18.yüzyılın Fransız Laisizm’i, Jacob’ın geleneğine uyarak, egemenliği hem Kral’dan hem de Kilise’den alıp, devleti yönetmekte görevlendirilmiş olan Bürokrasi’nin denetimine verilmiştir, Anglosakson kökenli Sekülarizm ise Kilise ile Devlet’in ayrı ayrı bağımsız birimler olarak bir arada var olmalarını öngörmüş ve Fransız Laisizm’de önemli rol oynayan Devletçi müdahelecilik anlayışını dışlamıştır.