Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ne zerre kalsın, ne gölge." Attar (XIII. yy.)
Reklam
Ülkemizin en büyük seyyahından Ön Söz
“Ben bizim neslin içinde erken denebilecek bir yaşta yurtiçinde ve yurtdışında gezmeye başlamış talihli insanlardanım. Bu talihimi büyük ölçüde kendi gayret ve inadıma, ebeveynimin kıt kaynakla da olsa bahşettiği imkanlara borçluyum. Ama bazen onlarla bile seyahatseverliğim konusunda ihtilafa düşmüşümdür. Fizik olarak da dünyaya gözümü seyahatle
Ön Söz’den…
XIII. Hayat Merdiveninin Yedinci Basamağı
Kitap sevgisi, dostum, Tanrı’nın insana bahşettiği en büyük, en saf, en kusursuz mutluluktur. Diğer mutlulukların yok olup gitmesi, bu mutluluğu arttırır. Kitap sevgisi sana her zaman destek olur. Seni ölene kadar terk etmez, yaşarken de her saatin tadını çıkarmanı sağlar.
Sayfa 99 - EpsilonKitabı okudu
İran’da kronolojik Türk hakimiyeti:
İran’da Türk hakimiyeti ilk olarak Gazneliler’le başladı. 1040’taki Dandanakan Muharebesi’nden sonra Büyük Selçuklular kısa sürede İran’ın büyük bir bölümünü ele geçirdiler. Büyük Selçuklular’dan sonra İran’da Türk kökenli atabeylikler ve Harezmşahlar hüküm sürdüler. Daha sonra XIII. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Moğol hakimiyeti başladı ve İlhanlı Devleti XIV. yüzyılın ortalarında sona erdi. İlhanlılar’ın ardından 100 yıl kadar devam eden Celayirli Devleti’nin yerini Muş bölgesinde yaşarlarken İran’a hakim olan Karakoyunlular aldı. Büyük bir imparatorluk kuran Timur, XIV. yüzyılın sonlarında İran’ı da ele geçirdi. Timurlu hakimiyeti XV. yüzyılın ortalarında Karakoyunlular tarafından sona erdirildi. Karakoyunluların İran’daki hakimiyetlerine de 1467’de Diyarbakır bölgesinde yaşayan Akkoyunlu Türkmenleri son verdi. Akkoyunlu Devleti de yine Anadolu’dan giden Türkmen aşiretleri tarafından sona erdirildi. 1501’de İran’da Safevi Devleti kuruldu. Safevi Devleti, 1736’da sona erdi ve İran’da başka bir Türk boyunun, Avşarlar’ın hakimiyeti başladı. Nadir Şah’ın ölümünden sonra Avşarların yerini, Lur asıllı Zend Hanedanı aldı. XVIII. yüzyılın sonlarında İran’a yine bir Türk boyu olan Kaçarlar hakim oldu. 1921’de İran’da bir darbe ile yönetimi ele geçiren Rıza Şah Pehlevi’nin kendisini 1925’te şah ilân etmesiyle İran’da Türk hakimiyeti sona erdi.
Kleopatra Henüz 18 yaşındaydı ama hiçte saf değildi. Son yıllarda babasına her şeyde refakat etmiş ve çocukluğundan bu yana aldığı eğitimle kraliçe olmaya muktedir şekilde yetiştirilmişti. Ne var ki, Mısır yasalarına göre kraliçe ancak bir erkekle birlikte ülkeyi yönetebileceği için 10 yaşındaki kardeşi XIII. Ptolemy ile evlendi. Kısa sürede kardeşini ve onu destekleyen adamlarını arka plana itmeyi becererek ülkenin tek hakimi haline geldi.
Sayfa 96 - Doğan Burda DergiKitabı okudu
Reklam
X kromozomunun birinde hemofili mutasyo­nu olan kadınlar bu hastalığa yakalanmaz, ama hemofili mutasyonu olan X kromozomunu miras alan oğullarına aktarır (ortalama yüzde 50 oranında). Kraliçe Victoria'nın X kromozomlarından birinde yaşanan hemofili mutas­yonu, onun kızları ve kızlarının kızları aracılığıyla Rus, İspanyol ve Avrupa'daki diğer kraliyet ailelerine aktarıl­mıştı. Örneğin, Rusya Çarı Il. Nikola'nın tek oğlu olan Çareviç Aleksis hemofiliyi Kraliçe Victoria'nın torunu olan annesi Aleksandra'dan miras almıştı. İspanyol tahtının varisi olan Prens Alfonso da bu hastalığı, yine Victoria'nın torunu olan Kraliçe Ena'dan (Kral XIII. Alfonso'nun karısı) almıştı. Siyaset tarihçileri, tahtın varislerindeki hemofili­nin iki kraliyet ailesinin düşüşünün nedenlerinden biri olduğuna inanıyor.
"Yüce Tanrı, İbrahim'e kendisi ölmek istemedikçe ve Tanrı'dan canını almasını istemedikçe onun canını almayacağına dair söz verdi. İbrahim'in hayatı kapanışa yaklaşırken ve Tanrı onu ele geçirmeye karar verdiği zaman neredeyse kötürüm olan çok yaşlı bir adam kılığındaki meleğini gönderdi. Yaşlı adam ibrahim'in kapısının önünde durup, "Ah, İbrahim, yiyecek bir şey istiyorum," diye yalvardı. İbrahim adamın bunu söylemesine şaşırmıştı. "Ölüm," dedi İbrahim. "Bu şartlarda yaşamaktan daha iyi olurdu senin için." İbrahim gelen konuklar için her zaman hazır yiyecek bulundururdu. Böylece yaşlı adama içinde et, et suyu ve ekmek kırıntılarının olduğu bir kase verdi. Yaşlı adam yemek için oturdu. Büyük bir çabayla zorlukla yutkunuyordu ve bir parça yiyecek aldığında elinden düşüp yerlere dağılıyordu. "Ah, İbrahim," dedi. "Yememe yardım et." İbrahim yemeği eline alıp yaşlı adamın dudaklarına kaldırdı. Ama kayıp adamın sakallarından ve göğsünden aşağı süzüldü. "Sen kaç yaşındasın yaşlı adam?" diye sordu. Yaşlı adam İbrahim'in yaşından birkaç yaş büyük olan yaşını söyledi. İbrahim bunun üzerine, "Ah Tanrım, bu adamın yaşına gelip onun durumuna düşmeden önce beni yanına al," dedi. İbrahim sözlerini bitirir bitirmez Tanrı canını aldı." Kurnaz Hile: Arap Aklı ve Kurnazlığı, XIII. Yüzyıl
Sayfa 116 - 117 Altın Kitaplar, 4. Baskı: Ekim 2004
Ciddi olmak istiyorum şimdi, zamanı geldi, Çünkü günümüzde gülmek bile ciddi bir iş sayılıyor. Erdemin kusur konusunda şaka yapması bile suç sayılıyor. -Don Juan, c. XIII
Doçentliği için hazırlamakta olduğu çalışma, XIII. yüzyıl civarında İslam devletlerine hükümdarlık ya da naibelik etmiş Türk kadınlarını anlatıyordu. Kadınlar, Bahriye için önemliydi. Özellikle ortaçağdaki Müslüman toplumlarında kadınların yönetime ortak olduğunu, bazen oğulları bazen eşleri yerine hükümdarlık etmek durumunda kaldıklarını ve bu konudaki başarılarını özenle incelemek ve tarihe not düşmek istemişti.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.