Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
195 syf.
7/10 puan verdi
Adnan Menderes'in idamından yıllarca haberleri olmayan köylüler ve aynı günlerde, kırsalda keskin ve yeni bir şekilde yaşanmaya başlayan; toplumsal değişim...
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,192 okunma
460 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Öncelikle kitabın bir Sosyoloji ders kitabı olduğunu belirtmem gerekir. Toplum bilimi ile, toplumların tarih serüveninde nasıl değişimlere uğradığı ile ilgili meraklı okurlar için başucu niteliğinde bir kitaptır. Özetle kitapta toplumların değişmesinde etkili olan faktörler, bu faktörlerin toplumları ne yönde, ne şekilde ve ne ölçüde değiştirdiği ve bu değişimleri açıklamaya çalışan sosyolojik değişim modelleri detaylı ve herkesin okuyabileceği sadelikte ele alınmıştır. Son olarak Türkiye'nin geçirdiği toplumsal değişim süreçleri de gayet açıklayıcı şekilde ortaya konmuştur. Kitap ile ilgili benim dikkatimi çeken bir başka not ise, kitapta çok fazla kaynak çalışmanın referans gösterilmesi. Şimdiden birçoğunu okuma listeme ekledim..
Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği
Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye GerçeğiEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 201454 okunma
Reklam
1909 ve 1910 yıllarında iki kez Finlandiya’yı ziyaret etme fırsatı buldum. Diğer ülkelerden çok farklı bir görünüme sahip olan Finlandiya’nın konumu çok dikkat çekicidir. İnsanlarının düşünceleri, ruhsal yapıları, dünya görüşleri bizimkinden çok farklıdır. Bu insanları inceleyecek olan biri, onların sanki dünyamıza değil de başka bir
Bulgarca Çevirinin Önsözü - Dr. BojkofKitabı okudu
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
Franz Kafka
Sanırım Kafka'yı ilk kez Değişim öyküsü ile okudum. On beş yaşlarımda. Her böceğin daha önce insan olduğunu düşünecek kadar etkiledi beni. İnsanların yaşam ve toplumsal düzeni örgütlemekteki tutumlarının hepimizi bir böcek ya da Türkçe deyimi ile "koyun" kıldığını düşünemeyecek kadar gençtim.
Sayfa 12 - YKYKitabı okudu
Jean-Paul Sartre
“Gerçek bir toplumsal uzlaşmanın yerleşebilmesi için, bir insanın komşusu için tümüyle varolması, onun da o insan için aynı şekilde tümüyle varolması gerekiyor. Bu, bugün için gerçekleşebilir görünmüyor, ama insanlar arasındaki ekonomik, kültürel, duygusal ilişkilerdeki değişim, öncelikle de maddi yetersizliklerin ortadan kaldırılmasıyla tamamlandığında gerçekleşecektir. Böylesi bir toplum, ancak dünya ölçeğinde kurulabilir elbette, zira dünyanın bir tek yöresinde bile eşitsizlikler ve ayrıcalıklar yaşamayı sürdürse, bu eşitsizliklerin getireceği çatışmalar yeniden ve azar azar bütün bir toplumsal bünyeyi yeni baştan kaplayacaktır.”
Sayfa 19 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tomris Uyar’ı biraz magazinsel olacak ama öykülerinden, çevirilerinden önce; şiire ilgi duymaya başladığım zamanlarda aşkı anlatımına hayran kaldığım, bütünleştiğim, hayalimdeki romantik adam tanımına uyan, şiiri sevmeme neden olan Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever gibi sevdiğim şairlerin hayatını araştırırken sürekli karşıma çıkmasıyla
Yeşilçam Sineması
Bu kitapta toplumsal iktidarın duygular alanındaki hareketini Türk sinemasında takip etmeye çalışıyorum. Bizi biz yapan, kendimiz üzerine düşünmenin ve kurduğumuz hayallerin sınırlarını çizen, bizi ev ve ulus fikrinin eşiğine bırakarak mutlu sona kavuşturan hikâyelerin gücünün, toplumsal iktidarla duygular evreni arasındaki sıkı fıkı ilişkinin
Sayfa 11 - Metis Yayınları
Türkiye’nin cumhuriyet dönemi anayasaları
Bu kitapta Türkiye’nin cumhuriyet dönemi anayasaları inceleniyor ve karşılaştırılıyor. Meşrutiyet dönemi Osmanlı anayasalarına hiç değinilmemesinin iki nedeni var: Birincisi yer sınırlaması ve konuyu daraltma gereği. İkincisi ve belki de daha önemlisi, Cumhuriyet anayasalarının kendi içinde bir bütünlük taşıması ve anlaşılmak için meşrutiyet
Sayfa 15 - Metis Yayınları
...Belirli bir ahlak bir kere toplumsal davranışın kuralı haline geldiğinde sadece içselleştirilmez, aynı zamanda "organik" davranışın kuralı olarak da çalışır. Organizma içselliştirilen ahlaka uygun olarak belirli uyaranları alır ve ona tepki verir, diğerlerini ise "yok sayar" ve reddeder. Böylelikle, bu ahlak, yaşayan bir hücre olarak o organizmanın fonksiyonlarını o toplum içerisinde yükseltir ya da engeller. Bir toplum, bu yolla, bilincin ve ideolojinin ötesinde, davranış kalıpları ve arzuları kendi halkının "doğa"sının bir parçası olarak yeniden yaratır; isyan, bu "ikinci" doğaya, bu kökleşmiş kalıplara ulaşmadıkça, toplumsal değişim "eksik" hatta kendini baltalayan bir şey olarak kalacaktır. Tüketici ekonomisi ve şirket kapitalizminin politikası insanı meta biçimine saldırganca ve libidinal olarak bağlayan ikinci insan doğasını yarattılar. Sahip olma, tüketme, küçük aletleri, aygıtları, araçları, makineleri kullanma ve sürekli yenileme ihtiyacı halka sunulmuş ve kabul ettirilmiştir; çünkü bu malları kendi yok etmek pahasına olsa bile kullanmak, biraz önce tanımladığımız anlamda "biyolojik" bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Reklam
339 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu Ülke bir inceleme,araştırma kitabından çok yeni nesillerin vicdanını yeniden inşa edecek ve bu hususta aydınlara yol gösterecek bir kitaptır.Meriç bu kitabına kendi aforizmalarını ve toplumsal düşüncelerini karınca kararınca,topluma yararınca anlatıyor.Siyasal,sosyolojik ve bilimsel olayları ele alışındaki ustalık ve sağlam duruşuyla günümüz aydın(!)larına taş çıkartıyor.Ülkemizde bitmez tükenmez toplumsal anlaşmazlığın kökeninde sağcılığın ve ya solculuğun buna müteakip her hangi bir siyasi anlayışın zarar vermediğini kavramların bizi kandırdığını birbirimize düşürdüğünden bahsediyor.Dildeki radikal değişim ve toplumun buna uyum sağlamakta çektiği güçlükler ve dil değişiminin aslında toplumun değişmesi demek olduğunu gözler önüne seriyor.Ve bu sancılı süreçleri anlatıyor.Cemil Meriç olaylara bir sağcı ve ya bir solcu gibi bakmıyor.Kendisi onu sağcıların solcu,solcuların da sağcı zannettiğini ileri sürüyor.Evet gerçekten siyasi bir gözle bakarsanız Meriç'i bir sağcı ve ya solcu olarak görmeniz muhtemel.Yine de önyargılı olmadan onun ideolojisini kavrarsanız geleceğe nasıl ışık tuttuğunu,toplumun tabularını yıkıp,toplumun sorunlarının kökenine ne denli gerçekçi bir şekilde indiğini görürsünüz.Zira o bize bir kimlik bulma çabasındadır.Onun en büyük derdi budur,ne batılı ne doğulu olmak sadece biz olmak!
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.