Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İngiliz Elçiliği 1891 yılında siyasi tutuklu denilen, vatan hainliği ve biraz daha hafif suçlardan hapis yatan isyancılara genel af ilan etmesi için sultana baskı uyguladı. Sultan, o yıl sadece İstanbul'da 75 ve diğer illerde çok daha yüksek sayıda kişiyi serbest bıraktı. İngilizler 1893'te bir af daha sağlayarak Kayseri, Yozgat ve Merzifon'da isyana teşvikten suçlanan Ermenilerin, bir başka af ile de Ankara ve Sivas'ta hüküm giymiş olan Ermenilerin serbest bırakılmasını temin ettiler. İkinci gruptakiler: hükümete saldıran, ispiyoncu olduğundan şüphe duyu- lanları öldüren ve başka suçlar işlemiş olan kimseleri kapsıyordu. 1895'teki başka bir af ilanı da adam öldürmek veya bomba imalatından suçlu bulunmuş olanlar hariç tüm Ermenileri serbest bıraktırdı. Avrupalılar, Osmanlı Bankası baskınını yapan ve Zeytun isyanına önderlik eden asileri serbest bırakmaya Osmanlıları zorladılar. Sasun'da 1894'te isyan eden Ermenilerin liderleri haricindekilerin hepsi affa uğradı. Sasun'da 1904'te Osmanlı güçlerine saldıran isyancılar İngiliz Elçisinin ısrarlı isteğiyle affa uğradılar. 1907'de, Erzurum ile Muş'taki ve 1910'da çeşitli bölgelerdeki isyancılara kısmi af tanındı. İngilizler başka yıllarda, birçok küçükçe grupların serbest bırakılması için aracı oldular.
Sayfa 92 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okuyor
Hıyanet-i Vataniye Kanunu
Vatan hainliği kapsamına girecek hareketler belirlendi ve bunu yapanların derhal idam edilecekleri vurgulandı. Bu kanun 1991'e kadar yürürlükte kalacaktı.
Sayfa 166 - 29 Nisan 1920
Reklam
Aşırı milliyetçilik ile vatan hainliği arasında ince bir çizgi var gibidir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Adolf Hitler
Hitler ender bir insandı. Biyograflar ve tarihçiler hiç empati kapasitesi olmadığını düşünüyorlar, belki de bunun sebebi soğuk ve şiddet içeren bir çocukluktu. Kötü bir eğitim almış, tembel, fiziksel olarak çirkin olsa da dinleyicilerini kendine hayran bırakmış, karanlık bakışıyla karşı karşıya kalanları hipotezi etmiş ve bir ulusu dalkavukluğun
Sayfa 490 - Yakamoz KitapKitabı okudu
"Aşırı milliyetçilik ile vatan hainliği arasında ince bir çizgi var gibidir."
Sayfa 112Kitabı okudu
Şuanda toplumumuzda görünen!..
~•~ Vatan hainliği, yurt aleyhine çalışma ülkücülük sayılır, öte yandan gerçek ülkücülük de gerilik ve yurt düşmanlığı. ~•~
Reklam
İşte böyle çocuklar.... Başka ülkelerdeki insanlarımızın haklarını savunmaya VATANSEVERLİK, Kendi ülkemizdeki insanlarımızın haklarını savunmaya ise VATAN HAİNLİĞİ diyoruz....
Büyük bir hevesle çalışıp çıkardığımız bu dergiler ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde verdiğimiz dersler başımıza ne büyük dertler açmıştı. 1940’lı yıllar, öküz altında buzağı aradıkları yıllardı. Özeleştiri yoktu. “Köylümüz fakirdir, ilkel bir yaşam sürer” gibi sözler büyük suçtu. Adımız “solcu”ya çıkmıştı, o da komünistlikle eşanlamlıydı, yani düpedüz vatan hainliği(!) demekti.
Planlanan "isyan"a ve hazırlığı yapılan "vatan hainliği"ne dair, feci işkencelerle zorla alınan bu "itiraflar" üzerine cellat nihayet işe koyulur. Herkes, Calvin'e en küçük bir muhalefette bulunmamış olanlar bile -zamanında kaçamamışlarsa eğer- idam edilir. Cenevre tek bir gecede, sadece Kalvencilerin olduğu bir şehir haline gelir.
Sayfa 183 - Can YayınlarıKitabı okudu
Dünyanın bir kültür ve medeniyet yarışına çıktığı asrımızda, medeniyet izlerimizi topraktan kazıyan bir şuûra, vatan hainliği damgasını vurmak hiç de insafsızlık olmaz. Zîra bir milletin müdafaa silâhı ve ordusu kadar mühim olan, kültürü, dolayısıyla da kültür faaliyetine, sanat târihine ve içtimâî ihtiyaca hizmet etmiş âbide ve müesseseleri ayakta tutmanın yoluna bakmaktır.
Reklam
Papa Eftim, Keskin Beyannamesi ile ülkenin durumundan Müslümanlar kadar Hristiyanlarında rahatsız olduğunu belirtmiş ve iki temel noktaya vurgu yapmıştır. Bunlardan birincisi Anadolu'da yaşayan Ortodoksların tamamının Rum olmadığı ve bu insanların dilleri, âdetleri ve kültürleri ile Türk olduklarını ispatladıklarıdır. İkincisi ise Fener Rum Patrikhanesi'nin bu gerçek karşısında takındığı Helenleştirme/Yunanlaştırma/Rumlaştırma politikasının bağlı bulunduğu devlete karşı yapılmış bir ihanet, bir vatan hainliği olduğudur.
Vatan Hainliği!
Hadi, gereksinim nedeniyle ağaç kesilmesini anlayalım, fakat bütün bir ormanın toptan yok edilme­sine ne demeli?
İkinci Dünya Savaşı ve Yahudiler
Dünya Yahudileri, İkinci Dünya Savaşı'nın hakiki suçluları olarak gösterilmektedir. Bu iddianın dayanağı, Yahudilerin milletler arasındaki barışı ve işbirliğini engellediği, sahte propaganda ve radyo ile basın yoluyla insanlığın gözünde Almanya'yı karaladığıdır. Alman meselesiyle ilgili olmak bir insanın hayatını tehlikeye atıyor ve onu vatan hainliği şüphesi altına sokuyordu. Alman devlet adamlarının yaptığı bütün sulh teklifleri yalan olarak nitelendirilmiş, bütün ciddi ve şerefli planlarla alay edilmiştir. Almanya'daki bütün ilerlemeler tekamüle engel, bütün Bolşevizm aleyhtarı hareketler antidemokratik olarak aksettirilmiştir. Amerika'nın milli kahramanı Albay Charles Lindberg, kişisel tecrübelerine dayanarak Nasyonal Sosyalizm hakkındaki fikrini açıklamaya cesaret ettiği zaman vatan haini olarak göz altına alındı.
489 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.