Hüseyin'i Allah katından sana üflenen ruh belle!.. Arına paklana yücelirsen sen de Rabbinden bir delil oldun demektir. Aşka şahit isen bu Şehadet kutlu olsun. Sen Aşk ile her dem diri kalanlardansın. Ve "Aşkın Şehidi"sin!..
Birbirinizi sevin veya en azından sevmeye çalışın. Kardeşinizi gördüğünüzde Allahı hatırlayın. Ve size bakan da Allahı hatırlasın... Kalbinizin sıcaklığını dostlarınıza hissettirin... Kardeşinizin gözünün içine baktığınızda içiniz sevgi pınarına dönüşsün. Gönlünüzde sevgi pınarı o denli kaynasın ki, yanıbaşınızdaki kardeşiniz adeta bunu duysun, hissetsin...Gönül ikliminizin manevi sahillerine feyiz dalgaları vursun.
Hissettiğiniz gönül sefanızı dil çarşafına dökemez, kimseye anlatamaz olursunuz. Fakat bu ruh halini içten yaşar, bir şeyler içer yudumlarsınız... Kana kana içersiniz...
Vücudunuzun her bir hücresi sevgiyi içer, sevgiyi yudumlar...Evet böylece ruhunuz gıdasını almış olur... Tarifi imkansız bir hal yaşar ve artık sevdiğiniz ve sevdikleriniz uğruna, ölüme bile seve seve koşarsınız... Hem şehid ve şehadet sevginin en doruğuna tırmanmanın ve lutfedilen büyük nimetin adı değil mi?
İyiliği emretme kötülükten alıkoyma sorumluluğu, cihad, şehadet, infak, fedakarlık, adalet, bilinç, tekamül, izzet, vahdet ve amel sorumluluğu yerine; ağlama, gam tevessül, takiyye, nefret, küfür, dalkavukluk ve yersiz sorumsuz, adaletsiz bir şefaat anlayışı konulmaktadır. Bunlar bizim halkımıza ancak ahiretteki kurtuluşu vadetmektedir. Halkımızı uyuşuk, tepkisiz, zayıf ve zulme rıza gösteren bir hale sokmuştur.Her amel karşısında beceriksiz, dirilişe ve direnişe karşı ümitsiz bırakmıştır.
Güzel ölümler ile güzel cennetlerde güzel dostlarla buluşmak için, gecede ve gündüzde, yaşlıda ve gençte ölümler alıp ölümler satan o zamanı bildim. Yeryüzünde ışığın azalıverdiği o zamanı, güneşin, üzüntüden ışığını kesiverdiği o ânı. Bir ibret ile bir vuslat arasında, bir rüya ile bir gerçek arasında, dosttan ayrılmanın ne olduğunu anladım. Bir ucunda yanışlar, bir ucunda aldanışlar olmadan gelen ölümlerdeki saadeti, göklerin bulutlandığı ve kalplerin yandığı bir eşikte, bu dünya ile öte dünyanın eşiğinde, gidenlerle kalanların eşiğinde kara mı ak mı, yakın mı uzak mı olduğunu bilemediğimiz bir vetirede ölümü bildim. Adı şehadet idi…
KARDEŞİM SEN ÖZGÜRSÜN
Kardeşim sen parmaklıklar arkasında da olsan özgürsün
Kardeşim sen prangalara vurulsan da özgürsün
Sen Allah'a bağlandığın zaman
Sana kölelerin tuzağı ne zarar verebilir ki
Kardeşim karanlığın(küfrün) ordularını kökten sileceksin
Ve bununla yeryüzünde bir fecr doğacak
Sen ruhunu fecrin doğuşuna teslim et
O zaman
Paşa'nın sözleri gazileri bir kez daha harekete geçirdi.Binlerce düşman askerini kırdılar ise de her biri gül bahçesine girercesine şehadet şerbetini içtiler.
Baştan başa sahralar hep kanla doldu
Nehrin içi icâm -ı gazîler ile doldu.