Bahadır Yenişehirlioğlu Hanne romanından alıntılar paylaştığı ilk günden itibaren bu kitapta bana şifa olacak birşeyler bulabileceğimi hissetmiştim. Kitap çıkar çıkmaz alıp okumaya başladım. Bir yandan okuduklarım beni kendimle yüzleştirdi, bir yandan da kafamdaki soruları çözümleyebilmem de bana ışık oldu. Açıkçası ilk etapta okurken biraz korku duydum neyle karşılaşacağımı neyle yüzleşeceğimi bilememek ürküttü beni. Sonrasında okumaya devam ettikçe beni ürküten şey aslında benim şifam olan şey olduğunu farkettim. Hayatımı, kendimi, kaderi sorguladığım bu dönemde böyle bir kitapla karşılaşmak gerçekten benim için büyük bir şans oldu. Hanne hayatını renklendirebildi inşallah bize de nasip olur, kendi karanlığımdan kurtulabilirim.
Bu eser karanlığıma bir ışık yaktı. Kendisiyle yüzleşmek isteyen herkese tavsiye edebileceğim bir eser.
Bir kitap okumak bazen bizzat hayatın kendisine benzer. Birini sevmeye, bir tercih yapmaya, kaderini yaşamaya…
Suzan Defter’i 2016 yılında okumuştum aslında. Ayfer Tunç okumaya yeni başlamıştım ve sanırım dördüncü kitabıydı. Ancak diğerlerinin aksine bu, bende yer etmemişti. Hakkında yorum bile yazmamıştım. Çift sayfalı anlatımı nedeniyle biraz
_Evet Tolgonay, ama yalnız sen değildin o acıyı
çeken, ben de çok acı çektim. Yaz boyunca o çıplak tarla beni deşilmiş bir yara gibi yaktı, uzun zaman acılarım dinmedi. Tarlaları ekinsiz bırakmak, benim kanımı boşaltmak demektir Tolgonay. Savaş süresince nice nice tarlalar ekinsiz kaldı! Benim en büyük düşmanım savaş başlatandır.
_Haklısın Toprak Ana, oğlum Maysalbek ne diyordu mektubunda?
_Evet Tolgonay, hatırlıyorum.
_Evet Toprak Ana, ikimiz de unutmuyoruz. Bugün Ölüleri Anma Günü, bugün yine her şeyi hatırlıyoruz.
_Hatirlayalım Tolgonay, Maysalbek yalnız senin
değil benim de çocuğum idi, toprağın çocuğuydu. O mektubu tekrar oku bana Tolgonay.
Heft Reng çok başarılı bir ağ kurmuş. Yeni yazarları, yazma aşkına tutulanları, ilham perisiyle sevdalı olanları bu ağda bir biriyle buluşturmuş.
HRSanat nice hikayenin ve şiirin toplu halinde okunması için başarıya giden yolda taktir edilecek ilk adımdır.
Kitabın pdf halinde de 1k'da yayımlanması daha çok okura
Bu kaçıncı sevmem seni..
..dört oldu sanırım ..
Dörtleri sevmem aslında ..
her sey üçte bitmeli .. 1..2..3
üç benim uğurlu sayım..
bir dünya safsata yazılmış üç üzerine numaralojide..
çok da umurumda değil...
merak da etmiyorum artık derinlerdeki anlamları.. ..
..yoruldum
..oysaki ki en büyük özelliğidir kedinin "merak" ..
..ta ki
Sıcak bir suyun içinde
Yüzmeyi hiç bilmiyormuş gibi
Çırpındım
Ağladım ve onu aradım.
Kirpiklerimde denizin tuzları
Gözlerimi değil kalbimi yaktı.
Gel al beni
Denizin uslanmaz dalgası gibi
Çepeçevre sar beni.
Yokuşun Başı ile devam etti. Nusret zorlu bir yoldan giderken, şimdi karşısında bir yokuş var ve o yokuşu çıkmak zorunda. Bakalım o zorlu yokuşu nasıl çıkacak?
On iki yaşında bir çocuk düşünün. Elinde hiçbir olanak yok, hiçbir gelir yok. Ama azim var. Ben yapacağım, ben başaracağım diyen bir azim.
Bu yazı elimi yaktı. Şimdi rengi siliniyor. Ama ben ayrılmayacağım ondan; bir tılsım gibi saklayacağım onu; bana karşı bir tılsım olacak bu, beni sürekli haksız çıkaracak bir kanıt.
Uzun zamandan beridir kalem oynatmadım. Daha bir hafta öncesine kadar elimde kürekle çalışıyordum. Yazmak istedim buraya birkaç satır. Yazasım geldi. Yaktı yüreğimi. Âdeta deldi geçti.
Edip Cansever'in birkaç kitabını daha okuma fırsatım oldu. Bana geçtiği yerler de oldu geçmediği yerler de. Fakat bu Toplu Şiirler kitabında ise yazar direk