Hani bazı kitaplar vardır okuduğunuz zaman suratınıza tokat yemiş gibi hissedersiniz. İşte ben şu an öyleyim. Kaç gündür suratıma tokat yemiş gibi dolaşıyorum. Yediğim lokmalar boğazıma düğümleniyor. Hüseyin'in, Fatma'nın, Sefer'in yokluktan yiyemediği için, bu dünyadan göçüp gittiği, o lokmalar boğazımdan bir türlü geçmiyor.
Kitap bitene kadar
İnanılmaz güzel bı kitap gerçekten şuan ki günlük aşklara inat yazılmış bir aşk hikayesi ben çok severek okudum ve sonunda gözyaşlarına boğuldum okuyun okutun kesinlikle pişman olmayacaksiniz.
Jack London deyince yüreğimde kelebekler uçuşur.. Yazarı ben denize tutkusu ve hayvanlara olan inanılmaz müthiş sevgisiyle tanıdım..Kendisini çok sevmemin nedenlerinden biri benden bir parçayı taşıyor olmasıydı.. HAYVAN SEVGİSİ..
Katıksız Sevgi yazarın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Gerçek adı "John Griffith". Kitabın özgün adı ise
Renklerin Dönüşümü Herkese merhaba!
Bugün kısa öyküleri okumayı sevenler için bir öneri ile geldim. Ben genelde bir olay ya da kurgunun uzun uzun anlatıldığı, tek hikayeden oluşan kitapları okumayı çok seviyorum ancak #renklerin dönüşümü kitabını gerçekten çok severek okudum. İçince farklı öyküler olan bu kitapta bazen hüzünlendim bazen duygulandım. Su gibi aktı geçti, bazen gözyaşlarına boğuldum. Hepsi yazarın hayal gücünden doğan öyküler olsa da aslında her biri hayatın içinden.
Kilolu olduğu için toplum tarafından dışlanan, çirkin olduğuna inandırılmış bir kadın…
Evladını henüz bebekken kaybeden bir annenin kendi acısını içine gömüp kocasının acısını dindirmeye çalışma çabası…
Küçük yaşta zorla evlendiren minik bir kız çocuğu…
Ve daha pek çok insanın hayat öyküsü…
Aslında kitabı okurken siz de karakterler ile dönüşüyorsunuz, okumaya ilk başladığınızdaki ‘’siz’’ ile kitabı bitiren ‘’siz’’ asla aynı olmuyor. Ayrıca sevgili yazar
Elif ÇELEBİ bence bu konuda gerçekten çok başarılı. Yazarın çok akıcı bir üslubu var, okuru yormadan o dünyaya çekmeyi ve karakterler ile birlikte o olayı yaşamalarını sağlamayı çok iyi başarıyor. Ben çok sevdim, eminim ki sizler de çok sevecek ve kendinizden bir şeyler bulacaksınız.
Öykü seven herkes okumalı
5 Eylül 2019 Perşembe
00:00
Svetlana ALEKSİYEVİÇ 7 Aralık 2015 yılındaki Nobel Edebiyat Ödülü konuşmasına şöyle başlar:
"Bu kürsüde tek başıma durmuyorum. Etrafımda sesler var, yüzlerce ses..."
Evet yüzlerce ses vardı çünkü o sözcüklerden çok sesleri önemsiyordu. Tonlarını, ezgilerini. . Binlerce ses bandı sarmıştı onu hemde baştan
Geleneklere başkaldıran güçlü, inatçı, güzeller güzeli Ayşem ve onu her ne pahasına olursa olsun korumak isteyen heybetli, yakışıklı ağa Doğan.
Onlar artık beş sene önceki gibi değillerdi. Çocukluk bitmiş, o uçarı aşk yerini kara sevdaya bırakmıştı. Peki bu zamana direnen aşkta, saklı kalan gerçekler ortaya çıktığında, olaylar, bu iki aşığı farklı
Yıkanmak İstiyorum kitaplarından sonra her şeye olan bakış açım değişti neredeyse. İnsan hiç okuduğu birkaç kitap sayesinde olgunlaştığını ve büyüdüğünü hissedebilir mi? Ben bu üç kitap sayesinde hissettim. Acı gerçekler... Sanırım bu üç kitabın maalesef ki ortak yanı bu. Okurken iki kitapta ne kadar ağladıysam burada tam tersine
Geleneklere başkaldıran güçlü, inatçı, güzeller güzeli Ayşem ve onu her ne pahasına olursa olsun korumak isteyen heybetli, yakışıklı ağa Doğan.
Onlar artık beş sene önceki gibi değillerdi. Çocukluk bitmiş, o uçarı aşk yerini kara sevdaya bırakmıştı. Peki bu zamana direnen aşkta, saklı kalan gerçekler ortaya çıktığında, olaylar, bu iki aşığı farklı
Merhaba arkadaşlar sizlere güzel bir kitap yorumuyla geldim
ilk defa polisiye,gerilim kitabı okudum ben bu konuda eğer ilk kitabı okuycaksam güzel bir kitap olsun diye düşünenlerdenim ve öylede oldu bence.
Yazar yaşanmış ve ileride yaşanacak herşeyi kaleme almış aslında.Bir polisin her anını anlatmış çoğu sayfada ve benimde ailemdede meslektaşları oldugu için çok şey yaşayıp gördüm çoğu sayfada aklıma gelip gözyaşlarına boğuldum.Kitabın sonuna kadae katilin kim oldugu asla belli değil tamam tamam tahminler oluyorda katili öğrenince yok artık dedim.
Güzel bir kitapdı yazarın ilk kitabı ve bence gayet başarılıydı.
Her insanın zaafları vardır.Zaaflarını en aza indirgeyen her şeyin sahibi olur.Ölümün bile.
İşte kendi sözcükleriyle acı çeken kişinin
yakarışları:
Anlayışlı bir insanım ben, oysa bana saygı duyan kaybediyor.
Doğru sözüm yalana dönüştürüldū,
Hilebaz adam beni Güney Rüzgârı'yla örttü, onun hizmetine girmeye zorlandım,
Bana saygı duymayan, beni senin önünde utandırdı.
"Her zaman bana yeni azaplar verdin,
Eve girdim, ruhum
Hayatimda okudugum en guzel kitaplardan.
Ernaux Nobel Odulunu, kolektif hafizaya sundugu katkidan dolayi aldi. Oyle bir imge patlamasiyla basliyor bu kitap. Otobiyografik fakat aslinda olaylar gayrisahsilesiyor anlatiminda. O ve onun kusagi elbette cok sey bulacak bu kitaptan.
Bizim genc kusak icin tarihin harmanlanmasi ve bir kadinin anlatimiyla hayat bulmasi adeta. Ernaux 68Kusagi, 11Eylul saldirisi, Hitler'in yahudi soykirimi, kadin haklari, Charles de gaulle gibi fransa'nin ic isleri ve siyaseti gibi onemli olaylari islemis ayni zamanda. Gocmenlik meselesi, serbest piyasa, tuketim toplumu gibi islenen konularsa bugune yonelik bir benzerligi hissettirdi ve ozellikle bag kurdum. Araplara duyulan korku, Cezayir-Fransa bagimsizlik meselesi... Fakat tum bunlari oyle bir sunmus ki, kimi zaman guldum ve kitabi bitirirken gozyaslarina boguldum. Neden? Cunku hafizasini kaybetmekten korkan kirilgan ve yasli bir kadin vardi kitabin sonunda. Bu yuzden yazmisti iste, ya unutursam kaygisi ile? Alzheimer olmaktan korkan yasli bir kadin. Ben babaannemi bu hastaliktan kaybettim. Bu sebeple belki de, Ernaux'da babaannemi buldum. Ve elbette cok uzuldum.
Feministler icin de oldukca zengin bir icerigi var. kürtaj, dogum kontrol haplari, kadin olmanin dayattigi pek cok ayrinti...
Ernaux'ya tutkuyla baglandim, tum eserlerini satin aldim. Onu daha iyi anlamak icin cabalayacagim. Bu kitabi okumamak bir yirmi birinci yuzyil ayibidir.
SenelerAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20211,582 okunma
bir serüvenin daha sonuna geldim...
yani ben size ne söyleye bilirim ki? o kadar harikaydı ki...
benim için çok duygusaldı, ağlamadan duramadım. Her sayfasında, her bölümünde gözyaşlarına boğuldum. Ciddi ciddi onlara veda etdim. Onların hikayesini okuyup bitirdim, çok duygusal bir okunma oldu. Çok güzeldi ya size olumsuz bir şey söyleyemem ki, çok çok güzeldi.
şuan enkazdan farksızım, çok etkilendim büyük bir boşluktayım. Kitapla ilgili pek bir şey söyleyemeyeceğim çünki büyük spoilerler var, okunması gerekiyor. Sadece kısa bir şey yazarak bitirmek istiyorum.
Serini bitirdim. Mutlumuyum? Evet, mutluyum çünki sonuna kadar savaştılar, mutlu olmayı her biri hakkediyor. Üzgünmüyüm? Evet, üzgünüm, çünki onlara çok bağlanmışdım veda etmek kalbimi kırdı. Onlara bu kadar bağlanacağımı hiç düşünmezdim, her birini bu kadar seveceğimi düşünmüyordum. Keşke onlara bu kadar çok bağlanmasaydım ve veda etmekde bu kadar zor olmasaydı.
söyleyecek başka bir şeyim yok, aslında var ama buraya yazsamda hissetdiklerimi anlatamayacağım. Evreni, karakterleri, konusuyla harika bir epik fantastik. Hepinize öneririm, okuyun, okutturun.
Kül KrallığıSarah J. Maas · Dex Kitap · 2020792 okunma