Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
520 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.” Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk'un harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor. 1975'te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen, İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun'un hikâyesi: Hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,2bin okunma
234 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yalın bir dille yazılmış ve bir çok kitapseverin ilgisini çekebilecek bir kitap. Okurken aşk acısı çeken iki insanın hayatını da okuyabilirsiniz, toplumun bize dayattığı ahlak yapısını da okuyabilirsiniz veya bu kitaptan çok güzel acıklı bir senaryo da yazılabilir diyebilirsiniz. Ben okurken hepsini beraber anladım. Ama en önemlisi soyluluk asillik gibi kavramların kişilerin hayat tarzı mesleği zenginliği ile ölçülmesinin tamamen yobazlık olduğunu çok güzel anlatan bir kitap. Basit anlatımında, bana göre çok daha derin anlamlar çıkarabileceğimiz bu kitabı okuduktan sonra insanlara saygı duymak için gerekli kriterlerin çok başka şeyler olduğunu anlayacağız. Bir solukta okunabilecek bir roman. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,6bin okunma
Reklam
Bugünkü modern kapitalist toplumun bütün zenginliği, ilkel sermaye ile birikim sermayesinin hem köle ve sömürge emeği üzerinden hem de işçilerin- kapsamlı bir kavram olmakla birlikte- artı emeğinden elde edilen gelire dayanır. Üst sınıflara tırmanma çabası, zengin olmak için türlü yollara başvuran, maaş alan beyaz yakalılar vb gibi tüm hiyerarşik sınıf klikleri, ilksel sermayenin köle emeğiyle gelişip bugüne kadar gelmiştir. Özcesi, tüm uygarlık köle emeğinin ekmeğini sömürerek bugüne kadar gelmiştir. Zengin olmayı “ahlaki” bir zemine dayandırmak, tastamam tarihten bihaber olmaktır. İngiltere’de ortaya çıkıp gelişen burjuva-buharlı makine çağının zenginliği ilkel birikim sermayesine dayanmakla birlikte, çocuk ve kadın işçilerin 16 saat çalıştırılıp köle gibi pazarlanmasıyla büyümüştür. Büyük bir servetin arkasında daima büyük bir hırsızlık yatar, demişti Balzac. Uygarlık, hırsızlık, sömürü ve katliam çağıdır öte taraftan. Gelişim denilen şey, mezarlarda yatan ezilmiş sınıf ve toplulukların, kölelerin emeği üzerinde gelişmiştir. Nietzsche, Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe adlı metninde, Antik Yunan toplumunun zenginliğini- Apolloncu zenginliğini- köle emeğine dayandırır. Ne var ki o da bir sınıfın çıkarını gözeterek köleliği zorunlu bir uğrak olarak görür. Çünkü karşılığında sanat ve zengin bir kültür oluşturmuştur. Nietzsche de yalnızca bir filozof değildi, yukarıda ifade ettiğim sömürüyü gayet meşru ve yüce gayeler için eşsiz bulmuştur.
234 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
"Kamelyalı Kadın" (La Dame aux Camélias), Alexandre Dumas tarafından yazılmış ünlü bir roman. Bu roman, 19. yüzyıl Fransa'sında geçen bir aşk hikayesini anlatıyor ve aşkın toplumun normları ve kısıtlamalarıyla nasıl çatıştığını ele alıyor. Romanın merkezinde, Paris'in lüks salonlarında yaşayan, genç ve güzel bir fahişe olan Marguerite Gautier karakteri yer alıyor. Marguerite, zengin bir soylu olan Armand Duval'ın aşkıyla karşılaşır ve ikisi de birbirlerine tutkulu bir şekilde bağlanır. Ancak, toplumun bakış açısı, aile baskısı ve maddi durumları, bu aşkın zorlu bir şekilde yürümesine engel olur. Dumas, "Kamelyalı Kadın"da duygusal karmaşıklıkları, aşkın trajik güzelliğini ve toplumun aşk üzerindeki etkisini ustalıkla işliyor. Roman, okuyucuları duygusal bir yolculuğa çıkarırken, toplumun ahlaki normlarına meydan okuyan bir aşk hikayesini anlatarak insan doğasının derinliklerine iniyor. Kitabın karakterleri derinlikli ve etkileyici bir şekilde tasvir edilmiştir, okuyucuları duygusal olarak derinden etkileyen karakter gelişimleri sunar. Ayrıca, 19. yüzyıl Fransa'sının sosyal yapısını ve toplumsal normları da ustalıkla yansıtır. "Kamelyalı Kadın", duygusal derinliği, toplumsal eleştirileri ve etkileyici karakterleriyle edebi bir başyapıt olarak kabul edilir. Aşk, özgürlük ve özveri gibi temaları işleyen bu roman, unutulmaz bir okuma deneyimi sunar ve okuyucuları derinden etkiler. Sonuç olarak, Alexandre Dumas'ın "Kamelyalı Kadın"ı, duygusal zenginliği, güçlü karakterleri ve toplumsal eleştirisiyle edebi bir başyapıt olarak öne çıkar.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,6bin okunma
Düşünsel zenginlik taşıyan konuşmalar ya da düşünceler, yalnızca düşünsel zenginliği olan topluma aittirler: Sıradan toplumda bunlardan âdeta nefret edilir; çünkü sıradan toplumun hoşuna gitmek için kesinlikle sığ ve bön olmak gereklidir.
479 syf.
8/10 puan verdi
"Ölü Canlar'ın incelemesi"
Nikolay Gogol'un "Ölü Canlar" adlı eseri, 19. yüzyıl Rus edebiyatının en önemli ve etkileyici yapıtlarından biridir. Romanda, dönemin toplumsal yapısını, insanların açgözlülüğünü ve çürümüşlüğünü hicivli bir dille ele almıştır. Eser, ana karakter Pavel İvanoviç Çičikov'un ölü insanların adlarına sahip sahte belgeler
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,6bin okunma
Reklam
Toplumun büyük kısmı Müslümanlığı fakirlikle, zenginliği dindışılıkla, üçkağıtçılıkla ve hırsızlıkla bağdaştırıyor.
·
Puan vermedi
Kâdim Bir Kılavuz: Ticarete Giriş
Kâdim Bir Kılavuz: Ticarete Giriş ꕥ ꕤ ꕥ ꕤ Sosyal bir hareketliliğe sahip olan insanların tarihsel süreci içinde ortaya çıkan ticaret hayatı; toplumsal ihtiyacı karşılama görevi yerine getirirken, toplumsal huzuru ve güveni de sağlamıştır. Ticaret hayatının insana kazandırdığı üretim ve işletim imkanlarıyla; varlık ve zenginliği de
Ticarete Giriş: Tacirler ve Ticari Mallar
Ticarete Giriş: Tacirler ve Ticari MallarDımeşki · Albaraka Yayınları · 20210 okunma
Mitoloji Kitab-ı Mukaddes ve Kuran-ı Kerim
Varlığını kendi insani hasletleri ile kanıtlayamayan insan , kollektifleşme ve yığınlaşmanın ağır süreci altında ezilecektir Bu yığınlaşma ve kollektifleşmeden ötürü insan , bireyliğinden ve kişiliğinden olur Toplumun fonksiyonları içinde gitgide insanlığı yitirir Anonim ve her türlü mahremiyetten yoksun bir hayat sürer Bireye öz olanın zenginliği yavaş yavaş , modern kütlenin tek biçimliliğinde eriyip gider Metafizik değerlere sırt çevirmenin , devrin entellektüel kesimine hakim olunan tarih içinde insanın , dünya ve nesneler ile olan bağlantısını , sadece iş ve duygusuz bir mecburiyet olarak belirler Sadece , bir işe yaramak mühim olandır Varlığın özü bundan ibarettir...
Sayfa 15 - Nil YayınlarıKitabı okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
Kitap araştırmayı seviyorum, tek tek, incik boncuk döküyorum içlerini, yazara ulaşıyorum, ne yapmış kimmiş, daha önce neler yazmış, hangi dönemlerde yaşamış, hangi badirelerden geçmiş, döneminde kimlerle arkadaşlıklar kurmuş, hepsine dikkat etmeye çalışıyorum.Kitap araştırması yaparken denk gelmiştim Lorca'ya.Son derece ilgimi çekti
Yerma
YermaFederico Garcia Lorca · Ayrıntı Yayınları · 2017125 okunma
Reklam
Günaydın dünya!
Günümüzde üretilen zenginliğin yarısı hükümetin kullanımına veya yeniden dağıtımına tabidir. Eğer toplumlarımız yoksulluk sorununu çözmek üzerine siyasi kararlılık gösterdiyse, nasıl oldu da böylesine büyük miktarda para bu sorunu çözemedi? Bu konuya eğilirken, toplumlarımızda iç bölünmelerin varlığını artık görmezden gelemeyiz. Kamu iktidarının toplumun genel iyiliği için çalıştığı fikri giderek kayboluyor.
Sayfa 114 - İletişim YayıncılıkKitabı okudu
95 syf.
·
Puan vermedi
*Kitapla ilgili bilgi içerir. Modern İran edebiyatının kurucularından olan Sadık Hidayet’in Kör Baykuş romanı dünya edebiyatında bir başyapıttır. Soylu bir aileden gelen Hidayet 20 yaşında ailesiyle bağlarını koparır. Eğitim için gittiği Avrupa’da Batı kültürünü ve edebiyatını tanır. Rilke, Poe, Kafka beğendiği yazarlar arasındadır. O birçok
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,2bin okunma
Son otuz yılda aldığımız temel ders, toplumun en zengin üyelerinin pastadan gittikçe daha büyük pay almasına izin veren bir modelin önünde sonunda kendi kendini yok edeceğidir. Öyle görünüyor ki bu dersi almak için daha gidecek çok yolumuz var...
8. BÖLÜM - İSLAM VE DİN - İSLAM’IN BEŞ ŞARTININ DÜALİZMİ
İslam’ın amacı zenginliği değil, fakirliği bertaraf etmektir. Peki, fakirlik nedir? Fakirlik, normal bir hayat için gerekli maddi imkânın yokluğudur. Veya: Hayat için zaruri olan asgari miktardan daha az şeye sahip olmaktır. Asgari miktar doğal (ve tarihi) bir kategori olup, toplumun gelişmişlik seviyesi ve maddi imkânlarına uygun olarak kişinin ve ailesinin fiziksel ve kültürel ihtiyaçlarını karşılaması için yeter miktarda maddi değer toplamıdır. Buna istinaden, toplumun görevi eşitlik sağlamak değil, her şeyden önce herkese bu zaruri olan asgari miktarı temin etmektir. Bu nedenle Islam’ın toplumsal tedbirleri, ahlâki ve ekonomik gerekçeleri şüpheli olan yok- sulluğu bertaraf etmekle sınırlanmaktadır.
Sayfa 298 - Ketebe YAYINLARIKitabı okudu
Benim âmentüm, bir nesil âmentüsüdür. Tek kişiye ait olmanın derinliği yanında, toplumun koro sesi gibi çoğul, çok yanlı bir yaygınlık özelliği de vardır. Bir orman sesidir neslimin âmentüsü. Bir orkestra zenginliği ile yüklü, anlamca ve eylemce. Sadece bir mutlu inanç metni değil, bir iş, eser, tarih örme, coğrafyaya hakikat rölyeflerini verme kavgasıdır da. Âmentüm, kana işleyen, kana kırmızı rengini veren demir gibi kanın içinde ışıldayan bir tomurcuklanmadır. En soyuttan en somuta uzanır. Geçmişe olan çağrışımları yönünden bir direnişse geleceğe yönelik yanıyla bir diriliş girişimidir.
789 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.