Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
bütün güllerden daha derin senin gözlerinin sesi kimsenin,yağmurun bile yok,böyle küçük elleri
Reklam
Kül ve Kün
dağların sınanmıș zamanıydı sırtımı dayadığım mevsimler her günü eskimiş talan umutlara pusu atılmış yorgun kanat dalgası gözlerimde boşluk: kün! elimde gül ve kül hayyam'dan rûbailer çağıran bende yeniden doğursam kendimi sarılıp yatsam çocukluğuma biri sesimi söker diğeri kendinden geçer kim azalınca çoğalır ölüm yağmurun omzumda elleri dolaşsak sırılsıklam yanık ten kokusuyla rahmine dönerse sular her tanrı șiir odasında yanar.
Sayfa 67
hiç kimsenin yağmurun bile böyle küçük elleri yoktur
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Özellikle Asim b. Sabit'in cesedine çok talip çıkardı Mekke'de. Çünkü Asım b. Sabit, Sulâfe isimli bir kadının iki oğlunu Uhud da öldürmüştü. Sülâfe bundan dolayı ölü ya da diri Asimi getirene yüz deve vereceğini vaat etmişti." Bunun için Asimin cesedi onlar için çok kıymetli idi. Cesedini verip bir sürü para ya da yüz deve
Reklam
Dost~ Füruğ’un Anısına
Büyüktü Ve bugünün insanıydı. Ve tüm açık ufuklarla bağlantısı vardı. Toprağın ve suyun dilini ne güzel anlıyordu. Sesi gerçeğin hüzünlü ve dağınık biçimiydi. Kirpikleri gerçeğin nabzını bize gösterdi.
Sayfa 33 - YAPI KREDİ YAYINLARIKitabı okudu
(nedir bilmem şu sende olan, bir kapanır bir açılır; yalnız içimdeki bir şey anlar bütün güllerden daha derin senin gözlerinin sesi) kimsenin, yağmurun bile yok, böyle küçük elleri
noktürn
Bu gece başımı alıp gideceğim Yağmurun bittiği yere. Orayı çocukluğumdan beri merak ediyorum. Belki de şu anda bir arkansiyel Mersin ağaçlarının üzerinden Yalnız geceleri yaşayanların Elleri ve gözleri için Doğmuş bulunuyor. Melih Cevdet Anday (Varlık, 109)
Ölüm ister istemez olağan nedenler yüzünden gelecektir. Bu kaçınılmaz sonu insanın tüm hayatı hazırlar ve yağmurun yağışı gibi doğal bir olaydır bu. İşte bu düşünceye bir türlü boyun eğemiyorum. İn­san neden dilediği gibi, kendi seçme hakkını kullanarak ona bir anlam vererek arayamaz ölümü? Bunu yapamaz da ölmeyi bekler elleri bağlı? Neden? Neden şu: İnsan bir gün daha, bir saat daha yaşarsa, ölmekle yitireceği seçme özgürlüğünü kullanma fırsatı­nı elde edebilir düşüncesi ya da umuduyla hep geri bı­rakır bu kararı.
Reklam
hiç kimsenin, yağmurun bile böyle küçük elleri yoktur
Sayfa 116
Ben ne çok şey biliyorum anne ve sana ne kadar azını anlatabiliyorum.
Şimdi her şeyi biliyorum. Anneliğini sokaklara döken kadınlar biliyorum. Kafasını kuma gömen çocuklar. Kıpkırmızı bir gökyüzü biliyorum kanayan. Uçuşan kör güvercinler. Ve yağmurun boğazında şemsiyenin elleri. Ve baston. Ve balmumu. Ve ak saçlı somurtkan yürek tasvirleri. Ve damga pulları. Ve keman. Ve kelepçe. Ve eriyip akan gökkuşakları. Ve cikletten insan kesilmiş heykeller... Ben ne çok şey biliyorum anne ve sana ne kadar azını anlatabiliyorum. Yalnızca duruyor ve şahit oluyorum. Can güvenliklerine. Mevduat hesaplarına. Ojelerine. İhmallerine (Balık ve yoğurt gibi). Azbuçuk yalanlarına. Çokbuçuk mantıklarına. Hep kesirli olduklarına...
185 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.