Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk toplumunun mizaha olan ilgisi sizce zekasından mı ileri geliyor? sorusu üzerine; “Ne zekası? Bu milletin yüzde doksan biri 82 anayasası’na evet demiştir. Geriye kalıyor yüzde dokuz. Hadi biraz iyimser olalım, ama yüzde altmışı aptal bir milletiz” dem
Türkiye'de basın Türk değildir.
Reklam
İyi bilirsin ki düşündüğü, en sevdikleridir. Korkması da yine onlar içindir. Yine kurbanlık olmasın bir koyun Türk'ü aldatmasın bugünkü oyun
Sayfa 329
Arap harflerinin kaldırılmasıyla Türkiye için, yazıda korunan geçmişin bütün nimeti kaybolmuş oldu. Birçok diğer "paralel" reformlarla beraber, yeni Türk nesli kendini manevi dayanaktan yoksun ve adeta bir çeşit manevi boşluk (vakum) içinde buldu. Türkiye kendi "hafızasını", geçmişini kaybetti. Bu durum kime gerekli idi?
Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.
ÖNSÖZ: Argo ve Türkçede Argo Üzerine Genellemeler (I) ARGONUN TANIMLARI Belli başlı kaynaklar tarandığında, argo tanımlarında hem farklar, hem eksiklikler görülür. Bu, bilimin ve dilbilimin yaşama zaman zaman yetişemeyen soğukkanlılığından doğduğu gibi, – argonun zaten karmaşık olan yapısından, ele avuca sığmaz, değişken mi değişken
Reklam
Candide: Çok geniş, çok verimli bir araziniz olacak, Türk: Sadece yirmi dönümlük bir yerim var, burayı çocuklarımla beraber eker biçerim; bu da bizden, üç büyük fenalık olan can sıkıntısı, işsizliği ve yoksulluğu uzaklaştırır."
''Ben, gerektiği zaman, en büyük armağan olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.''
...29 Haziran günü İstanbul Taksim'e yürüyordu.Herkes ümitli, neşeliydi. Fenerli gençler köprüde, vapurdan inmiş, ellerinde Türk ve Fener bayrakları ile Karaköy-Tepebaşı yoluyla bugünkü İstiklal caddesine çıkmışlardı. Burada Fenerlilerle Galatasaray Lisesi'nin içinde toplanmış olan Galatasaraylı gençler katıldı. Bunlar da Türk ve Galatasaray bayrakları taşıyorlardı. Kucaklaşarak selamlaşarak Taksim'e doğru yürüdüler. Taksim meydanına çıkınca Gümüşsuyu yoluyla gelen Beşiktaşlı gençlerle karşılaşıp karıştılar. Onların da ellerinde Türk ve Beşiktaş bayrakları vardı...
Sayfa 303Kitabı okudu
Hürriyet denilen şey, biliyoruz ki, tıpkı aşk gibi her gün yeniden kazanılması gereken bir şeydir. Nasıl her gün aşk istersek ve aşkı kaybedersek hürriyeti de öyle ister ve kaybederiz. Hürriyet kavgası hiçbir zaman bitmez, alnı hiçbir zaman sükun bulmaz.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
"Elia T. Zwrayk'ın, 'İsrail'deki Filistinliler, Bir İç Sömürgecilik Araştırması' diye bir kitabı vardır. İsrail'in siyasi hedefinin, Arapları sindirmek, Yahudilerin egemenliğe engel olabilecekleri duruma gelmelerini önlemek için aldıkları tedbirleri anlatır. Ne zaman bir lider belirmeye başlasa, ortadan kaybedilmiştir. Aynı doğrultuda, Türk egemen sınıfları Anadolu'yu Saidi Nursi ile paylaşacak değillerdir, müridlerinin canı cehennemedir! Menderes, 'bizim' cumhuriyetimize yakışmıyordur, seçmenlerinin de canı cehennemedir! Deniz Gezmiş düzenimizi tehdit ediyordur, yasa tutsun tutmasın idam edilir. Daha da korkuncu, Saidi Nursi'nin cenazesinin kaybedilmiş, Menderes'in asılmış olmasına, bir yönüyle de olsa 'hak' veren bir ruh halinin yerleştirilmesidir! Nekrofiliyanın, ölü-seviciliğinin,giderek toplumsal sadomazoşizmin bu ülkeye nasıl yerleştiğini görebiliyor musun? Siyonistlerin misyonuna kazandırılan 'evrensel haklılık' gibi bir haklılıktır bu!"
Sayın Yargıç, bir Türk olarak, yıllar yılı Kenan Dayımın ahfadı ol-duğumuzu söylediği, meğer yanıldığı, bir diğer Kadızade'nin, III. Murat'ın Şeyhülislâmı Ahmet Şemsettin Efendi'nin, 'Rasat icrasının feleklerin sırlarını öğrenmeye teşebbüs mahiyetinde bir küstahlık' olduğu ve 'rasathane tesis eden devletlerin zeval bulduğu' gerekçesiyle Takiyüddin Efendi'nin Cihangir sırtlarında kurduğu gözlem evini Donanma Kumandanı Kılıç Ali Paşa'ya topa tutturmuş olmasının utancını içimde taşıdım! Şemsettin yobazsa, Takiyüddin de müneccimbaşıydı, tamam. Adamın dört yüz yıl sonra apartman yöneticimiz Nevzat Hanım'ın kolejli kızına yıldız falı açan Asiye Hocanım'dan farkı yoktu, bu da tamam. Diyanet işleri Başkanı olarak, bâtıl inançlara karşı Deniz Kuvvetleri'nden yardım istemiş olmasının '90'lı yılların Türkiyesi'nde yadırganacak bir yanı da yoktu, bu da tamam. Velâkin, kuantum mekaniğinin Schrödinger'inden, Beyaz Cücelerin içyapısını ortaya döken Eddington'a kadar, fizikçi/matematikçi herkes, Hıristiyan azizlerinin, Augustine'nin, Thomas Aquinas'ın, Jean Calvin'in önünde eğiliyorlardı. Bu da beni beynimin kalitesine ilişkin derin bir yeise sürüklüyordu çünkü ne kadar uğraşırsam uğraşayım, 'kader yoktur, işler o anda olu-verir' diyerek, kulun Allah'ından bağımsız bir iradesi olduğunu, insanın tüm fiillerinin yine insana ait olduğunu öne süren Mu'tezile müderrisleriyle Gödel'in eksiklik teoremi arasındaki ilintiyi bir türlü kavrayamıyordum!
Sayfa 352Kitabı okudu
Bu Türk erkeklerinin kıçını bu kadar kaldıran yine Türk kadınlarıdır.
“Bütün bu sebeplerden dolayı Beatrix bu şehirde Türk olduğunu unutmak zorunda kaldı. Rüyalarını bile Türkçe görmenin tehlikeli olduğunu farkındaydı. Ama yine de her gece, “Yattım sağıma, döndüm soluma, melekler şahit olsun, dinime imanına,” diyerek uyuyor, her gece Alkala’nın kendisini almaya geldiği rüyayı görüyor, her sabah bakire Meryem’in huzurunda istavroz çıkararak güne başlıyordu.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.