Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
126 syf.
10/10 puan verdi
bu kitabın filmi olmalı denir ya hani, tüm genellemelerin aksine bu kitabın tiyatrosu olmalı. belki vardır ben bilmiyorum varsa lütfen uyarın.. canlı canlı izlerken ağlamak istiyorum bir de... gençleri intihara sürüklüyor diye bir dönem basımı durdurulmuş bir kitap. yine aynı etkiden bir dönem sarı pantolon mavi ceket furyası başlamış (werther gibi giyinme) fakat gerçekten etkilenmemek elde değil... bir hayata dair tüm çabaların umuduna dur demek. sonsuzluğa uzanmak isteyen fakat her seferinde kendi sınırlarına çarpan; kendini ölüme hazırlayan, aynı zamanda gerçek yaşamla harmanlanan werther'in hikayesi... goethe'yi ikinci kez okudum ve etkisini uzun süre üzerimde hissedeceğim ikinci bir sarsıntı geçiriyorum. şiirsel kaleminden süzülen destansı sözlerini hafızamda unutulmayacaklar arasında biriktirmek, hiç de zor olmayacak. okuyanlara iyi bunalımlar.. okumayanlar da; alın, okuyun. beğeneceğinize eminim. beğenmezseniz bana getirin ben bir daha okurum.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,5bin okunma
Uzanmak İlya İliç için ne hastalarda ya da uykusu gelmiş insanlarda olduğu gibi zaruret, ne yorgun bir kimsedeki gibi geçici bir ihtiyaç, ne de uyuşuk bir insandaki gibi bir zevkti; bu onun tabii hali idi. Evde olduğu zamanlar -evde olmadığı zaman da yok gibiydi- hep uzanırdı; hem de hep aynı odada.
Reklam
Çok işim var diye senden kaçmam, çoğunlukla odamda uzanmak içindi.
Ne kötü! Kaleme uzanmak isteyen bir kadın, Nasıl da hadsiz bir yaratık sayılır
Uyumak, farkında değilken uzakta olmak, uzanmak, kendi bedeniyle unutmaktır; uzun dalların altında yatan kayıp bir göle benzeyen bir sığınakta, ormanların engin yalnızlığında bilinçsiz olma özgürlüğüdür.
Sayfa 513Kitabı okudu
Varolan tüm kişilerin, diğer varlıklara katılmak için kendi merkeziliklerinden dışarı uzanmak olanakları ve gereksinimleri vardır. Bu dışarı çıkış tehlikelidir; organizma çok uzağa giderse, kendi merkezlenmişliğini, kendi kimliğini yitirir -bu fenomene biyolojik düzeyde kolaylıkla rastlanabilir. Nevrotik, kendi çelişkili merkezini yitirmekten çok korkuyorsa, dışarı uzanmayı reddeder ve kendini kasarak geri çeker, dünya alanını ve reaksiyonlarını kıstıkça büyümesi ve gelişmesi durur. Bu durum Freud'un zamanında yaygın bir biçimde rastlanan nevrotik bastırmaları ve ketlemeleri oluşturuyor. Oysa, günümüzün dışa yönelimli uyumculuk dünyasında, yaygın nevrotik tarz tam tersiyle karşımıza çıkıyor; benliğin diğerlerine katılımı ve diğerleriyle özdeşleşmesi içinde varlığı iyice boşalana kadar dağılıp yok oluyor. 
Reklam
evet sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
Can Yücel
Can Yücel
‘’Bir baba akşam yorgun argın işten eve dönerken, hayalinde pijamalarını çekip şöyle bir koltuğa geçip uzanmak ve televizyonda haberleri seyrederken hafif kestirmek geçiyor. Eve gelen babayı kapıda evladı karşılıyor ve ona seslenerek hoş geldin babacığım diyor. Çocuğun hayali de babası eve dönünce onunla şöyle parka kadar gidip biraz eğlenmek belki de yanında hediye olarak bir dondurma yemek var. -Çocuk; babacığım beni parka götürür müsün? Orada biraz seninle oynayalım mı? Diye sorar. -Baba da; evladım çok yorgunum başka bir zaman gitsek olmaz mı der? Ancak çocuğun yüz ifadesini gören baba içi burkulur ve dayanamaz, o anda gözüne büyük bir kâğıda basılı bir dünya haritası takılır. Aklına bir fikir gelir. Dünya haritasını alır böler, böler, böler bunu üç beş kez tekrarlar. Daha sonra evladına uzatarak, şöyle der. -Evladım der, bunu içerde birleştirdiğin zaman gel seninle parka gidip istediğin kadar oyun oynayacağım, belki bir de sürpriz bile olabilir senin için, der. Çocuk içeri geçer, baba gayet rahat pijamalarını giyer koltuğa uzanmışken tam o sırada çocuk çıkagelir. -Babacığım buyur birleştirdim der. Baba afallamış bir vaziyette evladına sorar. -Evladım ben bile bunu üç beş saatte anca yapacakken sen nasıl oldu da hemen yaptın. Çocuğun cevabı manidardır. -Babacığım dünya haritasının arkasında bir insan resmi vardı onu düzeltince dünya da düzelmiş oldu, buyur.’’ Alıntıdır
Her ne kadar bir paradoks gibi görünse de yaratılış bakımından şair Ben’inin kendisiyle dolaysız, bire bir hesaplaşması olarak ortaya çıkan şiirin asıl amacının bireysellikten toplumsallığa uzanmak ve bütünsel insanı kucaklamak olduğunu söyleyebiliriz.
Sıralar boyunca çizik içinde kalbimiz, denize paralel uzanmak bile iyi gelmiyor dağlara -Orta Asya’yı terk ettiği günden beri huzursuzdur kavmim Güven Adıgüzel
Reklam
"yanına uzanmak istiyorum yanına uzanayım; "geçsin artık"
Sayfa 10 - Altıkırkbeş YayınlarıKitabı okudu
Tutmak isterdim ellerinden, Çıkmak isterdim göğün yedi katına, Güneşe uzanmak isterdim, Yanacağımı bile bile...
Uzanmak İlya İlyiç için ne hastalarda ya da uykusu gelmiş insanlarda olduğu gibi bir zaruret, ne yorgun bir kimsedeki gibi geçici bir ihtiyaç, ne de uyuşuk bir insandaki gibi bir zevkti; bu onun tabii hali idi.
Geçmişe uzanıyorum senin kollarında geleceği bekliyorum uzanmak için kollarında.
Muhsin Yazıcıoğlu
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum Gözlerim parke parke taş duvarlarda Açılıyor hayal pencerelerim Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum Kekik kokulu koyaklardan aşarak Güvercinler ülkesinde dolaşıyor Bir çeşme başı arıyorum Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp Mis gibi nane kokuları arasında Ruhumu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.