEREDEN ALIYOR ÜSTAD-I BEDİ'TEN DİNLEYELİM İmân hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî imânı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imânın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikàtından kurtulabilir. “Tevekkeltü alallah” (Allah’a tevekkül ettim. / Hûd Sûresi: 56.) der, sefine-i hayatta kemâl-i emniyetle hâdisâtın dağlarvâri dalgaları içinde seyrân eder. Bütün ağırlıklarını Kadîr-i Mutlakın yed-i kudretine emânet eder, rahatla dünyadan geçer, berzahta istirahat eder, sonra saadet-i ebediyeye girmek için Cennete uçabilir. Yoksa, tevekkül etmezse, dünyanın ağırlıkları uçmasına değil, belki esfel-i sâfilîne çeker. Demek, imân tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dâreyni iktizâ eder. Fakat, yanlış anlama! Tevekkül, esbâbı bütün bütün reddetmek değildir. Belki, esbâbı dest-i kudretin perdesi bilip riâyet ederek; esbâba teşebbüs ise, bir nevi duâ-i fiilî telâkkî ederek; müsebbebâtı yalnız Cenâb-ı Haktan istemek ve neticeleri O'ndan bilmek ve O'na minnettar olmaktan ibârettir.
"Suçlu günahkârların yolları apaçık belli olsun diye ayetlerimizi işte böyle tafsilatlandırıyoruz." (En’am,55) Seyyid Kutub (th) bu ayetin tefsirinde şunları söyler: "Oldukça ilginç bir şey... Bu, Kur'ân metodunun inanç ve inançla hareket etmeye ilişkin stratejisini gözler önüne sermektedir. Kuşkusuz bu metot, sırf salih
Usame'nin 21 Yıl Önce Yazdığı Mektup ABD'lileri Uyandırdı!..
El Kaide lideri Usame Bin Laden'in ABD halkına yazdığı mektup: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. "Kendileriyle savaşılanlara (mü'minlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir." (Hac Suresi, 39'uncu ayet) "İman
Ve ancak bu sayede insan Kevser'e mazhar ve ehil olabilmektedir. Kevser yarım-yamalak ibadet yapanlara, tevhid denizini şirkle bulandıranlara, tevhid güneşini şirkle gölgeleyenlere değil; tam bir ihlas içinde O'na yönelen ve tüm duygularını O'ndan gayrı hiçbir şeye bağlamayan kişilere sunulmaktadır.
Reklam
İttihat, Osmanlıda oğlancılık, Rabıta, 28Şubat, Apollo, Yunan...
_İttihat Terakki Cemiyeti_ _Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi… _1889 devletin
La ilahe illallah sözü, Allah'ın varlığını veya yaratıcı olduğunu kabul etmeyi değil, varlığı ve yegane yaratıcı olduğu herkesçe bilinen yüce Allah'ı ibadette birlemeyi, O'ndan başkasına ibadet etmemeyi ve ondan başka her ibadet edileni reddetmeyi ifade eder. Tevhid de işte budur.
Sayfa 19 - Tevhid ve Sünnet YayıneviKitabı okudu
Fethu'r-Rabbani" adlı eserinde Şeyh Abdulkadir Geylani r.a şunları söylemektedir: Ey Müsibetlerini Mahluka şikayet eden kişi! Seni mahluka şikayet etseler bile hangi şey sana fayda verir? Azza ve Celle'nin hakkı hususunda onlara itimat edip şirk koştuğunda, sana ne fayda ne de zarar verebilirler, senden uzaklaşırlar. Seni onun
İslam Davetçisi Kimdir
İSLAM DAVETÇİSİ KİMDİR? Kur'ân da bir ayette İslam Davetçisinin önemli bir tanımı yapılıyor; 'Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve gerçekten ben müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kimdir?' (Fussliet 33) bu vahyi anlayabilmek için, nazil olduğu zamanı bilmemiz gerekir ..bu ayet Mekke'de 'ben
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.