Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
200 syf.
10/10 puan verdi
"O tuz ruhu isteyen müşteriye yemek tuzu gönderip "ruhu arkandan gelecek "diyen bir girişimci O fakir müşterilere bedava ürün satıp ücreti zenginlerin hesabına yazan bir kahraman O bakkaldaki içecekleri birbirine karıştırıp daha güzelini bulmak ve müşterilere sunmak için uğraşan bir sivrizeka O afrikalı çocuklara yardım göndermek için arkadaşlarının ellerinden kandil yiyecekerini toplayan bir yardımsever O attığı her adım olay olan aşırı eğlenceli cinfikirli fena halli yenilikçi bir bakkal çırağı ticaret hatatında tam gaz koştuğu ama her pseferinde yetişkinlerin dünyasına tosladı yetişkinler yüzünden başına gelmeyen kalmadı ve tüm deneyimleriyle senin için harika bir rehber hazırladı." Kitap çok güzeldi bence bir çocuk kitabından çok daha öteydi yetişkinlerinde okuyup örnek alması gereken bir kitap aynı zamanda her sayfada kızı onaylayıp kendinizden bir parça bulacaksınız . Ben okurken çok keyif aldım herkese tavsiyemdir iyi günler
Dedemin Bakkalı
Dedemin BakkalıŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20189,4bin okunma
480 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Eskiden ailemle bir araya geldiğimizde katil kim oynardik. Oyunu bilmeyenler için anlatayim hemen. Kaç kişi varsa o kadar kibrit oluyor birisi kirik oluyor kirik kibriti çeken arkadaş katil oluyor ve kimseye belli etmeden göz kirparak herkesi öldürmeye calisiyor. Oyunu oynarken çok keyif alirdim. Gerçekten bi katil var gibi gelirdi aramizda o an (: Kitaba gelecek olursak işte tam olarak boyle bütün kitap boyunca katili aradik. Suphelendik ve artik sadede gelelim dedim içimden. Gerilim seviyorum ama bu biraz farklı oldu benim için. Durağan ilerliyor, sürekli gerilim yok sadece şüphe ve arayış içinde oluyorsunuz. Pek benlik değilmiş yani anlayacaginiz. Hepinize keyifli okumalar hoş malin
Sessiz Karanlıkta Bir Çığlık
Sessiz Karanlıkta Bir ÇığlıkLouise Penny · Mart Yayınları · 201966 okunma
Reklam
Prolog kısmından
İki düşman memleket arasında harpten üç gün evvel, dostluğun her zamankinden ziyade o gün kuvvetli olduğunu söyleyen diplomatın politika yalanı, yahut da mesela… Sıkıcı bir ziyareti güler yüzle karşılayan centilmenin mimik yalanı, en kederli anında hatırını soran yabancıya iyi olduğunu söyleyenin muaşeret yalanı, borç isteyene sıkıntıda olduğunu söyleyen zenginin mülkiyet yalanı, veya…hani... Şifasız bir hastaya alâlede bir gargaranın şifalı tesirlerini sayan hekimin tedavi yalanı, yahut da… Mesela… Ölüm felaketinin ağır hastalık şeklinde hafif bir ümide bağlayarak haber veren telgrafın alıştırma yalanı, daha bilmem, mesela… Yapamayacağını pek iyi bildiği şeyleri and içerek ahaliye vaad eden parti liderinin seçim yalanı, veya… Korkağa tehlikenin büyük olmadığını söyleyen dostun telkin yalanı, bir de… Mesela… Dilekçe sahibine, gelecek hafta pazartesi, salı veya çarşamba akşamına kadar ücretliler kadrosuna bir yer açılacağını umduğunu söyleyen idarenin yalanı, veya, veya… Okuyucularının sıfıra inmiş teveccühlerinin fazlalığı ile gurur duyduğunu yazan sürümsüz gazetenin sürüm yalanı, velhasıl işte, malını sermayesini verdiğini söyleyen, yerliyi Amerikan diye süren, çileğin eziklerini sepetin altında gizleyen, yahut da... fiyat etiketinde 899 sayısının 8'ini büyük 99'unu küçük yazıp ilk tesirin gafletini sömürmek isteyen esnafın ve tüccarın satışı yalanı, kadının boya ve süs yalanı, bin çeşitli aşk, iftira, mübalağa ve öğünme yalanı, bütün bunların hepsi, daha çok tabiatın ve cemiyetin mayasındaki bozuklukları gizli bir ahenk cevahiri yaratmak ihtiyacından doğan hayal yalanlarıdır.
Her Gün Seninle
Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak Erimek yarını olmayan zamanlarda Durdurmak bir yerde bütün saatleri Bütün kuralları kırıp parçalamak Sonra varmak o yerlere Mevsimlere dur demek Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere Delicesine içmek
Toplumsal Felç
"Dinler ve gelenekler açısından bakıldığında, dindar toplumların çoğu zaman toplumsal bir felç halinin içinde oldukları görülür. Zira köklü geleneğe sahip toplumlarda geçmişin normları gelecek toplumlar için çoğunlukla bir felç kaynağıdır. Toplumdaki zihinsel akışı bloke eden, söylenen her sözün doğruluk ya da yanlışlık kriteri olarak kullanılan bu geçmiş normlar, o anı yaşayan toplumu kötürümleştiren bir felce sebep olabilmektedir.
Sayfa 110Kitabı okudu
256 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Dilimize oldukça yerleşen bir kelime olan depresyonun ne kadar ciddi bir mesele olduğunu, insanın kendini sıkışmış hissetmesinin ne kadar zor bir şey olduğunu gösteren kitap; Sırça Fanus. İnceleme spoiler içerebilir. Kitabın başında, yani Esther'i hala New York'da staj gören, başarılı, azimli, gelecek vaat eden genç kız olarak gördüğümüz
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,5bin okunma
Reklam
Ne olacak şu dünyanın hali diye birbirine soranlar... Dünyanın düzelmesi umuduyla yaşayanlar... Dünyanın düzelmesi için bir kurtarıcı bekleyenler ... Dünya halinden memnun olanlar... Bir kurtarıcı gelecek ve o gelmeden yolunu gözlediklerini söyleyen o rüşvetçilerin, gerçek ahlaksızların, ruhu çürümüş olanların üstüne gidip onlara dünyayı kirleten asıl iltihabın kendilerinden aktığını söylediği zaman ne olacak? İçlerindeki kötülüklerin rehberliğinde tek bir bedene dönüşüp beklediklerini söyledikleri kurtarıcıyı öldürmeye kalkmayacaklar mı?
Siyaset Nedir Baba?
Ali 3. sınıfa giden bir öğrencidir.Birgün öğretmen Ali'ye "siyaset nedir?" diye sorar.Tabi Ali cevaplayamaz ve akşam eve gidince babasına sorar.Babası uygun bir yolla anlatmak için biraz düşünür. -Bu eve parayı kim getirir oğlum? -Sen... -Ben kapitalist rejimim -Peki,parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim? -Annem... -O da hükümet -Peki küçük kardeşin ile kim ilgileniyor? -Dadım... -Dadın işçi,kardeşin gelecek,sen de halksın o zaman. Ali bunları not eder ve yatar. Akşam seslere uyanır bir bakar ki kardeşi altını pisletmiş ve ağlıyor. Hemen annesinin yanına gider ve uyandırmaya çalışır. Ama ne yaparsa yapsın annesi kalkmaz. Salondan gelen sesler dikkatini çeker ve bakmaya gider. Babasını dadısı ile uygunsuz bir şekilde yakalayan Ali'nin ağzından aynen şu kelimeler dökülür; "Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor,gelecek bok içinde, halk ne yapsın?
Tarım daha iyi korunsaydı her şey rekabete, anarşiye, o sefil "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" düsturuna bırakılmasaydı, bunların hiçbiri yaşanmazdı! Paranın derebeyliği işte böyle oluşuyordu, esas derebeylikten de bin beterdi! Ama kollasınlardı kendilerini! Sonunda halkın burasına gelecek ve çektiklerinin bedelini, ya kanlı sürgünlerle ya da sermaye sahiplerinin konaklarını yağmalayarak burunlarından fitil fitil getireceklerdi.
Sayfa 187 - Can Yayınları, Çeviri: Aysel BoraKitabı okudu
Bir kere âşık olmuştum ya da en azından bugüne kadar öyle sa­nıyordum. Adı Brennan’dı ve sadece kelimelerden ibaret olsa da çok gerçekçi gelmişti. Yoğun, kalpte hissedilen kelimelerdi. Onunla birlikte bir geleceğim olacağı ihtimaline aptalca inanmıştım. Fakat gelecek diye bir şey yoktu. Yön vermeye çalışmış ama yapamamıştım.Buna kıyasla basitti. Âşık olmak başka şey, birinin size âşık olduğunu ve o aşka karşılık bir sorumluluğunuz olduğunu hisset­mek başka.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.