Yazarımız Merlin Stone heykel sanatçısı ve sanat tarihi eğitmeni olarak yıllarca çalıştığı süre sonunda mesleği, dinler tarihi ve arkelojiye merak salmasında etkili olmuş ve bu sayede konu üzerinde uzun araştırmalar yaparak, pek çok inanışı yerinde, kendi sözlü ve yazılı kaynakları ile incelemeye karar vermiştir. Stone'un çocukluğundan yetişkinlik
Gün biterken, karanlık koca ayaklı bir mahluk gibi ezerken cadde ışıklarını, uyku çökmüşken şehrin üzerine, çıkardı Fetmegâh melekleri yeryüzüne. Logar kapakları icat olduğundan bu yana Fetmegâh meleklerine geçit olurlardı her gece. Göksel değillerdi ki kanatları olsun ya da Kaos zamanı düşerken kırılmış da olabilirdi ışıktan olma kolları.
Sizi şimdi psikolog ve psikiyatrlerin hastaları üzerinde sık sık kullandığı bir envanterden (ölçekten) bahsedeceğim.
Envanterimizin adı MMPI. Türkçesiyle "Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri". Bu envanterimizin (ya da herkesin anlayacağı dille testimizin) içinde 566 tane soru var. Sorulara evet ya da hayır şeklinde yanıt veriyorsunuz.
Bu sorulara yanıt verdikten sonra sonuçlar inceleniyor. Ve sonuçlara bakılarak sizin soruları cevaplarken dürüst olup olmadığınız, kendinizi olduğunuzdan iyi ya da kötü gösterip göstermediğiniz gibi birçok bilgi edinebiliyor.
Başka neleri görebiliyoruz bu testle?
- Hipokandriazis (hastalık hastalığı)
- Depresyon
- Histeri
- Psikotik sapma
- Kadınlık erkeklik
- Paranoya
- Şizofreni
- Psikasteni
- Hipomani
- Sosyal içedönüklük
Yukarıdakiler gibi psikolojik bozukluk ve özelliklerin belirtilerini ne ölçüde gösterdiğiniz ve eğer sahipseniz hangi psikolojik bozukluklara sahip olduğunuz gibi şeyleri ortaya koymaya yarıyor.
Not: Hiçbir testin ya da envanterin tanı koymak için yeterli olmadığını, bu gibi şeylerin ancak fikir verebileceğini unutmayın. Eğer bir şeylerin yolunda gitmediğini hissediyorsanız mutlaka bir psikiyatr veya psikoloğa danışın.
-Cinsel Şiddet Üzerine Safsatalar-
Kadına yönelik şiddet, özellikle de cinsel şiddet söz konusu olduğunda araştırmalar öncelikle kurban profili çizmeye odaklandı. Erkekler belirli kadınları şiddet nesnesi olarak seciyorsa sorumluluğun bir kısmı da bu kadınların çekiciliklerinde veya normun dışında-aşırılıklarında aranmalıydı. Kadınlara bile
Onları korumaktan vazgeçin, onları
aynı faaliyetler ve uğraşlarla baş başa bırakın, bırakın asker olsunlar, denizci, otomobil sürücüsü ya da liman işçisi...
Kadınlık, himaye edilen bir meşguliyet olmaktan çıkınca her şey olabilir.
Yazarımız Alison Stone, Lancaster Üniversitesi Felsefe Bölümünde profesördür ve uzmanlık alanı da feminist felsefe üzerinedir. Eserin ilk giriş kısmında kitabın kullanımı için kısa bir rehber ile karşılaşıyoruz. Kitapta bulunan teknik terimlerin açıklaması verildiği gibi, her bölümün sonunda da bizi konuyla alakalı ek okuma önerileri
Önceki incelemelerimde değindiğim kadının ancak iki durumda varlığını kabul ettirdiğini dile getirmiştim. Bunlar : evlenmek ve anne olmak hatta erkek annesi olmanın kadının yerini toplumda daha sağlamlaştırdığı görüşünde bulunmuştum. Bu incelememde kitabımızında konusu olan evlilik müessesesi üzerinde biraz durup gerek kendi görüşlerim gereksede
(Mayıs ayı hikaye etkinliği)
hizliresim.com/yK11pC (Resim No:3)
İkinci evlilikler bana hep aşka daha yakınmış gibi gelir. Yani iki dulun evliliği. İlkinde üzerinden hamlığı, tecrübesizliği atarsın. Kimi güzeller güzeli karısının ne kadar hızlı çirkinleşebileceğini; kimi de kocasının kalbinin, cüzdanı kadar dolu olmadığını
Spoiler belki vardır belki yoktur bilemiyorum. Yazı bitince bakarız.
Özetle bir kaç aptal adam ve bir kaç aptal kadın sayesinde mahvolan hayatlar yumağıyla örülü bir kitap.
Şimdi şöyle bir durum var. Güler hanım kitabın hikayesinin gerçek hayattan alındığını söylemişti. Umarım ve dilerim ki bu kişiler Güler hanımın yakın akraba veya aile
Burak Sönmez, Paul Muaddib gibi kullanıcı adları her zaman dikkatimi çekiyor, benim gibi isim soy isim bileşkesini tercih eden profillerdense. Filmlerden, dizilerden ve özellikle bu sitede ortak ilgi alanımız olan kitaplardan seçilen karakterleri öne çıkaran,
Konusu ‘’kadın ve kurmaca’’ olan Kendine Ait Bir Oda,Virginia Woolf'un 1929 yılında yayınamış olduğu kimilerince feminizmin başlamasına sebep olmuş bir kitap, kimilerincede güçlendirmiştir.
Bana sorarsanız, Kendine Ait Bir Oda, Woolf'u basit bir feminist manifestosu sıfatından çok daha ilerisine taşıdığı bir kitap.Tabi subjektif olarak
"Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanını anlatacağım.
Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret,
doğurmaya mahkum,
çocuklarını kaybetmekle mühürlü,
yalnız, yapayalnız bir kalabalıkta dolaştıracağım.
İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları