Delilik, günümüzün gelişen totaliter devletinin bir parçası. Neyin delilik sayılacağını, devlet tarafından tedavi ruhsatı verilen resmi şifacılar, psikiyatrist ler belirliyor. Deliler, deliliklerinin özgürlüğünü yitiriyor.
Sayfa 46Kitabı okudu
Tarih boyunca, halkların, başka toplumlardaki totaliter düzenleri eleştirdikleri, buna rağmen, kendi ülkelerindeki ırkçı, şovenist ve totaliter sistemleri destekledikleri çok görülmüştür. Barışı koruyan hep bizim silahlarımız, tehdit eden ise başkalarınınkidir.
Totaliter ülkelerin edebiyatı, öteki edebiyatlardan koparıldığı, yönetildiği için ölmez.
Sayfa 125 - İthaki Yayınları
Kahramanın "insani" yanı, totaliter düzenin işine yaramaz.
Bizim de "insani" olana fazla bir saygımız yoktur. Saygıyı kahramana gösteririz. Kahraman insan değildir. Kahramanlık eylemi ve onun halesinden yansıyan şeyler dışında, kahraman hakkında ne denli az şey bilinirse o kadar iyi olur.
Totaliter düzen, "tek eylemli" kahramanların, insanlaşmadan ve yaşlılık vb. nedenler yüzünden utanç verici hale gelmeden önce kamuoyunun gözü önünden çeker. Çünkü kahramanın canlı tutulabilmesi için, sadece insanların imgeleminde yaşaması gerekir. Bu yüzden kahramanlar, daima gerçekte olduklarından daha büyük olarak düşlenirler. Bir kahramanla karşılaştığımız zaman, en olağan tepkilerimizden biri, onu düşlediğimiz kadar büyük bulmadığımız için hayrete düşmek olur.
Recep Peker, Atatürk'ün en sevdiği adamlardan biridir 1935 yılında yurtdışı gezilerinden dönen Recep Peker Chp'nin totaliter rejime geçmesi için programlar hazırlayıp Atatürk'e sundu.
Atatürk bunun üzerine Recep Peker'e istinaden "Görülüyor ki varmak istediğimiz hedef, henüz en yakın arkadaşlarım tarafından bile zerre kadar anlaşılmış değildir" diyerek totaliter rejim program teklifini reddetmiştir.
Not:Totalitarizm, tüm yetkilerin merkezîleştirildiği, devlete mutlak itaat beklenen, diktatörlükvari yönetim.
Psikiyatrist bireysel deliliğimizi frenleme ve sınırlama konusunda bize yardım ederken, aynı zamanda totaliter kolektif deliliğe uyum sağlamaya ve onu paylaşmaya yöneltir bizi. Onun işi, topluma ayak uydurmamızı sağlamaktır. Toplumun durup düşünecek zamanı yoktur. O hep hareket halindedir. Bu tempoya ve strese dayanamayıp saf dışı kalan bazı bireyler olduğunda, ya da bu tempoyu belirleyen idoller öldüğünde, başkaları hemen onların yerini alır. Toplumun temposuna ayak uyduramamak, onun akışını ve sürekli değişen standartlarını yakalayamamak, psikiyatrist için de bizim için de psikolojik sorunlann belirtisi sayılır. Bu bağlamda, psikiyatriste giden kişi, yeniden yarış pistine çıkmadan önce yağlama servisinde teknik bakım gören bir yarış arabasına benzer. Yarışın kendisi asla sorgulanmaz. Tersine, yarışı sorgulayanlar psikiyatrist tarafından sorgulanırlar.
Dayatılan istikamet
Batı liberalizmi kendi adlandırdığı ve muhalefet etmek istediği bir İslam'ı meydana getirirken daha zararlı bir tercih dayatır: İslam mı liberalizm mi? ya da kendi içindeki çeşitleri ile totaliter İslamcılık mı liberalizm mi? İslami despotizm mi liberalizm mi? vs olsun ifadeleri dikkate alındığında bu dayatmaya verilecek cevap şu olurdu; Eğer kişi Barbar, Despot, akılsız bir psikopat, sinir hastası, totaliter, hoşgörüsüz bir vahşi, kadın düşmanı ve homofobik kısacası bir Müslüman değilse cevap ikincisi olmalı...
Sayfa 14Kitabı okudu
Dıştaki nesnenin karşısında onu dengeleyen bir iç nesne olmazsa, deliliğe varan bir kendini beğenmişlik ya da özerk kişiliğin tümüyle yok olmasıyla birlikte dizginsiz bir materyalizm ortaya çıkar ki, totaliter kitle devletinin de ideali budur zaten.
Sayfa 94
"Temel belgelerinin özgürleşme hakkında ve bireysel özgürlüğü garantilemeye yönelik olduğu bizimki gibi bir ülkede yaşarken, davranışın yasal olduktan sonra nasıl davrandığının temelde fark etmediği özgür bir sistemde yaşarken karşılaşacağın mutsuzluk büyük ihtimalle kendi kendine üretilmiş olacak. Nazi işgali altındaki ya da komünizmin hâkim olduğu Avrupa'da veya Mao Zedong'un Çin'inde yaşıyor olsaydın, işler değişirdi. Orada mutsuzluğunu senin için üretirler; sabah bir daha uyanmamak için tek bir yanlış adım atmana gerek yoktur. Ama burada, totaliter rejimden uzaktayken senin gibi bir erkeğin kendi mutsuzluğunu yaratması gerek. Üstelik akıllı, güzel konuşan, yakışıklı ve iyi eğitimli birisin -sen böyle bir ülkede başar olmak için üretildin. Burada, vaktini bekleyen tek tiran gelenek ve onun da hafife alınmaması gerek."
Sayfa 61Kitabı okudu
"Duygularımızı en açık olarak en az korktuğumuz, en az çekindiğimiz kişilere açıklamamız, sevme tarzımızın totaliter bir yanı.En az korktuğumuz kişiler aynı zamanda tahakküm ettiğimiz ya da tahakküm etme gücüne sahip olduğumuz kişiler.Dolayısyla şefkat göstererek, dokunarak, gülerek ya da 'çocukça' davranarak, duygularımızı en açık biçimde başka yetişkinlere değil, ancak çocuklara ve hayvanlara gösterebiliyoruz. "
Sayfa 270Kitabı okudu
Çocuk "sahibi" olmanın totaliter olmaması ancak tek koşulla mümkündür. Yaşamın mucizesinin, yaşamın benzersizliğinin farkında olmaktır bu koşul. Çocuk hangi sebeple dünyaya getirilmiş olursa olsun, yaratılan varlığın bizimle pek az ilişkisi olduğunu kavramamız yeterlidir. Bir bakıma, gökteki bulutlar kadar, kelebekler kadar, mevsimlerin değişmesi kadar bizden bağımsızdır çocuk. Bize düşen çocuğu kollayıp büyümesine yardımcı olmaktır, ona buyurmak değil.
Sayfa 247Kitabı okudu
Çağdaş bilim vahyi ve aklı dışta bırakmaya çabalayan totaliter bir rasyonalizmdir ve aynı zamanda kainatın fani olduğunu anlamamıza yardım edecek metafizik izafetten haberi olmayan totaliter bir materyalizmdir.
Sayfa 195 - TİYO Yayıncılık, 14. BaskıKitabı okudu
Ezilenler iktidarı ele geçirir geçirmez "devrimi korumak" için totaliter taktiklere başvurarak ezenlere dönüşürler.
Sayfa 98Kitabı okudu
Gerçekten etkili totaliter devlet, siyasi patronların ve onların yönetici
ordularının tüm güçleri kendisinde toplayan hükümetinin, kölelerden oluşan
nüfusu köleler köleliklerini sevdikleri için zor kullanmaksızın kontrol ettikleri
devlettir.
Sayfa 6Kitabı okudu
Totaliter rejimlerde farklı eğilimlerin, azınlık haklarının sözü edilemez. Hedeflenen, yüce bir davanın peşinde kaynaşmış kitledir. Çeşitlilik, çoğulculuk yasadışıdır.
Sayfa 21 - KollektifKitabı okudu
