Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Müthiş an;
Ramazanın on yedinci pazartesi günü, Allah'ın Resûlü Hira dağındaki mağarada.. Bir gece evvel rüyalarında muazzam bir şekil, bir heybet, bir sûret, bir edâ, bir ışık, bir renk görmüşlerdir. Bu <<Na-mus-ül - Ekber>> sıfatlı Cebrail'dir. Büyük ve sultan meleklerden bir tanesi.. Pazartesi günü mağarada murakabe ve ibadetin en derin anında, Allah'ın sevgilisine dünya ve madde perdesinde görünüverdi. İnsanoğluna mahsus olmayan ufukların ötesindeki bu manzara karşısında ne hâle gelmiştir? Birdenbire gökler bir perde gibi açılır ve arkasından sonsuzluk âleminin kadrosundan bir şahsiyet, bütün madde tezahürlerini yakıp kül edici, cisim üstü bir cisimlenişle görünüverirse insan ne hâle gelir? Melek o ânâ kadar öteler âlemini tanımayan fakat bütün alemlerin tacı ve efendisi olarak yaratılmış bulunan peygambere hitap etti. - İkrâ (oku).. Âlemlerin Fahri dehşetler ve haşyetler içinde cevap verdi: - Ben okuyucu değilim. Ne okuyayım? Sultan Melek ilerledi. Allah"ın Resûlünü kucakladı, kuvvetle sıktı ve sonra bırakarak tekrar etti. - Oku! Ve kendisinden yine aynı cevabı aldı. Bu hâl üç kere tekrarlandıktan sonra Melek, Allah'tan aldığı ve Resûlüne teslim etmeye geldiği ilk ayeti, başından sonuna kadar okudu. - Oku! Rabbinin ismiyle başlayarak oku! O Rabbinin ismiyle ki, insanı uyuşmuş kandan yarattı. Kalem vasıtasıyle insanlara ilim veren, bilmediği şeyleri öğreten ve yaratmak yalnız kendisine mahsus olan Kerem Sahibi Rabbinin ismiyle oku!
«Japon Veliahdı gelmişti. Muazzam ve mükellef bir ziyafet sofrasındaydılar. Atatürk bir aralık Japon tarihinden söz açtı ve bir meydan muharebesini anlattı. Japon veliahdı hayret etmişti. Atatürk, tarihten mitolojiye geçti. Ve yine Japon mitolojisinden konuştu. Veliahdın ağzı açık kalmıştı. Söz edebiyata intikal etti. Gazi, "Japon şiirinin dünya edebiyatında çok büyük yeri vardır" diyerek meşhur Japon şairlerinden mısralar okudu. Veliaht, o gece Gazi'nin söylediklerini bilmiyordu, ilk defa ondan duyuyor ve öğreniyordu. "Bunları nereden biliyorsunuz?" diye soramazdı. Fakat Atatürk’ün bilgi ve hafızasına hayran kalmış, onun esiri olmuştu. Atatürk hep böyleydi. Herkesi kendine esir ederdi. Her şeyi planlıydı. O, bütün bunları, Veliaht gelmeden on gün önce tercümeler yaptırararak öğrenmiş, Japon veliahdına bu dersi vermeyi ve kendine hayran bırakmayı kurmuştu.»
Sayfa 168
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Motun'un çelik elleriyle kurulan Türk ordusu 2200 yıldır, kanatlanmış atlarıyla doğudan batıya doğru akıp durmuştur. Kaşgarlı'nın "kuş kanatın er atın" (kuş kanadıyla er atıyla) dediği erler bu ordunun erleridir. Yahya Kemal'in "bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik"
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,2bin okunma
"Japon Veliahtı gelmişti. Büyük ve mükellef bir ziyafet sofrasındaydılar. Atatürk bir aralık Japon tarihinden söz açtı ve bir meydan muharebesini anlattı. Japon Veliahtı hayret etmişti. Atatürk tarihten mitolojiye geçti ve yine Japon mitolojisinden konuştu. Veliahtın ağzı açık kalmıştı. Söz edebiyata intikal etti. Atatürk: - Japon şiirinin dünya edebiyatında çok büyük etkileri vardır ... diyerek meşhur Japon şairlerinden mısralar okudu. Veliaht, bunları nereden biliyorsunuz? diye soramadı. Fakat Atatürk'ün bilgi ve hafızasına hayran kalmıştı. Atatürk hep böyleydi. Her şeyi planlıydı. O, bütün bunları, Veliaht gelmeden on gün önce tercümeler yaptırarak öğrenmişti."
Reklam
134 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İlber Ortaylı'nın Gözüyle İran
Uzun zamandır okuma listemde bekleyen fakat bir türlü sıra gelmeyen, İlber Ortaylı’nın Gözüyle İran, benim için tam zamanında okunmuş bir kitap oldu. Zira, Maalouf’un Semerkant’ının bende bıraktığı İran esintilerini öyle güzel besledi ki. Bu arada, kitabın yarısının Türkçe, diğer yarısının Farsça yazıldığını da en başından belirtmek istiyorum.
İlber Ortaylı’nın Gözüyle İran
İlber Ortaylı’nın Gözüyle İranİlber Ortaylı · Demavend Yayınları · 2017169 okunma
840 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Annesine duyduğu özlemle yazılmış duygu yüklü şiir karsılıyor okuru Başlarken
Aziz Nesin
Aziz Nesin
'okumaya Annemin anısına Bütün anneler, annelerin en güzeli, Sen, en güzellerin güzeli. Onüçünde evlendin, Onbeşinde beni doğurdun, Yirmialtı yaşındaydın, Yaşamadan öldün. Sevgi taşan bu yüreği sana borçluyum. Bir resmin bile yok bende,
Aziz Nesin'in Anıları: Böyle Gelmiş Böyle Gitmez
Aziz Nesin'in Anıları: Böyle Gelmiş Böyle GitmezAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2015209 okunma
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Namazı
"Nebiler Sultanı'nın güzel vasıflarını, hiç durmadan devamlı olarak şerh etsem, yüzlerce kıyamet geçer de yine bitmez." Mevlâna Kuddise Sirrûh Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hiç günahı olmadığı halde, gündüzleri; devlet, millet ve din işlerini yürütüyor, geceleri mübarek ayakları şişinceye kadar namaz kılmakla
Ayin başlamıştı. Acayip, son derece kullanışsız simli bir giysi giymiş olan papaz, çeşit çeşit isimler söyleyerek, dualar okuyarak bir ekmeği küçük parçalara bölüyor, bunları önce bir tabağa, sonra da içi şarap dolu bir kâseye koyuyordu. Bu arada papaz yardımcısı da zaten az anlaşılan, hızlı okunduğu için daha da anlaşılmaz hale gelen birtakım
Reklam
·
Puan vermedi
Kitap “Söz konusu kitaplar olduğunda tarafsız kalamadığımı kabul etmeliyim, onlara bayılıyorum. Ancak her aşk gibi, kitaplara olan zaafımın da gözü kör. Çoğu okur gibi ben de okumayı neden sevdiğimi, bu eylemin beni ve sevdiklerimi nasıl etkilediğini hiç sorgulamadım.”sözüyle başlıyor.Bu söz bile yaptığı eylemin sebebini aramak için bireyin
Okumak Nefes Almaktır
Okumak Nefes AlmaktırMiha Kovač · Portakal Kitap · 2022160 okunma
Uhud'un genç şehidi Mus'ab b. Umeyr Kureyş’in ana kollarından, Câhiliye devrinde sidâne ve hicâbe görevleriyle kabilenin sancaktarlığını yürüten Benî Abdüddâr’a mensup zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk müminlerden biriydi; ancak Resûl-i Ekrem’in peygamberliğine şiddetle karşı çıkan ailesinin buna izin vermeyeceğini
KTTC'nin Istanbul'daki merkezinin üyesi ve yazan, sonradan "Bediüzzaman" olarak ünlenecek Molla Said-i Kürdi, Os­manlı şemsiyesi altında Kürtlükle Islam'ı bağdaştıran düşün­sel dünyanın temsilcisi olarak görülüyordu. Bitlis'in Hizan ka­zasından fakir bir Kürt ailenin çocuğu olan Molla Said, Seyyid Nur Muhammed'in
Sayfa 322 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
461 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.