Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Köklerinden koparılan bir millet, başına kimlerin eliyle neler geldiğini bilmezse geleceğe dair umut değil sonu hüsran olan hayaller besler. Tanzimat'la başlayan ve gardırop devrimleriyle ümmeti, İslâm ordularının üzengisini öpen batılı adamı taklide mahkum eden savrulma maalesef ki devam ediyor. Sahip çıkılmayan Osmanlı hala Bağdat'ta, Şam'da, Kahire'de, Kudüs'te yeni mağlubiyetler alıyor. Birlikte harbe girdiğimiz Almanlar, I. Cihan Harbi'nde yıkıldı. Sonra köklerine dönerek tekrar dirildi. II. Cihan Harbi'nde yine yıkıldı. Tekrar ruhuna avdet ederek ayağa kalktı. Çağdaşlaşma masalıyla uyutulan bizler ise bir asırdır taklit bataklığında emekliyoruz.
Balzac'ın -1843'te intişâr eden- Illusions perdues (Boşa Çıkan Hayâller) romanının 'Mûcidin Iztırâbları' başlıklı 3. kısmında (sahte Papaz Carlos Herrera, hakîkatte Vautrin'e söylettiği) şöyle bir tespiti vardır: "İki çeşit tarih vardır: Resmi tarih, yani mekteplerde okutulan muharref, yalancı, düzmece tarih ve gizli tarih yani hâdiselerin hakiki sebeplerinin bulunduğu utanç verici tarih..."
Sayfa 119 - Yesevîzâde Alparslan YasaKitabı okudu
Reklam
selim. selim ışık. süleyman kargı. metin. kaybolan hayaller. ben neredeyim, ne yapıyorum? bütün bunlar ne demek? kendini toparlayamıyordu. unutulan bir borcun hatırlatılması.
“Mutluluk o kadar mümkündü, O kadar yakındı ki!.. Ama kaderim Çizilmişti çoktan. Dikkatsizce, Hareket ettim belki de: Annem bana acılı gözyaşlarıyla Yalvardı; zavallı Tanya İçin Bütün kaderler birdi… Evlendim. Sizin de yapmanız gereken, Rica ederim, beni unutmak; Biliyorum: Kalbiniz Gururla dolu, sahici bir onurla… Sizi seviyorum (neden
Sayfa 413 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
- "Bazen gerçek olmayacağını bildiği hayaller kurar insan. O kadar çok hayal eder ki istediği şeyi, sonunda bir gün gerçek olabileceğine aniden inanır. İnandıkça daha çok düşünür, daha çok hayal eder... Ama hayatın unutulan gerçekleri çok geçmeden ortaya çıkar."
bulabilir miyim unutulan düşleri? tekrar kavuşabilir miyim kayıp cennetin bir parçasına?
Sayfa 44 - PdfKitabı okudu
Reklam
"Geleceği inşa etmek, unutulan düşlerin peşinden gitmeye cesaret etmekle mümkündür."
Sanki orada değilmiş gibi. Perili evde hayalet.
Sayfa 380Kitabı okudu
Selim. Selim Işık. Süleyman Kargı. Metin. Kaybolan hayaller. Ben neredeyim, ne yapıyorum? Bütün bunlar ne demek? Kendini toparlayamıyordu. Unutulan bir borcun hatırlatılması. Elini alnına vurdu. Bir zamanlar, bir yerlerde, birtakım olaylar olmuştu. Bana birtakım sözler söylemişlerdi. Günler geçti hayır, aylar oldu. Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamaya çalıştı. Hayır, unutmadım: ben de tam sizi aklımdan geçiriyordum; tam, artık merak etmeye başladım, diyordum.
Sadece bir gölgeyim, bir izim, belki o bile değilim. Söz yitimine uğramış bir fısıltı, dağılmış bir koku, düşmüş bir ateş, kabuğu çoktan kopmuş bir sıyrık. Çimenlerin altındaki toprak gibiyim veya daha da derinde, toprağın altındaki, görünmeyen, gömülmüş toprak gibi; ardında bir ceset bırakmadığı için matemi tutulmamış bir ölü, etleri dökülen bir hayalet ve sonradan gelenler için, uydurma olup olmadığını bilmeyecekleri bir isim sadece. Tahta ovalanarak, kazınarak iyice temizlenen, yok olup gitmeye beyhude direnen bir lekenin çeperi olacağım; ya da silinmesi pek zahmetli, ama sonunda yok olup kaybolan, böylece izi de, kanın döküldüğü de unutulan bir kan lekesi. Omuzların üstüne yağan kar gibi kaygan ve yumuşağım; kar daima diner. O kadar. Aslında bir şey daha var: 'İzin ver hiçliğe dönüşsün, bırak olmuş olan olmamış olsun.' Buna dönüşeceğim, olmamış olmama izin verilecek. Yani zaman olacağım, asla görülmemiş olan ve kimsenin asla göremeyeceği zaman."
Sayfa 177 - III DansKitabı okudu
Reklam
"Hiçbir şeyin bana düşmediği, ayrıca o evde, eskiyip eprimeden bez niyetine kesildiklerinden artık zaten var olmayan o çarşaflarda, o yastıkta benim hiçbir şey olmadığım fikrine alışmam lazım. Sadece bir gölgeyim, bir izim, belki o bile değilim. Söz yitimine uğramış bir fısıltı, dağılmış bir koku, düşmüş bir ateş, kabuğu çoktan kopmuş bir sıyrık. Çimenlerin altındaki toprak gibiyim veya daha da derinde, toprağın altındaki, görünmeyen, gömülmüş toprak gibi; ardında bir ceset bırakmadığı için matemi tutulmamış bir ölü, etleri dökülen bir hayalet ve sonradan gelenler için, uydurma olup olmadığını bilmeyecekleri bir isim sadece. Tahta ovalanarak, kazınarak iyice temizlenen, yok olup gitmeye beyhude direnen bir lekenin çeperi olacağım; ya da silinmesi pek zahmetli, ama sonunda yok olup kaybolan, böylece izi de, kanın döküldüğü de unutulan bir kan lekesi. Omuzların üstüne yağan kar gibi kaygan ve yumuşağım; kar daima diner. O kadar. Aslında bir şey daha var: 'İzin ver hiçliğe dönüşsün, bırak olmuş olan olmamış olsun.' Buna dönüşeceğim, olmamış olmama izin verilecek. Yani zaman olacağım, asla görülmemiş olan ve kimsenin asla göremeyeceği zaman."
Sayfa 177 - III DansKitabı okudu
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.