İki düşman memleket arasında harpten üç gün evvel, dostluğun her zamankinden ziyade o gün kuvvetli olduğunu söyleyen diplomatın politika yalanı, yahut da mesela… Sıkıcı bir ziyareti güler yüzle karşılayan centilmenin mimik yalanı, en kederli anında hatırını soran yabancıya iyi olduğunu söyleyenin muaşeret yalanı, borç isteyene sıkıntıda olduğunu söyleyen zenginin mülkiyet yalanı, veya…hani... Şifasız bir hastaya alâlede bir gargaranın şifalı tesirlerini sayan hekimin tedavi yalanı, yahut da… Mesela… Ölüm felaketinin ağır hastalık şeklinde hafif bir ümide bağlayarak haber veren telgrafın alıştırma yalanı, daha bilmem, mesela… Yapamayacağını pek iyi bildiği şeyleri and içerek ahaliye vaad eden parti liderinin seçim yalanı, veya… Korkağa tehlikenin büyük olmadığını söyleyen dostun telkin yalanı, bir de… Mesela… Dilekçe sahibine, gelecek hafta pazartesi, salı veya çarşamba akşamına kadar ücretliler kadrosuna bir yer açılacağını umduğunu söyleyen idarenin yalanı, veya, veya… Okuyucularının sıfıra inmiş teveccühlerinin fazlalığı ile gurur duyduğunu yazan sürümsüz gazetenin sürüm yalanı, velhasıl işte, malını sermayesini verdiğini söyleyen, yerliyi Amerikan diye süren, çileğin eziklerini sepetin altında gizleyen, yahut da... fiyat etiketinde 899 sayısının 8'ini büyük 99'unu küçük yazıp ilk tesirin gafletini sömürmek isteyen esnafın ve tüccarın satışı yalanı, kadının boya ve süs yalanı, bin çeşitli aşk, iftira, mübalağa ve öğünme yalanı, bütün bunların hepsi, daha çok tabiatın ve cemiyetin mayasındaki bozuklukları gizli bir ahenk cevahiri yaratmak ihtiyacından doğan hayal yalanlarıdır.